Dünya siyasetinin Gayya kuyusu Güney Çin Denizi

Mikdat Karaalioğlu

Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti gerekli miydi? doğru muydu? tartışmaları yaşanırken, bölgenin dünya siyaseti için taşıdığı önem ve sahip olduğu kriz potansiyeli bir kez hatırlandı. Tayvan’ın bulunduğu Güney Çin Denizi aslında yüz yıllardır siyasi gerilimlere sahne oluyor. Bu denizdeki adalar ve kıta sahanlığı sorunları denize komşu ülkelerin dış politikalarının hatta kuruluş mitlerinin merkezinde bulunuyor.

Güney Çin Denizine sahili olan 7 ülke var. Çin, Tayvan, Filipinler, Malezya, Endonezya, Brunei ve Vietnam’dan oluşan bu yedi ülke birbirleriyle ve genelde Çin’le denizdeki bazı adalar ve kıta sahanlıkları konusunda anlaşmazlıklar yaşıyor. Buna ek olarak Japonya’nın da Güney Çin Denizi’nde Çin’le yaşadığı ada sorunları var. Yani bitmez tükenmez bir sorunlar ağı, bir yönüyle dünya siyasetinin Gayya kuyusu.

Her bir anlaşmazlıktan burada söz etmek yazının sınırlarını aşar, kısaca özetlemek adına Cin Güney Çin Denizi’nin yüzde 90’nının kendisine ait olduğunu iddia ediyor diğer ülkeler ise buna itiraz ediyor. Diplomatik anlaşmazlık düzeyinde seyreden bu görüş farklılıkları günün birinde bir krize hatta savaşa dönüşmeyi bekliyor.

****

Güney Çin Denizi’nde 11 milyar varil petrol 530 milyar metreküp gaz rezervi olduğu tahmin ediliyor. Dünya ticaretinin yaklaşık üçte birine denk düşen 3.4 trilyon dolarlık mal da bu deniz üzerinden gemilerle taşınıyor. Kıta sahanlığı gerilimlerinin bir diğer nedeni ise balık. Dünya balık kaynaklarının yüzde 12’i bu denizden çıkıyor.

Çin, deniz üzerindeki hakimiyetini attırmak için sürekli hamlelere yapıyor ve fiili durumlar yaratıyor. Örneğin denizde yıllar önce oluşturduğu suni adalara, verilen tüm sözlere rağmen askeri merkezler kurdu.

Çin’in bölgede sürdürdüğü politika, uzmanlar tarafından kaynamakta olan suya atılan kurbağa metaforu ile açıklanıyor. Yavaşça ısınan suyun farkına varamaya kurbağanın haşlanmasında olduğu gibi Çin fiili durumlar yaratarak, statükoyu değiştiriyor. Öte yandan Çin de bu suçlamayı ABD ve komşu ülkelere yapıyor.

****

Pelosi krizinde de ilk kez Tayvan üzerinden roket fırlatıldı. İlk kez Japon ekonomik deniz sahasına roket atıldı. Ve ilk kez bu denli yoğunlukta Tayvan Boğazı’na savaş gemileri ve savaş uçakları gönderildi. Tek başına Çin’in bu hamlelerine karşı koyması mümkün olmayan komşu ülkeler, zamanla ortaya çıkan yeni fiili durumları kabul etmek zorunda kalıyor.

Tayvan da Çin’in bu girişimlerine sert tepki gösteremiyor ve dünya kamuoyunun göstereceği ortak tepkiye güveniyor. Tayvan’ın bu güveni biraz da çip üretim merkezi olmasından kaynaklanıyor.

Tayvan dünyadaki çip üretiminin yüzde 63’ünü yapıyor. Cep telefonları, hava araçları ve tıbbi cihazlar vs. gibi çok gelişmiş teknolojik sektörlerde Tayvan çiplerinin kullanım oranı ise yüzde 90 civarında. Yani ABD, Avrupa, Uzak Doğu ülkeleri ve Çin bu teknolojiye bağımlı. Tayvanlılar bu durumda Çin’in adayı işgale yönelmek gibi bir çılgınlığa kalkışmayacağından hareket ediyor.

***

Güney Çin Denizi’nde hem ABD hem Çin ve hem de komşu ülkelerin feragat edemeyeceği menfaatler söz konusu. Bölge ülkeleri de bunun elbette farkında. Pelosi krizinden sonra aslında ne Çin ne de ABD gerilimin daha da artmasını istiyor. Çin’in askeri tatbikatlara Pelosi adadayken başlamaması bu hassasiyetten kaynaklandı. Her iki taraf da uzun zamandır, olası yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için iletişim halinde olduklarını beyan ediyor.

ABD Başkanı Biden Çin politikasını “stratejik rakip“ kavramıyla isimlendiriyor. Bu politika ekonomik ilişikleri sonlandırmak değil, karşılıklı menfaatler ilkesini temel alıyor. Öte yandan Biden olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan’ın yanında olacaklarını dile getirmekten de imtina etmiyor.

***

Aslında her iki taraf da küçük kazanımlar elde ederek ya da küçük kayıpları riske ederek karşı tarafı yoklamak ama günün sonunda statükoyu korumak peşinde. Pelosi’nin ziyareti gibi zaman zaman gerilimler yaşansa da fiili durumu değiştirmeye an itibarıyla kimse muktedir değil.

Ukrayna tecrübesi yapan batı ittifakı Çin’e artık daha dikkatli bakıyor. Siyasi kariyeri polemiklerle dolu olana Pelosi, gelecek yıl sona erecek kariyeri öncesinde dünya siyasetini yıllarca meşgul edecek bir krizi yeniden hatırlattı. Dünya Güney Çin Denizi’ni daha çok konuşacak.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.