Putin’in 9 Mayıs Zafer Günü’nde yapacağı konuşma Rusya ve Ukrayna’nın kaderini belirleyecek öneme sahip. Yarınki konuşma dünyayı da yakından ilgilendiriyor. Ruslar için 9 Mayıs Zafer Günü herhangi bir resmi tatil günü değil, Rus kimliğinin, Rus ulusu anlatısının merkezi sembollerinden birisi. Bu özellik devlet başkanının yapacağı konuşmayı daha da anlamlı hale getiriyor.
Ruslar için 22 Haziran 1941 yılında Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırmasıyla başlayan İkinci Dünya Savaşı, 9 Mayıs 1945’de Berlin’de Almanların koşulsuz teslim anlaşmasını imzalamaları ile son buldu.
İkinci Dünya Savaşı’nda 60 milyon insan hayatını kaybetti. Bunlardan 25 milyonu Sovyetler Birliği vatandaşıydı. Rus kimliğinde belirleyici rolü olan Stalingrad, Leningrad ve Moskova savunmaları 9 Mayıs Zafer Günü ile birlikte bir kuruluş miti haline geldi. Ruslar ilk kez Stalin’le 9 Mayıs 1945’de Nazi Almanya’sına karşı kazanılan büyük zaferi kutlamaya başladı.
***
Sovyetler döneminde kutlanmaya başlanması, hele Stalin tarafından başlatılması Zafer Günü’nün sadece devlet tarafından yapılan resmi bir kutlama olacağı algısını yaratabilir. Ancak 9 Mayıs Zafer Günü sadece devletin dayattığı bir propaganda günü değil yediden yetmişe bütün Rusların gönülden katıldığı bir anma ve zafer geçidi. Büyük acılar ve kayıplar yaşayan Rus halkı bugünü hissederek kutluyor ve Nazi Almanya’sına karşı verdikleri ağır mücadeleyi ulusal kahramanlıklarının bir nişanesi olarak görüyor.
Putin döneminde Zafer Günü, daha önce olmadığı şekilde düzenli olarak kutlanmaya başlandı. Putin’in 9. Mayıs Zafer gününü halk nezdinde daha da fazla kabul gören ulusal birlik ve uyanış günü haline dönüştürdüğünün altını çizmek gerek. Aylar öncesinde başlanan hazırlıklarla kutlanan Zafer Günü Rusya için bütün dünyaya ulusal birlik ve gücünü gösterdiği bir prestij projesi.
Dünya kamuoyu daha çok askeri kortejlerin geçiş görüntülerini tanıyor ama Zafer Günü’nde resmi geçitten sonra aynı gün yapılan başka bir sivil geçit daha var. İkinci Dünya Savaşında savaşanların torunları ellerinde dedelerinin fotoğraflarıyla birlikte “Ölümsüz Alay“ adı altında Moskova’nın ünlü Tverskaya Caddesi’nde yürüyor. Ölümsüz Alay yürüyüşüne babası İkinci Dünya Savaşı’nda bulunan Putin de katılıyor.
***
Putin’in 9 Mayıs Zafer Günü’nde yaptığı konuşmalar hem önemseniyor hem de halk tarafından kabul görüyor. Bu konuşmalar Putin’in her yıl halkıyla yaptığı bir tür sözleşme olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla yapılan konuşma uluslararası gözlemciler tarafında dikkatle dinlenip analiz ediliyor. Rusya’nın Kırım ve Sivastopol’u işgal ettiği 2014 yılında Putin yine 9 Mayıs Zafer Günü’nde bu işgali konuşmasının merkezine yerleştirmiş, Rusya’nın bu tür iddialı askeri adımları gelecekte de atacağının sinyallerini vermişti.
Yarın yapılacak Zafer Günü kutlaması bu yönüyle kritik bir öneme sahip. Çünkü Putin’in anlatabileceği bir kahramanlık hikayesi yok. Ulusal meşruiyet ve onurunu emperyalistlere karşı kazandığı zaferlerle temellendiren Rusya bu kez 9 Mayıs’a rencide edici bir askeri mağlubiyet, ağır ekonomik yaptırımlar, saygınlığını ve caydırıcılığını yitirmiş bir dış politika ve özgüveni dibe vurmuş bir ruh haliyle giriyor.
Rus halkı hiçbir zaman olmadığı kadar liderlerinden ikna edici, güven verici açıklamalar bekliyor. Her ne kadar Rus medyası gizlese de Ukrayna’da yaşanan hezimet halk tarafından biliniyor. Ukrayna’da hayatını kaybeden batılı kaynaklara göre 25 bin, en iyimser tahminle 10 binlerce Rus askeri, gizlenmesi mümkün olmayan bir realite.
***
Putin her şeye rağmen Ukrayna’da yaşanan hezimeti bir zafer olarak lanse edebilir. Yaşanan mağlubiyeti kabullenmek ya da hazmetmek anlamına gelecek bir “zafer“ konuşması yapabilir. Bu gözlemcilerin beklediği düşük de olsa en iyi ihtimal.
Endişe verici olan bir diğer ihtimal ise, Putin’in rencide olmuş Rus gururuna özgüven aşılayabilmek ve kendi iktidarını sağlamlaştırmak için bu zamana kadar resmi olarak ağzına almadığı savaşı ilan etmesi. Halkını uzun bir savaşa belki de bir seferberliğe hazırlaması. Sonucun ne olacağını kimse kestiremiyor. Ancak kesin olan bir şey var: Yarın Kremlin meydanına toplanan kalabalıklar bütün dünya ile birlikte tarihi bir konuşmaya şahitlik edecek.