İhtiyacım var buna
İçinde yalan olmayan bir cümle
Nedir? Petrol satma ambargosu başta olmak üzere muhtelif sebeplerle perişan edilen bir ülkeye Bay Trump “geçici bir başkan” atadığını ifade edebilmiştir.
Sonra işte dünyanın demokratları, tatlısu solcuları, emperyalizmin hık deyicileri sökün ediverdiler dört bir yandan. Etsinler bakalım.
Mesele Maduro’yu savunmak değil; mesele darbeye karşı olmak, emperyal çökmeyi görmek ve reddetmek meselesi.
İhsan Fazlıoğlu geniş boyutlu bir arka planla sürekli klasik düşüncenin ana metodlarına vurgu yapan velud bir Hocamız. Geçenlerde bir makalesini özetler gibi bir cümlesine rastladım; şöyle diyordu Fazlıoğlu: “Düşünce geleneğimizin ihyâsı; geçmişi anlamak, şimdiyi bilmek ve geleceği öngörmekle mümkündür.”
Elhak.
Ülkemizde bir süredir harika bir akım var: Birbirinden habersiz küçük gruplar, idealist iyi nsanlar bir araya gelerek, çocuklar, yoksullar için bir şeyler örgütlüyor, topladıkları yardımları aynî olarak ihtiyaç sahiplerine kadar uzatıyorlar. O kadar çok ki. Bu müthiş bir güzellik. En son Konya’da “Oyuncaksız Çocuklar için” isimli bir grubun haberini gördüm. Ayakkabı ulaştırdıkları ve kendi elleriyle giydirdikleri çocukların sevinci ne güzeldi. Allah artırsın.
Taksim Câmii’nin alemi kubbeye yerleştirildi. Hayırlı olsun. Bir zamanlar bu câminin yapımı için kollar sıvandığında kopan yaygarayı hatırlıyor musunuz? Her türlü siyasî mülahazadan uzak olarak gerçek bir ihtiyaçtı oysa.
Kayseri’de yaşarken, geçtiğimiz günlerde vefat eden Aydın Karakimseli isimli şahsın anlattığı çok ilginç, sarsıcı bir gerçek hikâye var. Videosunu bulup izleyin, siz de sarsılacaksınız. Spoiler yok, bulup izlemeniz menfaatiniz icabıdır. Bu vesileyle Akif Emre ve Aydın Karakimseli’ye rahmet ve mağfiret dileriz.
Mültecî Efendi geçenlerde “Her şeyi oluruna bıraktığım günden beri bir şey olmuyor” buyurdu. Bunun iyi bir şey mi, fena bir şey mi olduğunu ölçemiyorum.
Hrant Dink, Uğur Mumcu, Ahmet Hamdi Tanpınar.
Üçünün de ölüm yıldönümü Ocak ayında. İlk ikisi öldürüldü.
“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.” diyen Sabahattin Ali ise bir Nisan ayında meşkuk bir biçimde ölü bulunmuştu.
Dünya. Hep dendiği gibi yeki bûd yeki nebûd.
Şair ne yapar?
Şiirin eski gücü kalmadı mı?
Onlar da ingiliz felsefecileri gibi sadece birbirleri için ve kendilerinin dergilerde görüp anlayacağı şeyler yazmakla mı meşgûller?
Şair bu çağda geçmiş zamanlardan farklı olarak ne yapıyor? Yoksa şöyle mi?
Şairler dünyaya ve şeylere tahammül edebilmek için kelimelere/dizelere tutunurlar. Bu arada içinde bulundukları dili yeşertir, genişletir; diğer insanlar için de bir mümkünler kıyısı ihtimalini inşâ ederler.
Bitmeyen düzenleme: Beyazıt Meydanı
Düzenleme inşaatı yıllardır süren ve oradan geçmek zorunda olanları fena duygulara sevkeden Beyazıt Meydanındaki işler bitmeyecekse bir fikrim var ama bunu açıklamıyorum. İlgili birisi arayıp sorarsa açıklarım tabii ki.
ANONS