‘’Tarih geçmişle değil, değişimle meşgul olmaktır’’

Mikdat Karaalioğlu

Yuval Noah Harari son kitapı Nexus’da yapay zeka, bulut teknolojileri, ağlar vs. gibi teknolojiler ile ilgili kavramsallaştırmanın merkezine bilgisayar kavramını koyuyor. Hararayi göre “günümüzdeki devrimin ana hücresi bilgisayar. İnternetten yapay zekaya kadar diğer bütün unsurlar ise yan ürün’’. Harari yapay zeka ve algoritmalar yerine bilgisayar kavramını tercih etmesini, dijital dünyada kavramların hızla değişmesi ve anlamını kaybetmesi ile gerekçelendiriyor. Ancak Bilgisayar değişimin merkezinde yer aldığı için sürekli mevcut ve gelecekte de olacak. Bu yazı Nexus tanıtım yazısı değil. Yaptığım alıntı da kitapta bulunan çok sayıda sıra dışı yaklaşımdan sadece bir tanesi.

Harari’nin de şiddetle okunmasını tavsiye ettiği Mustafa Suleyman’ın The Coming Wave (Yaklaşan Dalga) isimli kitabında ise dijital gelişmelerin merkezinde yarı iletken çipler var. İnternet dünyasının altın çocuğu Suleyman 39 yaşında Microsoft AI’nin CEO’su ve Google tarafından satın alınan ünlü yapay zeka programı DeepMind’in de kurucusu.

Suleyman, dijital dünyada kendisini önemli bir kanaat önderi haline getiren The Coming Wave kitabında, ABD’de 1947 yılında Bell Labs laboratuvarında, bilgisayar hesaplamalarını hızlandırmak için geliştirilen basit bir transistörü başlangıç noktası olarak alıyor.

***

İlk kez 1965 yılında dile getirilen ünlü Moor yasası her 24 ayda bir çiplerin üzerinde bulunan transistörlerin sayısının ikiye katlanmasını öngörüyor. Yarı iletken çip teknolojileri için mucizevi bir gelecek vaadi ve hedefi olan bu yasa gerçek oldu.

1970’lerden bugünlere kadar bir çip üzerinde bulunan transistör sayısı 10 milyon katına çıktı. Bugünkü çipler ilk keşfedildiği yıllara kıyasla 17 milyar kat daha verimli. Çip üreticisi Fairchild Semiconductor 1958’de 100 transistörü 150 dolara satıyordu. Günümüzde ise transistörler saniyede iki rakamlı trilyonlarla ölçülecek miktarlarda üretiliyor ve bir transistörün fiyatı doların milyarda birine denk düşüyor. Bu dünyanın en hızlı ev en büyük teknolojik gelişmesi olarak değerlendiriliyor.

İnternete bağlı olan bilgisayarların sayısı 1983 yılında 562 idi. Bugün ise 14 milyarın üzerinde bilgisayar, akılı telefon ve cihazın internet üzerinden birbiriyle bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.

***

Çevrim için internet sitelerinin sayısı ise 4 milyarın üzerinde. Bu sayfalardaki mevcut verilerin toplamı 300 Exabayt (1 Exabyt bir milyar gigabyt ediyor). Bu veriler CD üzerinde saklanılsaydı tüm CD’lerin üst üste konulmasıyla 384 400 km’lik bir yüksekliğe ulaşılırdı. Bu yaklaşık olarak dünya ile ay arasındaki mesafeye denk düşüyor. Dünya genelinde mevcut verilerin üstüne her bir dakikada ise 18 milyon gigabyt yeni veri geliyor.

Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre 2021 yılında gençler uykuda geçirdikleri zamandan daha fazlasını çevrim içi geçirmişler. Yine Almanya’daki bir araştırmaya göre akıllı telefon kullananların yüzde 75’i, 24 saat içinde telefonlarından 1,5 metreden daha fazla uzaklaşmıyor. Bu rakamın Türkiye’de de üç aşağı beş yukarı aynı olduğunu tahmin etmek güç değil.

İnternet dünyasındaki gelişmelerle ilgili sayısız çarpıcı istatistik ve kıyaslamalar var. Yine Harari’ye başvuracak olursak, esas can alıcı gelişme artık algoritmaların programcıların kendilerine yüklemediği şeyleri öğrenebilme kabiliyetine ulaşması. Algoritmalar hiçbir yöneticinin öngörmediği kararlar da verebiliyor. ‘’Yapay Zeka devriminin asli özü bu: Dünya milyonlarca yeni güçlü aktörün (algoritmalar) fırtınasına uğruyor.’’

***

Bilgisayarların bilinci olmaması önemli değil. Önemli olan kendi başlarına fikir üretip hamle yapabilmeleri. Adını ne koyarsak koyalım insanlar için esas tehlike, meydana okuma, belirsizlik ve hatta çaresizlik bu. Kendi başına hareket edebilen algoritmalar dijital gelecek hakkında öngörüde bulunmayı imkansız hale getiriyor.

Hem Harari, hem de Suleyman yapay zeka ile yaşanan devasa paradigma değişimine dikkat çekiyor ve bize yeni okuma ve anlamlandırma alternatifleri sunmaya çalışıyor.

Yazımızı Nexus’dan bir alıntıyla sonlandıralım ‘’Tarih geçmişle değil, değişimle meşgul olmaktır’’

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.