İdlib ahde vefa sınırlarının dışında mı

Mevlana İdris

Dünya tarihinde savaşsız geçen yılların toplamı çok az bir zamana tekabül eder.

Ordular ve savaşlar hep vardır.

Sulh-u salah isteyenin bile cenge hazır olması gerektiği hep vurgulanmıştır.

Suriye iç savaşı bütün dünyanın şu veya bu şekilde iştirak ettiği, at oynattığı, bomba yağdırdığı bir savaş oldu ve olmaya devam ediyor.

Câri gibi görünen Astana ve Soçi anlaşmaları sık sık özellikle Rusya’nın göz yumması ya da bilfiil kendi eliyle ihlâl edilse de İdlib’te olup bitenler artık mızrağın çuvala sığmadığını, anlaşmaların paçavraya döndüğünü cümle âleme ilan ediyor.

Rusya ve rejim güçleri, muhalifler bahanesiyle emniyetli bölge olarak oraya sığınmış sivil halkı defalarca bombalayıp çok sayıda insanı öldürdü.

Son günlerde yükselen bombalamalar sonucu orada bulunan çaresiz sivil halk yine tek kurtuluş adası olarak gördüğü Türkiye’nin kapılarına yüzbinlerce can olarak gelip dayandı.

Bu süreçte hastanelerin, okulların, ibadet yerlerinin bombalandığına şâhit olduk. Hatta Halep gibi büyük şehirlerin bile yerle yeksan olduğunu gördük.

Mutabakatlardan, anlaşmalardan dönen ülke asla Türkiye olmadı.

Ahde vefa İdlib’te geçmeyen akçe oldu ise bunu Rusya hepimizin gözüne baka baka yaptı.

Ve olanlar oldu.

Dün 4 askerimizin şehit edilmesini ve dokuzunun yaralanmasını müteakip TSK misillemede bulunarak harekâta başladı.

Yine binlerce yorum, analiz, teknik bilgi dinledik, dinleyeceğiz.

İnsanlık insanın kaderidir. Ahde vefayı terk eden biz olmadık, olmayalım.

Hak muinimiz ola.

Bir maarif anısı

İstanbul Lisesi’nin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir…
İstanbul Lisesinin onuncu sınıfı öğretmen sandalyesine bir iğne yerleştiren öğrenciler, pusuya yatıp Salih Hoca ’nın iğnenin üstüne oturmasını izleyeceklerini düşünürler… Öğretmen zili çalınca o sınıfta dersi bulunan Arabi öğretmeni (Salih Hoca) sınıfa giriyor. Sandalyeye oturacağı zaman cübbesini iki eliyle düzeltirken eli bir iğneye değen Salih Hoca ise oturduğu yere bir iğnenin yerleştirildiğini hisseder, sandalyeye oturmaz ve deftere imzasını attıktan sonra ;
“Ben bu muameleye layık değildim, sizlere çok teessüf ederim” diyerek dershaneyi terk eder.
Meseleyi Müdür Besim beye bildiriyor ve istifasını veriyor.
Ondan sonra hızlıca araştırmaya geçen disiplin kurulu işin failini bir türlü bulamaz.O sınıfın dersleri durdurulur ve araştırmalar devam eder. Fakat hiçbir öğrenci itirafta bulunmaz.
Sonrasında 1925 yılının öğretmenler toplantısı düzenlendiği gün öğretmenler odasında çaylar içilirken odaya birden Müdür ile lisenin güvenliği içeri girer ve müjdeyi verir… “Muhterem hocamız Salih efendiye iğneyi koyan iğneci sınıfın tamamen ihracına karar verdik. Çünkü failini ele vermiyorlar…”
Sonrasında ise sınıftaki 41 öğrenci İstanbul Erkek Lisesi ’nden Bursa Lisesi ’ne sürgüne gönderilir…Olaydan seneler sonra ise Salih Hocaya iğneyi koyan kişinin başka sınıftan olduğu anlaşılır. Ama İğneciler olarak adlandırılan ve Bursa ’ya sürgüne gönderilen sınıf ise çoktan mezun olmuştur bile…
1925 yılının 10. sınıfı, yani “iğneciler” arasından kimler çıktı:
228 Sait Efendi : Arkadaşları arasındaki lakabıyla H2O, yani sulu Sait. Ünlü hikayeci Sait Faik Abasıyanık
697 Rahmi Efendi : Ünlü hekim, politikacı, şair ve akıl hastalıkları uzmanı Dr. Rahmi Duman
748 Saffet Efendi : Ünlü hukukçu Saffet Nezihi Bölükbaşı
725 Feridun Efendi : Ünlü gazeteci ve yazar Hikmet Feridun Es
Sabri Efendi : Türk politika ve diplomasi hayatının unutulmaz isimlerinden, eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil
Sıtkı Efendi : Demokrat parti döneminin ünlü bakanlarından Sıtkı Yırcalı
Hikmet Feridun ES’in şu sözü çok meşhurdur. “Biz 43 iğneci idik. Fakat sonradan o kadar çok kişi iğneci sınıftan olduğunu iftiharla iddia etti ki, hayret etmemek mümkün değil …”
Bu paylaşıma yapılan yorum :
“Koca sınıf Bursa’ya sürülüyor, veliler müdürün odasını basıp tehdit etmiyor. Disiplin kurulundaki hocalar tehdit edilmiyor. Kalitenin tesadüf olmadığı, ahlaklı olmanın kişiye ve topluma ne kadar büyük bir etkisi olduğunu tekrardan anlamış olduk.” (Kaynak: anonim)

Fotoğraf: Mevlâna İdris/Edirne

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.