Korona günleri küresel ve yerel detaylarıyla birlikte tam gaz sürerken akıllarda şu soru büyümeyi sürdürüyor: Bu bir biyolojik saldırı ise komplo mu büyüyor, değilse tehlikeli gerçeklik mi Dünyayı kuşatıyor?
Dünyanın kapital baronları ile siyasal erkleri arasındaki adı konulmamış yeni savaşın etkin aracı korona mı?
Kapital baronların sınırsız kâr ve satış önünde kılçıklı bir engel gibi duran siyasal erkler, ulus devletlerin tümüyle silinmesi ve satış arazisini mayınsız hâle getirme isteğinin ön adımlarını mı izliyoruz?
İçeride sağlık bürokrasisinin küresel düzeydeki yönetim başarısını gölgelemeye dönük zavallı girişimlere gülelim mi, üzülelim mi kestiremiyoruz.
Diğer taraftan Amerika ve nihayet İngiltere de korona için kesenin ağzını açtı. Kamu sağlığı alanındaki bu keskin politika değişikliklerinin anlamı nedir?
Hep sorduğumuz soru: Yeniden dizayn edilecek dünyanın radikal ip uçlarının ortaya atıldığı günlerin içinde miyiz? Yoksa olup biten her şey devasa bir “Truman Virüs”ü içinde mi cereyan ediyor?
Ekran uzmanlığının yönü yine evrildi ve korona uzmanlarıyla dolu bir ülkede yaşamanın mutluluğunu şey ettik.
İtalya, açıklanan resmî rakamlara göre Çin’i sollamış durumda. Ülkenin çeşitli bölgelerinden sağlık çalışanlarının yayınladığı trajik videolar dünyaya yakıcı içerikler iletiyor.
Eve kapananların evle imtihanı farklı düzeylerde sürüyor.
Evde kalma durumuna bağlı olarak yükselen psikolojik rahatsızlıklar tavan yaptı.
İş ve çalışma hayatının alacağı yeni yön ve bu durumun sosyo-ekonomik sonuçları henüz belirsiz ama endişe verici.
Şimdilik ortalama 1 ay süreli öngörülen tedbir ve uygulamalar, sakıncalı durumun uzaması üzerine hangi şekilleri alacak, bekleniyor.
Alınan tedbirler konusunda zaman zaman vatandaşlar arasında ifratla tefrit arasında sarkaçlar gelip gidiyor. Zorunlu olmadıkça nefes almamalı o halde. Çünkü havada ne de olsa korona virüsleri yok mu?
Korona günleri fizik hayatımızdaki bir çok şeyi radikal biçimde değiştirirken zihinsel dünyamızda da küçük devrimler yapmayı sürdürüyor kuşkusuz. Düşünsenize daha şimdiden zihnimizin anlamlar hiyerarşisinde nelerin yeri değişti ya da anlamsızlaştı. Belki bu daha başlangıç.
Yavaşladık ve gelmekte olan şey için belki de zihinsel bir devinim ve hazırlık içindeyiz.
Umut, sağlık ve iyilik dolu günlere selam.
Korona sonrası
Üniversiteler, dergiler, bazı kurumlar dijital arşivlerini ücretsiz erişime açıyor.
Herkes birbirine kitap, müzik, dizi film, sinema filmi tavsiye ediyor, okuma ve izleme listeleri yayınlanıyor.
Bazı arkadaşlar kitap kolilerini açıyor, tavan aralarına, kitaplıkların arka bölümlerine girip keşifler yapıyor.
Öyle görülüyor ki “Korona evde kalma günleri” bir kültür patlamasına yol açacak.
Öyle mi acaba?
Bekleyip göreceğiz.
Korona virüsünü lütfen daha fazla araçsallaştırmayalım.