Sistem süper işliyor abi

Mevlana İdris

Kartal’daki bina paldır küldür çöküverdi. Maalesef ölü ve yaralılar var. Bu türden çürük binaların sayısını bilsek ürpeririz, belki de bir şey olmaz, tınmayız bilemiyorum.

Biz ki 99 depreminden sonra çatlak binaları sıvayıp, boyayıp tekrar içine girip oturmuş milletiz tamam mı? Tamam bravo.

Dere yataklarındaki sellerde onlarca insanımızı kaybettiğimiz halde, dere yataklarına durmadan ev yapmanın şânı da bizdedir, tamam mı? Tamam abi.

Bu işin ilmini bilenler “depremin eli kulağında, her an olması mümkün ve beklenen depremde aklınıza bile gelmeyecek büyüklükte yıkım olacak” diyor, biz de şehrin her yerini betonla, gökdelenle doldurmaya devam ediyoruz, iyi mi? İyi kardeş çok iyi.

“Bize bir şey olmaz abi”cilerle, “şuraya da yirmibeş kat attım mı güzel olur”cular lobisi lokomotif olmuş gidiyor, nasıl ama? Süper valla.

“Ne dedin, ne dedin? Okuyup da ne olacak, işte memleketin her yeri işsiz üniversite mezunlarıyla dolu. Sen kankanı takip et, işareti çakınca gel yamacıma, ok?” Okey kanka.

Bir yandan küresel iklim değişikliklerinin hortum, sel, fırtına gibi işaretleri ülkemizde sık sık kendini göstermeye başlamışken, bir yandan da bitmeyen açgözlülüklerin kapanmaz bir iştahla yürüttüğü planlar bazan hayatı çekilmez kılabiliyor. Siyasetçi dostlar kusura bakmasın ama siyasetin ürettiği çözümler de her zaman yeterli olmuyor ne yazık ki.

Bir de kendisine sürekli hedefler çizilen gençlik var.

Ne yapsın gençlik? Biraz da dizilerden devşirme tarih takılır. Sonra?

İnanılır gibi değil ama gençliğin de, toplumun da günlük işleyişteki küçük küçük kanallarının açılması ya da tıkanması hâlâ bazı yanlış bürokratik eğilimlerin hâkimiyeti altında.

Yani şu olması gereken sağlıklı işleyiş hâlâ tesis edilemedi; Mesela belirli bir konuda teşvik mi verilecek? İlgili Bakanlığın taşra teşkilatındaki memur, bu teşviği almak üzere gelenlere objektif kriterlere göre, şartlar elverişliyse kredisini veriyor veya başka bir işlem gerekiyorsa o işlemi yüksünmeden yapıyor mu? Yoksa canı istediği zaman işi yokuşa sürüyor, olmadık problemler çıkartıyor, işgâl ettiği masada sonu gelmeyen fırıldaklar çevirme arzusuna mı kapılıyor?

Ve işte krediyi, teşviği alıp çarçur eden biri varsa zamanında tâkip edilip gerekli müeyyideler silsilesi ile tanıştırılıyor mu?

Yoksa kağıt üzerinde her şey mükemmel, hedefler tutturulmuş, sistem tıkır tıkır işliyor. İyi ama o zaman bu mükemmel işleyişin sonuçları nerede?

Sistem işliyorsa bir bina durup dururken kolayca çökmez, çökmemelidir.

Ama her an deprem olmadan kendiliğinden çökecek çok sayıda binamızın olduğu ürpertici bir gerçektir. Biz de bu binalardan birinin içinde oturuyor olabiliriz.

Sistem işliyorsa, insanların çökecek binalarda oturmasına müsaade edilmez.

Devlet her şeyi insanımıza bırakmamalıdır. Bu insanımızdır çünkü, çatlakları patlakları boyayıp o evi kiraya veren, satan, ya da geçip o evde kendisi oturan.

Hadi dışarı çıkalım.

Mükemmel işleyen sistemlerin
dışına.

Dünyanın dışına

Ülkem için bir fikrim var

Bu başlığı gördüğüm ilk anda biraz şaşırdım. Bendenizin gazetedeki küçük köşeciklerinden birinin başlığı ile benzerdi çünkü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından açıklanan ve bütün vatandaşların katılımına açık olan bu yeni fikir havuzunin ziyadesiyle ilgi göreceğini düşünüyorum. Çünkü memleketimiz akıl-fikir imâlatı bakımından evvel Allah şetaretlidir.

Hayır hayır, uçuk kaçık olanlarını kasdetmiyorum, mâkul fikirler bakımından da zengin bir coğrafyayız. Fakat sorun şu ki bu akılların fikirlerin dolaşımı yok, birbirini göremiyorlar, oturup bir çay içemiyorlar. Fikirler karşılaşmayınca müsademe olmuyor ve sonuç olarak barika-i hakikat da doğmuyor.

Ülkem için bir fikrim var” projesiyle ilgili yapılan açıklama şöyle:

Ülkemizin ilerleyişinin her birimizin aklı, duygusu, düşüncesi, öngörüsü ve vicdanı ile mümkün olacağı düşüncesindeyiz. Ülkemize, geleceğimize, dünyadaki yerimize ve duruşumuza katkı sağlayacağına inandığınız bir fikriniz varsa bizimle paylaşmanızı temenni ediyoruz. Belirtmek isteriz ki, “2019’da Ülkem İçin Bir Fikrim Var” platformu, yalnızca gerçekleştirilebilecek uygulamalara, politikalara ya da mevcut işleyişlerin geliştirilmesine ilişkin fikirleri kapsamaktadır. Şikâyet ya da bilgi talebi niteliğindeki başvurular mevcut sistemlerüzerinden devam etmektedir. Uygulama, projelerin sunulup kaynak desteği sağlanmasına dönük süreçlerden de ayrılmaktadır. Buradaki amaç, ülkemizin her bir ferdinin herhangi bir alanda öneri ve fikirlerini devletimizin birimlerine doğrudan aktarabileceği bir kanal oluşturmaktır.

Fikirlerinizi kısıtlayabileceğinden kapsama ilişkin detaylar burada verilmemektedir. 2000 karakterlik bir ifade alanını özgürce kullanmanız için size bırakıyoruz. Kurumlar ile gerçekleştirilecek ön değerlendirmeden sonra fikrinize ilişkin daha detaylı bilgi, ilgili kurumlar tarafından sizden istenebilecektir. Bu nedenle iletişim bilgilerinize ihtiyacımız olduğunu vurgulamak isteriz.

2019 yılı boyunca sürecek olacak projemiz ile hayat tecrübeleriniz ve bilgi birikimlerinizi fikre dönüştürüp bizimle paylaşmanız, Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Bu bilinçle, ülkemizin geleceğine yapacağınız ilham verici katkılar için şimdiden çok teşekkür ederiz.”

İlk gün merkeze gelen fikir sayısı 4548. Fikirlerin artarak devam edeceği açık. Hayırlı olsun. Tabii ki fikr-i takip şart. Her gün bu kadar akıl-fikiri analiz edip sınıflandırmak ve lüzum hissedilen için harekete geçmek kolay bir iş değil.

ANONS

Evin yıkılmasını bekleme! Evden önce sen harekete geç, insansın sen.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.