Tüm toplumsal gelişmelerin merkezinde yer alan dijitalleşme, gündemde hak ettiği yeri bir türlü alamıyor.
Bunun birçok nedeni var: Kanaat önderlerinin konuya ilgisizliği, kurumların vizyon ve cesaret eksikliği, iletişimde kullanılan kavram ve söylemlerin anlaşılmaz olması, yeterli uzman eleman olamayışı akla gelen ilk nedenler. Tartışmasız en önemli neden ise siyaset ve medyanın konuyu gündemin merkezine al(a)maması. Bu gerçek Türkiye’nin dünya ile dijital rekabetteki en önemli dezavantajı. Oysa araya giren korona krizi bir yana, dünya dijital rekabette tam gaz devam ediyor. ABD ile Çin arasında yaşanan ekonomik savaşta, gerilimin merkezinde de aslında dijital gelişmeler yatıyor. ABD’nin Çin’e karşı sürdürdüğü savaşta gerçek endişe, Çinin batı dünyası ile rekabette bu zamana kadar kapatması mümkün görülmeyen yüksek teknoloji farkını, son yıllarda dijital teknolojilerde yaptığı hızlı adımlarla artık nerdeyse kapatmış olması.
***
Avrupa ve Almanya, ABD’nin agresif baskı ve taleplerine rağmen 5G teknolojileri konusunda Çin şirketi Huawei ile işbirliğinden feragat etmeyecek. Bundan birkaç on yıl öncesine kadar, Çin’deki telekomünikasyon altyapısının Alman şirketleri tarafından yapıldığı düşünüldüğünde, Çin’in kat ettiği teknolojik mesafe çok daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada Avrupa’da geçtiğimiz yıl yapılan toplam181 bin patent başvurusu arasında en çok başvuruyu yapan şirketin 3 bin 524 adet patent ile Huawei olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Türkiye dijital dönüşüm konusunda “az gelişmiş bir ülke“ değil. Dijital gelişmeler konusunda diğer birçok konuda olduğu gibi listenin son sıralarında değiliz. Bu da yeni teknolojilerde henüz treni kaçırmadığımız anlamına geliyor.
Bilişim ve Sanayiciler Derneği TÜBSİAD tarafından haziran ayında yayımlanan Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu’na göre Türkiye’nin dijitalleşme notu 2019’da 5 üzerinden 2,94 iken 2020’de 3.06’ya çıktı. Raporda uluslararası kıyaslamalarda ise Türkiye orta sıralarda yer alıyor.
***
Acil bir şekilde gündemin ana konusu haline gelmesi gereken dijitalleşmenin önemini hâlâ tam olarak kavrayamadık. Konu siyaset üstü bir konu ve polemik yapılmaya uygun değil. Hafta içinde KARAR TV’de sunuculuğunu yaptığım Djital Dönüşüm programına konuk olan Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın’ın tespiti çok çarpıcı:
“Matbaanın, buhar makinalarının bize geç gelmesinin bedellerini ödedik. Dijital dönüşümü ıskalama lüksümüz yok. Beka sorunu çok kullanılan bir laf. Türkiye’nin gerçek bir beka sorunu varsa budur. Teknolojiyi, dijital dönüşümü ıskalamaktır beka sorunu’’