15 Temmuz darbe girişiminin etkileri derinleşerek devam ediyor.
Bu kalkışmanın nedenleri kadar, cereyan ediş biçimi, sıcak saatlerde takınılan tutumlar ve sonrasındaki çark edişler de mercek altında.
Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyarak daha ilk saatlerden itibaren Türkiye’nin bütün meydanlarını gece gündüz şölen yerine çeviren milyonlar, günlerdir bütün dünyaya çok anlamlı, çok etkili mesajlar veriyor. Bu daha önce hiç görülmemediği kadar kararlı, berrak ve güçlü mesajlar.
Diğer taraftan kamu kurumlarında çok hızlı ve kapsamlı bir tenkisat başlandı. Eğitim, kolluk, yargı ve kimi idarî birimlerde onbinlerce personel açığa alındı. Haberlere bakılırsa Fuat Avni de açığa alınanlar arasında. Sorgulanan ve Fuat Avni olduğu iddia edilen kamu görevlisi ile Fuat Avni hesabı arasındaki tivit mesajlaşması/hesaplaşması ise dün ilginç suçlamalarla sürüyordu.
Havada uçuşan komplo teorileri süredursun, 100 bin sayfalık belgeyle Türkiye gündemini sallayacağı yönünde bir beklenti oluşturulan Wikileaks, belgelerin bazıları açıklandığı andan itibaren sosyal medyanın alay konusu oldu. Çünkü içeriklerden şimdilik evlere şenlik ot böcek şiirlerinin yanısıra, irmik helvası, sevdiğim kızı vermiyorlar şikâyeti ve nakliyat şirketi belgeleri filan çıktı.
Darbecilere dönük tepkilerin ağırlığı ve boyutu cenaze hizmetlerinin reddine kadar ulaşmışken, bir televizyon programındaki konuşmacının sorusu benim de kafama takıldı. Mealen şöyle diyordu konuşmacı: “ Nasıl olur da köprüyü tutan 50 civarındaki darbeci asker, saatler geçtiği halde darbeye karşı olan ana omurga askerî yapı tarafından engellenemez?”
Cevaplanması gereken bir soru bu. Kimi yorumculara göre darbeci mankurtlara karşı köprü üzerinde yapılacak bir teslim alma harekâtı ya da girişim olsa, belki de o şehitlerimiz olmayacaktı. Darbeciler o sırada köprü üzerinde açık hedef durumundaydılar.
Bir soru da MİT’in darbe ihbarına rağmen düğüne gidebilen askerî erkâna dönük soruluyor ve düğün alanına inen helikopterin otoparktaki inecek yer bulma “şansının” nasıl gerçekleştiği merak ediliyor.
Darbe girişimi etrafındaki ayrıntılar ortalığa saçıldıkça, ihanetin boyutları ve yapının şeması daha iyi görülüyor. Aynı zamanda ülkeyi bekleyen korkunç akîbetin büyüklüğü de.
Ve şimdi bu uğursuz girişime karşı sokaklara çıkıp kendini siper eden ve bedel ödeyen halk ceza/ adalet bekliyor. Kuşku yok ki haklı bir bekleyiş.
Çok sayıda analist ve yorumcu ise çığlık atarak dikkatimizi çekmeye çalışıyor: “Darbe bitmedi, bitmedi, bitmedi...”
Ne diyelim?
“Halkız biz/ Hani şu sayılamayan”
Mustafa Ruhi ŞİRİN’in çağrısı
ÜLKEMİZİN AYDINLARI, ŞAİRLERİ, YAZARLARI, SANATÇILARI, “DEMOKRATLARI”, BİLİM İNSANLARI, STK’LARI, İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI: NEREDESİNİZ?
“Türkiye’ye karşı gerçekleşen 15 Temmuz 2016 terör ve darbe girişiminin beşinci günündeyiz. Halkına ve egemenliğini temsil TBMM’ne savaş açanlara karşı milletimizin, ihanete teslim olmayan TSK yanında siyaset kurumu ve medyanın tavrını ortaya koymasıyla bu büyük felaket şimdilik önlenebilmiştir. Bu direniş sırasında vefat eden kardeşlerimizi selamlıyorum. Ülkemize bu büyük kalkışmayı planlayan FETÖ/PDY ile birlikte bütün iç ve dış bileşenlerini lanetliyorum. Türkiyemize geçmiş olsun…
Şimdiye kadar Türkiye’de muhtıra ve darbe girişimleri duyulur duyulmaz sesini yükselten ve onurlu tutum sergileyenlere sesleniyorum: Ülkemin “akil insanları”, aydınları, şairleri, yazarları, sanatçıları, “demokratları”, bilim insanları, STK’ları, “İnsan Hakları savunucuları.”: Neredesiniz? Yoksa bu alçakça terör ve darbe girişimi karşısında başka bir beklentiniz mi var?
Türkiye hepimizin evidir. Gideceği başka yeri olmayanların sesini bugün duyamazsak ne zaman duyacağız? Yoksa, daha onurlu ve özgür bir Türkiye, İnsan Haklarına, hukukun üstünlüğüne ve katılımcı demokrasiye dayalı Yeni Anayasa umudunuzu yitirdiniz mi?
Gün bugündür: Evimizde, mahallemizde ve meydanlarda sesimizi yükseltelim. Çocuklarımıza daha yaşanır bir ülke bırakmak için yarın çok geç olabilir.”
Uzun zamandır örneğini görmediğimiz ‘tarih düşürme’ sanatını Ankaralı bir edebiyatçımız yaşadığımız tarihî günler için gerçekleştirdi ve ebced hesabıyla şiir yazarak tarih düştü. Kendisini kutluyor, selam ediyoruz.