Pazartesiden çarşambaya kitap fuarı vesilesiyle Maraş’taydım.
Modern Türk şiirinin ana havuzlarından biri olan şehir, fizik olarak değişse de metafizik kodlarını hâlâ koruyor.
Fuardaki imza sırasında buluştuğumuz Ali Karaçalı, Duran Boz ve başkaca genç edebiyatçı dostlarla yaptığımız kısa sohbetlerde bunu hissetmemek mümkün değil.
Şehirde garip bir toz bulutu çarptı gözüme, epey de yoğundu. Öyle ki bulunduğum yerden 1.5 kilometre mesafedeki tepede bulunan haşmetli Abdülhamid Han Camii’ni güçlükle görebiliyordum. Önce sis diye düşündüm, neden sonra bunun Suriye’den gelen ve bir tür çöl fırtınasının uzantısı olan kumlar olduğunu farkettim. Yakın geçmişte Maraş Halep sancağına bağlı bir vilayet idi mâlum; bu bağın havada uçuşan kiremidî kum tanecikleri ile hatırlatıldığını düşündüm.
Dün sabah gördüğüm bir haber ise beni olduğum yere mıhladı bir ân:” Şair Bahattin Karakoç vefat etti.”
Çok sayıda şiir gecesinde beraber olduğumuz ânlar, İstanbul’da rastlaşıp ettiğimiz sohbetler ve daha ilginci geçtiğimiz hafta kadim dostum Ekrem Ayyıldız’la Şâirden bahisle derhatır ettiğimiz anıları düşündüm.
Onu hep “Ihlamurlar çiçek açtığı zaman” şiirini okurken hatırlayacağım. İstisnasız hep bu şiiri okurdu, katıldığı şiir gecelerinde.
Dolunay dergisi tabii ki onun son göz ağrılarından biriydi.
Müşfik bir asabiyet içinde olduğunu düşünürdüm.
Taşrayı havalandıran beyaz kartaldı biraz. Ona Dede Korkut diyenler de vardı.
Birkaç yıl önce kaybettiğimiz Şâir Abdürrahim Karakoç’un küçük kardeşiydi.
Birisinden Mihriban, birisinden ise Ihlamurlar çiçek açtığı zaman güçlü bir ses olarak gökkubbeye asıldı.
Her iki birader de velud birer şâir idi. Abdürrahim Karakoç’un fişek gibi yazdığı yıllarda, on onbeş kişilik ev meclislerinde, şiirlerinin destan gibi okunduğuna şâhit olmuştum. Halk, 70’li yılların başında, söyleyemediklerini bu şiirlerle dile getiriyordu. Bahattin Karakoç, ağabeyine göre hem şekil hem de söyleme biçimi olarak daha farklı, daha serbest, daha az siyasal tınılı şiirler yazıyordu. Ama içlilikleri aynı derecede keskin, rikkatleri aynı derecede yüksekti.
Bahattin Karakoç’un Bir Çift Beyaz Kartal isimli eseri şimdi bana sanki özel ve arka plan bir bağlamda iki kardeş şâiri çağrıştırdı.
Allah her ikisini de rahmetiyle kuşatsın ve Cennetinde buluştursun.
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bahattin Karakoç (Hû…)
ESERLERİ
Mevsimler ve Ötesi , (1962)
Seyran, (1973)
Zaman Bir Beyaz Türküdür, (1974)
Sevgi Turnaları, (1975)
Ay Şafağı Çok Çiçek , (1983)
Kar Sesi , (1983)
İlkyazda, (1984)
Bir Çift Beyaz Kartal , (1986)
Menzil, (1991)
Uzaklara Türkü , (1991)
Güneşe Uçmak İstiyorum , (1993)
Beyaz Dilekçe, (1995)
Güneşten Öte , (1995)
Dolunay Şiir Güldestesi , (1996)
Leyl ü Nehar Aşk , (1997)
Aşk Mektupları , (1999)
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman, Ay Işığında Serenatlar , (2001)
Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri , (2004)
Ben Senin Yusuf’un Olmuşum , (2006)
-l-Barış Çağrısı Şiirleri-Dünya Barışına Çağrı Grubu-Meneviş Yayınları,(2009