Hayal ettiğimiz gelecek tasavvuru toplumsal gerçekleri görmemizi engelliyor olabilir. İdeolojik körlük ya da realiteyi entellektülleştirerek anlamaya çalışmak hayal kırıklığı yaşamamıza neden olabilir. Mafya lideri Sedat Peker’in açıklamalarıyla yeniden gündem olan toplumsal çürümüşlüğün yarattığı derin hayal kırıklığının nedeni de belki de budur.
Siyaset dilinde, medyada, dizilerde hatta okul kitaplarında şiddetin sıradanlaştırılması, makul bir alternatifmiş gibi gösterilmesi, kaba güç ve zorbalığın toplumda zannettiğimizden çok daha fazla kabul görmesine neden oldu.
Yıllardır ailede, işte, okulda velhasıl toplumun tüm alanlarında yaşanan şiddetle hiçbir zaman hesaplaşmadık. Siyasi gündem çok yoğundu buna hiç vaktimiz olmadı. Hatta şiddeti kameralar aracılığı ile görünür olmasından dolayı keyifle izliyoruz. Türkiye’nin her bir tarafında sokak kavgalarından cinayetlere kadar yapılan paylaşımlar sadece bir kaç sosyal medya hesabından değil merkez medya hesaplarından da milyonlarca kişinin beğenisine sunuluyor.
***
Sosyal medya linçleri ekranların başından keyifle izlediğimiz ya da bizzat yaptığımız bir hobi haline geldi. Olayları nesnel içeriği ile değil beynimize salgıladığı dopamin düzeyi ile algılar hale geldik. Hem medya hem siyaset hem de eğlence/dizi sektörü dopamin bağımlılığımızı kullanmakta hiçbir ahlaki engel tanımıyor. Farkında olmadan şiddet bize keyif verir hale geldi.
Bakanların Anayasa Mahkemesine karşı açıkça meydan okuyabildiği , bir üniversitenin muhalif olduğu gerekçesiyle kapatılabildiği, anayasaya uygunluğu en sıradan bir kontrolü bile geçemeyecek, kanun hükmündeki kararnamelerle yönetilen bir ülkeye dönüşmemiz tesadüf değil.
Bu koşullar altında mafya örgütleri, derin devlet yapılanmaları, korku iklimi, hukuksuzluk vs. gibi topyekûn bir çürümüşlüğün olmaması mucize olurdu. Hukukun olmadığı yerde elbette otorite mafyanın eline geçer. Bu dünyanın her döneminde ve her bölgesinde geçerli olan bir yöntem ve başka bir alternatifi de yok.
***
Düşünmemiz gereken bir başka acıklı durum da yıllardır hukuk adalet, demokrasi, anayasa vs. konusunda haklı uyarılar yapan risk alan, hatta mağduriyetler yaşayan insanların söylediklerinin, bir mafya liderinin ifşa ve iddiaları kadar topluma etki edememesi.
Anlaşılan bu ülkenin sağduyu sahibi olduğunu düşünen insanlarının ki, bunlara kendimi de dahil etmek isterim, toplumla iletişim yetenekleri bir mafya liderinin sahip olduğu toplumsal iletişim yetenekleri kadar güçlü değil.
Evet Peker, iktidarı endişeye sürükleyen açıklamalar yapıyor. İktidar muhtemelen bu açıklamalardan hasar alacak. Ancak rant paylaşımından kendince hakkettiği parçayı alamadığı için yapılan ifşaatların sağlayacağı siyasi faydaya ‘‘çöküp‘‘ kokuşmuşluğun temel nedenleriyle hesaplaşmayanların da başkalarının mallarına çöken mafya örgütlerinden ahlaki anlamda büyük bir farkı kalmaz.