Teker Kırıldıktan Sonra Yol Gösterenler Derneği’nin Sayın üyeleri,
Şapkayı Çıkarıp Önümüze Koyalımcıların Aziz Gönüllüleri,
Troll Yalılarının Muteber Sâkinleri,
Akademyanın Pek Sayın Âkil Atanmışları,
Siyan Jipten Siyah Gözlüklerle Nereye Baktığı Bilinmeyen Nevzuhur Varsıl,
İrili ufaklı Think Thankların Analist Beyinleri,
Her Yeri Betonlayalım Tarikatının Cici Mensupları,
Ben Dememiş miydim Vakfı’nın Muhterem Müritleri,
İçtenlikten Arındırılmış Propagandist Medyanın Cevval Mutfakları,
Benim Dediklerimi Ciddiye Almadığınız İçin Şey Oldu Cemaatinin Önemli Üstadları,
Bencileyin Olanda ve Olmayanda Hayır Vardır Kubbesinin Altında Göğe Bakanlar,
Ve diğer Bilumum Tecziye ve Teselli ve Tekdir Mahfillerinin Bilumum Değerli Müctehidleri;
İstanbul’un yenilenen seçimleri de geldi geçti işte.
Bugün yirmibeş temmuz.
Hoşunuza gitse de gitmese de her seçimde olan bir şey oldu, millet bir tercih yaptı işte. Bir sonuç tebarüz etti, bir netice hâsıl oldu vesselam.
Sen haklısın, sen de. Evet sen de haklısın. Hepiniz haklısınız.
Ama İstanbul ne yapsın, belki millet de haklı.
Geniş zaman siyaseti de tarihi de kapsar ve aşar. Şimdiki zaman binlerce prangası olan bir hücredir. Bu gerçeklik birey için de siyasal bir parti için de, iktidar için de, muhalefet için de böyledir.
Çayı demleme seni sallama
Bazı şeyleri sallamak gerekir. Halay başıysan mendili sallaman gerekir. Yıllarca okuduğun üniversiteden mezun olup diplomanı eline aldığında görmeyen varsa görsün diye sallaman gerekir. Parkta tek başına sallanmaya çalışan bir çocuk gördüğünde arkadan ittirip sallaman gerekir. Sallanan bir dişin varsa onu daha da sallamak, salı gününü sallayıp çarşambaya sallanmak, yağı ekmeğine sürmek için ayranı sallamak veya kolun koparcasına ipi sallamak... En önemlisi de bazı insanları sallamak gerekir. Yorgunken seni daha da yoran gördüğünde keyif vermeyen sürekli seni eleştiren insanları...
Bazı şeyleri de sallamak yerine dinlendirmek/ demlendirmek gerekir
çay gibi...ben gibi
Kızlar sallasın valla dünyayı, benim yerimden kalkmaya niyetim yok.
Asıl büyük kırılma
94’ten bu yana İstanbul için tabii bir hâl alan Ak Parti iktidarı gerçeği yapılan son iki seçimle birlikte bir kırılmaya uğradı.
Meclis çoğunluğu bir önceki seçimin sonuçları sebebiyle yine Ak Parti’li üyelerde. Diğer taraftan İBB’nin yeni yönetiminin merkezle ilişkilerinde neyin ortaya çıkacağı henüz belli değil. Bu sebeple CHP yönetiminin icraatlarını teknik ve siyasal başka bir süreç bekliyor.
Fakat gözden kaçan başka bir şey de yok mu? CHP şimdi hem çoklu ortakları sebebiyle birkaç yöne birden çekilen ve ağırlık noktası oluşuncaya kadar özellikle bazı sosyal konularda bir hacıyatmaz politikası izlemek zorunda kalacak, hem de kendisini destekleyen ve desteklemeyen muhafazakâr kitle ile nazik siyasal bağları korumak için ister istemez, aldığı oy yüzdesinden daha fazla muhafazakârlaşan bir yönetim politikası izlemeyecek mi?