Fatih’te yetişkin dört kardeşin intihar ya da başka bir sebeple hayatını kaybetmesini bu hafta dehşetle izledik. Dramın duyulmasıyla birlikte daha henüz ayrıntıları belli değilken sosyal medyada, olayı yorumlama adına adeta bir paylaşım cinneti yaşandı. Tüyler ürperten bu olay hakkında uzmanların ve yetkili makamların açıklamaları gelmeden, nedenleri anlaşılmadan, sosyal medyanın kanaat önderleri, olayı kendi dünya görüşlerine göre yorumlayarak, dramın “rantından“ istifade etmek için adeta birbirleriyle yarıştırlar.
Konunun uzmanı psikolog, kriminal uzmanlar ve sosyal bilimcilerin kesin nedenini bu kadar kısa sürede tespit etmesinin mümkün olmadığı bir olay, pervasız bir şekilde siyasi görüşleri onaylayan bir araca dönüştürüldü. Kamuoyuna yansıyan biçimiyle içler acısı bir geçmişi olan ailenin, akla durgunluk veren hazin sonu, sosyal medyadaki ilgi rekabetinde acımasızca kullanılmaktan kurtulamadı.
Türkiye’de klasik medyanın da etkisinden kurtulamadığı sosyal medyanın, herhangi bir toplumsal sorunu tartışmak için ne kadar uygun olmadığına dair bir örneğe yeniden şahit olduk. Sosyal medya eşkıyaları yine bir bilgiyi, hiçbir ilkeye tabi olmadan, kendilerine yönelik bir ilgiye dönüştürmek için şehvetle suistimal etti.
***
Bu dramla birlikti ortaya çıkan üzüntüyü, kendi ideolojik görüşlerinin PR’ı için kullanmaktan imtina etmeyen bir kitlenin, Türkiye gündemine etki etmek gibi bir gücü olduğu gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde tecrübe ettik. Medya eşkıyalarının bu kontrolsüz gücünün ülkenin demokrasisi adına ne büyük bir tehdit olduğunu ise hala tam kavramış değiliz.
Böylesi bir trajediyi, eleştirdikleri hükümetin ekonomik politikaların nedeniymiş gibi nerdeyse memnuniyetle dile getirmek cinnete eş değer bir sapma. Bu olayın Fatih gibi bir semtte meydana gelmiş olmasını muhafazakarlığın iflası diye değerlendirmek ise akıl dışı bir saptama. Garip olan ise böylesi tutarsız bir muhafazakarlık eleştirisinin daha çok muhafazakar çevreden gelmesi.
Bu dramın bu denli suiistimal edilmesinin yarattığı en büyük tehlike ise intihara meyilli insanların zihin dünyalarına farkında olmadan bu eylemi meşrulaştıracak düşünce kırıntılarını serpiştirmek. İdeolojik saiklerle yapılan, ekonomik durum kötü intihar tabi sonuç ya da muhafazakar değerler çöktü intihar doğar gibi deli saçması saptamalar, bu tür mesajları algılama konusunda çok hassas olan intihara meyilli insanları teşvik etmekten başka bir işe yaramıyor.
***
Son olarak Antalya’da iki çocuklu bir ailenin Fatih’teki olaya benzer bir şekilde hayatını kaybetmiş olması, bir esinlenme ihtimalinin ne denli yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Konunun uzmanı kişilerin dikkatli açıklamalarıyla sessiz ve sakin bir şekilde kamuoyuna aktarılması gereken bir dram, ilgi peşindeki sorumsuz kişilerin ağzından çıkınca bunun toplumsal bedelleri de ağır oluyor.
ABD’de nerdeyse düzenli olarak meydana gelen ve toplu ölümlere neden olan cinnet saldırılarının nedeni her katliam sonrasında yeniden tartışılıyor. Bu saldırıların neden oluştuğu konusunda herkesin ittifak ettiği ortak bir görüş yok. Ancak nasıl olduğu konusunda nerdeyse bütün uzmanlar hemfikir: Saldırganlar haberlerde, filmlerde ve sosyal medyada gördükleri olaylardan esinleniyor.
Sosyal medya eşkıyalarının neden olduğu tahribatlar, zaman zaman bu kişilerin dile getirdiğini iddia ettikleri toplumsal sorunların neden olduğu tahribatlardan daha fazla olabiliyor. Konusunun uzmanı olmayanların çenesini kapattığı günlere….