‘Altılı masa adayı’ için son dakikadan önceki değerli dakikalar

Mustafa Karaalioğlu

Bütün gergin ve olağanüstü atmosfere rağmen, siyasette en anlamlı gelişmenin altılı masa olarak tanımlanan partilerin bir arada faaliyet yürütme becerisi olduğunu aşikardır. Birbirine benzemeyen ve dahası birbirleriyle rekabet ederek gelişen siyasi akımların aynı masa etrafında toplanabilmeleri, karar alabilmeleri fevkalade önemlidir. Dün beşinci toplantıyı yaptılar ve bugüne kadar sistem meselesi başta olmak üzere ülkenin öncelikli konularında ortak fikir geliştirme başarısını gösterdiler. Bunu yaparken aralarındaki doğal ve kaçınılmaz ayrılıkları da ustaca yönettiler. Eğer finale ulaşırsa ortaya çıkacak tablo, halka açık ve herkesin başını sonunu bildiği bir koalisyon protokolü etrafında ülkeyi yönetme vaadi ilan edecekleridir. Böylelikle, şu anda işbaşında bulunan AK Parti-MHP-BBP ve diğer unsurların ortaya koyamadıkları protokolün karşısında başı sonu belli bir yol haritası görmüş olacağız.

Buraya kadarı Türkiye’nin de ihtiyaç duyduğu, bir demokraside olması mutlaka gereken bir prosedürdür. Kimler iktidarsa veya iktidara talipse ülkenin hangi hedefler çerçevesinde yönetildiğini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Madem ki başkanlık sistemi koalisyonu mecbur ve kaçınılmaz kıldı; o halde buna uygun bir prosedür de zaruridir. Mevcut durumdaki defacto protokolsüz yönetme biçimini örnek almamak, fırsat bilmemek gerekir. Altı parti de bunu yapıyor.

Bununla birlikte hâlâ en önemli konu muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıdır. Görev ve hatta yetki paylaşımı açıkça önceden belirtilecek olsa bile, seçmen anayasada sınırsız yetkilere sahip bir başkana oy verecek ve o adayın ekonomiden dış politikaya, eğitimden şehirleşmeye kadar çözüm bekleyen birçok alanda ne önerdiğini oylayacaktır. Onu bilecek ona hesap soracaktır. Güçlü bir protokol olsa da o protokolü taşıyabilecek, koordinasyonu sağlayabilecek ve kriz zamanlarında ülkenin yara almadan ilerlemesini mümkün kılabilecek bir ismi görmek, seçimin vazgeçilmez tabiatıdır. Parlamenter sistemde de böyleydi şimdi de böyle. Amerika’da, Almanya’da, İngiltere’de de böyledir Türkiye’de de… Toplumlar, işleri yönetebilecek, kendilerini ileri taşıyabilecek, refah ve güvenliği garanti edebilecek lideri seçerler. Muhalefetin ismi bilinmeyen adayının altı partinin ortak enerjisi ve kabiliyetini iktidara taşıma vaadi seçim için bir avantaj olsa da, avantajların avantajı cumhurbaşkanı adayının kimliğidir, başkanın kim olacağıdır.

Altı parti ise, hemen her şeyi açıkça konuşup tartışırken adaylık meselesini biraz da “aday yıpranmasın” gerekçesiyle sona bırakıyor. Mahzuru yok. Bunun bir sebebinin de masadaki liderlerin kafasının netleşmemiş olduğunu anlıyoruz. Öte yandan, masada en çok oya sahip görünen CHP’nin de isim telaffuz etmede doğal bir öncelik otoritesi vardır. Belki de ilk sözü CHP liderinin söylemesi bekleniyor. Hepsi olabilir, başka gerekçeler de adayın isminin belirlenmesini geciktirebilir. Siyasi taktik, iktidarın olduğu kadar muhalefetin de hakkıdır. Artık, adayın altılı masada belirleneceğini de biliyoruz. Bu da CHP, İYİ Parti, Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat Parti’yi birbirine mecbur bırakan bir pratik oluşturuyor.

Altı partinin müştereken altına imza atacakları bir aday, şüphesiz seçimi kazanma yolunda büyük bir imkan sunuyor. Ne var ki aday belirleme süreçleri her zaman iyi niyet ve temennilerle gelişmez. Bu yüzden adayın kim olacağı, seçim takvimine bağlanmış olarak zamanı geldiğinde açıklanacak olsa da altı liderin şimdiden isim ya da isimler üzerinde konuşması faydalı olacaktır. Son anda yaşanacak bir mutabakatsızlık altı partinin oluşturduğu iyimserlik ve enerjiyi alıp götürebilir. Her konuda anlaşmış ama adayda ortak hareket edemeyen masa, muhalefet için büyük bir risk demektir. Dünkü toplantıda konuşuldu mu bilmiyoruz ama aday konusunun liderler arasında açılmasının, tartışılmasının ve olur/olmazların değerlendirilmesinin zamanı gelmiştir. Son dakika probleminin bertaraf edilmesi için, bugün yeterince dakika varken liderlerin birbirleriyle açıkça konuşmaları isabet olacaktır.

Zararı olmaz faydası olur.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (86)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.