Eleştiriler ve küçümsemelere rağmen; yeterince enerjik bulunmamasına ve potansiyel ağırlığını hissettirmediği iddialarına rağmen Altılı Masa siyasetteki en önemli oyuncu rolünü taşımaya devam ediyor. Rolün önemini anketlere yansıyan oy potansiyeline ilaveten iktidar kanadının artık neredeyse masaya atıf yapmadan siyasi mesaj verememesinden ve masanın dağılmasını birinci hedef olarak belirlemesinden anlıyoruz. Altılı masa dağılır veya eksilirse; bu, Cumhur İttifakı için seçimi kazanma yolunda bulunmaz bir fırsat olacak tersi ise seçimi kazanmayı olmadığı kadar zorlaştıracaktır. Bu analizi kamuoyu araştırmaları da iktidarın refleksleri de desteklemektedir. Yerel seçimlerde büyük şehirlerde görülen muhalefet üstünlüğünün -büyük oranda değilse bile- artarak devam etmesi Altılı Masa’ya avantaj sunmaya devam ediyor. Yerel seçimden bugüne özellikle derinleşen ekonomik krize karşı iktidarın çaresiz kalması da makası Cumhur İttifakı aleyhine açan bir başka faktördür.
Bununla birlikte Masa’nın siyasi potansiyelini etkili kullanmadığı ve özellikle bugünlerde ‘adaylık’ dosyası ucundan kenarından açılmaya başlanırken iç gerilimin arttığı aşikardır. Bu da doğaldır. Her ne kadar bugüne kadar süreci uyum içinde geçirmiş olsalar da altı partinin birbirinden ayrı fikirleri ve yöntemleri olduğunu unutmamak gerekir. Türkiye’nin özel ve tatsız şartları olmasa aynı masada olmak şöyle dursun birbirlerine karşı siyasi rekabet halinde mevzileneceklerdi. Kötü ekonomi, hukuksuzluk, başarısız yönetim ve toplamda işlerin yolunda gitmemesi altı partiyi önceliklerini bir kenara bırakarak kanamayı durdurma noktasında buluşturdu. Elbette zaman zaman problemler yaşanacak ve özellikle adaylık süreci biraz daha gergin olacak. Mükemmel uyum içinde görünen ve adayını aylar öncesinden ilan eden Cumhur İttifakı’nda bile uyumun devamını temin etmek için bazı isimlerin ortaklık hatırına tasfiye edildiği ortadayken muhalefetteki görüş ayrılıklarına şaşırmamak gerekir.
Anlaşmazlıklar siyasi hedeflerin yanında detaydır. Önemli olan Altılı Masa’nın kamuoyuna verdiği “sonuna kadar gitmek” sözünün arkasında durabilmesidir.
Masa finale ulaşamazsa; yani altı parti ortak belirleyip beraberinde ortak yol haritasında uzlaşamazsa, bu iktidarın aylardır ısrarla sürdürdüğü politikanın zaferi olacaktır. Bu açıdan Altılı Masa, uzlaşmazlık eşiğini geçmiştir. Liderlerin uzun ara vererek tamamladıkları turların ardından bu belki mümkündü ama artık değil. Muhalif ve kararsız seçmenin beklentilerini ortak aday hedefine bağladıktan sonra uzlaşamamak seçenek olmaktan çıkmıştır. Zira, böyle bir durum hem muhalefetin ortak enerjisini hem de tek tek bütün partilerin gücünü azaltacaktır. Görünen o ki bütün liderler de aynı fikirde ve bu noktadan sonra masadan geri dönüş olmadığına inanıyorlar. CHP, İYİ Parti, Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat Parti’yi bütün farklılıklara rağmen bir araya getiren gerekçe değişmediğine göre bir sonraki aşamaya geçmemek için sebep yoktur. Dolayısıyla, seçime kalan süre kısalırken Masa’nın her türlü kampanya malzemesini kullanarak tempoyu artırma yolunu tercih edeceğini varsayabiliriz. Cumhur İttifakı kampanyasını neredeyse yarılamışken muhalefetin yarışa katılmasının zamanıdır. Sadece kampanya değil, masanın tempoyu artırması, baştan beri eleştiri ve endişe konusu olan iş yapabilme kapasitesine ilişkin belirsizliği de ortadan kaldıracaktır. Uzun süredir iktidar merkezli gelişen gündem belirleme halini değiştirmenin bundan başka yolu da yoktur.