Maarifsizlik

Mevlana İdris

Dün açıldı okullar, on milyonlar yollara döküldü.

Gözkapaklarındaki uykuyu minicik parmaklarıyla dağıtmaya çalışan ama pek de başaramayan ‘okul çocukları’ servislere binip okula kadar süren seyahatte uyuklamaya devam ederken, ‘okul’ herkesin gündemine bir daha girdi.

Hepimiz okullu olduk bir zamanlar ve çiçekli yolları doldurduk.

Bu yüzden hepimizin kafasında okul hakkında bir fikir ve ağzımızda okul hakkında cümleler var. Nasıl söylemeli, bir yanıyla mutlaka bozuk olan eğitim sistemini, hepimiz düzeltebileceğimize dünden eminiz.

Devasa kadrosuyla eğitim ordusu da öğretmeninden Bakana kadar benzer düşünceler içinde olmalı ki, yıllardır sistemi hallaç pamuğu gibi atmamıza rağmen hâlâ daha rafine ve az sorunlu bir uygulama ya da anlayışa geldiğimizi rahatlıkla söyleyemiyoruz.

Neyi öğrettiğimiz ayrı, nasıl öğrettiğimiz ayrı bir dert. Öğretemediğimiz yabancı dil, matematik gibi sevdiremediğimiz resim, müzik de ayrı bir fasıl.

Bir şey formel olarak yapılınca, öz olanın da kendiliğinden gerçekleştiğini kabul ediyoruz ama hayat varsayımlarla ilerlemiyor.

Dün yeni eğitim-öğretim yılı açılırken haber kanallarında en büyük sorun olarak ne vurgulanıyordu dersiniz? Öğretmen açığı mı, yetersiz derslik mi, yeni başlayanların uyum sorunu mu yoksa ders kitaplarının sevimsizliği mi? Hayır, hiç biri. En büyük sorun olarak trafikteki yoğunluktan bahsediliyordu.

Trafik önemsiz mi, diyeceksiniz. Önemli, çok önemli.

Ama maarifsizlikten daha önemli mi bilemem.

Okullar açıldı, bazı cin fikirli elemanlar kapanmasına az bir süre kaldığını hesaplamaya başlasa da başlamasa da.

Ve okul yolları çiçekli olsa da servislerdeki çocuklar pek göremiyor artık bu çiçekleri. Ve tuhaf biraz da insafsız bir şey değil mi, herkesin kendi mahallesindeki okula yürüyerek beş dakikada gitmek yerine, bazan bir saati aşan bir yolculuğa katlanmak zorunda olması? Eğitim nakliyat şirketinin onbinlerce aracı her gün her yerde.

Eğitim sisteminin sorunlarını, bu eğitim sisteminden geçenlerin çözmesi mümkün mü? Mümkünse gerçekleşmesini biraz daha bekleyelim, değilse hep teneffüste kalalım diyor insan.

İnsan! Merhaba.

Bozkırın Kabuğu: Ahmet Uluçay

(...) Tren Ahmet Uluçay için çok önemli, bir sürü trenli hikâyesi var. Oldukça erken bir yaşta binmiş trene. 4-5 yaşlarındayken gözlerinin rahatsızlığı sebebiyle babasıyla Ankara’ya gitmiş trenle. Doktor gözlük ve göz damlası vermiş. Yıllarca gözlüğünü “kırar, çocuktur” diyerek vermemişler eline. Zaten çocuklar dalga geçmiş bir defasında taktığında “dört göz” diye. “O günlerde gözlük de aynı kravat gibi okumuş sınıfına özgü bir şeydi. Sağlığa ilişkin bir zorunluluğu olduğunu düşünen yoktu. Gözlük kullanan kimse de yoktu köyde. Yalnızca çok yaşlı ninelerle dedeler çorap örerken, Kur’an okurken gözlük takarlardı. Onlar da çok basit yuvarlak camlı özensiz şeylerdi. (...)

Matematiği çok kötüymüş Ahmet Uluçay’ın. Babası sık sık dövermiş bu sebepten ötürü, diğer dersleri pekiyi olmasına rağmen. Varsa yoksa “aritmetik” der başka da bir şey demezmiş. Annesinin “varsın gâvurun matematiğini de bilmesin!” demesine karşı babası “teyyareler nasıl uçuyor? Aritmetikle.” Der, geçirirmiş kafasına bir tane. “Amirika fezaya nasıl çıkıyor? Aritmetikle.” der, bir tane daha geçirirmiş kafasına küçük Ahmet’in. Ertesi gün üç numara traşlı kafasındaki leblebi iriliğindeki şişleriyle süklüm püklüm gidermiş okula. Ayşe Beyza Çiçek-Meselenin Abç’si-Müstakil Kitaplar serisi- Öncü Kitap Yay.

BİR TEKLİFİM VAR

Anayasayı millet yapsa

Ülkedeki isteyen her vatandaşımız anayasa için bir madde yazsa...Ve o maddeler bir hukuk süzgecinden geçirilse... Sonra aralarında çekilen kur’a ile 100 tane madde seçilip yeni anayasa böyle teşekkül etse... Aşırı katılımlı süper bir anayasa olmaz mı? Anayasayı bir defa da millet yapsa ne olur, denesek ne kaybederiz?

ANONS

Öğrenciler yıllarca her sabah uyanıp işe giden ağır işçiler gibi yaşıyor” hepsine maaş verilsin.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.