Rus uçaklarına sıcak deniz yaramıyor galiba. İsrail, düşürdüğü Rus uçağı için üzüntülerini bildirse de Rus karşılığının nasıl geleceği henüz bilinmiyor.
Arabasından inerken düşen ve etrafa parası, çantası yayılan kadın görüntüsü nasıl bir modadır, neye hizmet eder anlamasanız da ilerliyor. Aslında basit işte, yeni bir görülme tekniği. Ama her şey lüks olacak, yoksa şey olur. Bu garip modanın uygulayıcısı muhafazakâr görünümlü kadın olursa o da hemen başka bir tartışma doğuruyor.
İdlib’te kalıcı olmasını dilediğimiz bir şey oldu; kan banyosuna yol açacak bir saldırı Başkan Erdoğan’ın yoğun çabası ile engellendi. Ölüseverlerden çıt yok. Barış güvercinlerinden çıt yok. Bu olağanüstü bir gerçeklik oysa.
Ehl-i beyte selam, Şehidlerin Efendisi’ne selam.
Onun kanı düşmüş sahraya
Benim gözüm yaşı ne ola
Avrupa’da İslam karşıtı bakış, İslamofobi ve müslümanlara yönelik saldırılardaki yükselme devam ediyor. En son Fransa’da bir Türk, çocuklarının gözü önünde dövülerek öldürüldü. Bu nedir, tam olarak ne?
Çin’deki Doğu Türkistanlı müslümanlara yönelik hukuksuz ve kötü uygulamalar, tecrid, işkenceler hakkında neden bu kadar çelişik haberlerin ağındayız?
Bilgiler arasındaki çelişki ne zaman bitecek? Orada hiçbir müslüman sağ kalmadığında mı?
Dünya bir değirmen miydi?
Değirmen mi zamanı öğütüyor, yoksa zaman mı değirmeni?
İkincisi elbette. O halde dünya bir zamandır diyebileceğimiz halde demiyoruz, niye ki?
Logo/ Estetik
Dün itibariyle mağazalardaki yerli malı üretimi işaretlemek, farkındalık oluşturmak amacıyla ambalajlarda kullanımı zorunlu hâle gelen Türk malı menşe’ logosu ortaya çıktı.
Nedense kimse beğenmedi logoyu.
Kimi sovyetik buldu, kimi amerikanist, kimi de zevksiz.
Değişik, yüzlerce başka yorumlar da yapıldı sosyal medyada. Beğenmeyenler ezici çoğunluktu.
Bilemiyorum, estetikle nasıl bir sorunumuz var; Bir logonun siparişi nasıl veriliyor, nasıl seçiliyor, logoyu yapan, seçen, onaylayan bu işlerle ne kadar ilgili?
Hatırlayanlar olacaktır, ANAP döneminde Emlak Bank’ın logosu Fransa’da tasarlanmış ve ödenen meblağ günlerce konuşulmuştu.
Sanatsal üretimin bedeli, evet biraz farklı perspektiflerden bakılarak değerlendirilir ama nihayetinde bu işlerin de bedel ya da estetik açıdan olurları olmazları vardır.
Nasıl iyi mimarî bizi iyi biçimde, kötü mimarî kötü biçimde etkiliyorsa, kuşkunuz olmasın her alandaki estetikle, estetik olmayan da öyle etkiler.
Zihinden kağıda
Bilim yerinde durmuyor şekerim, yine ilerlemiş.
Artık hafızamızdaki bir resmin görüntüsü kağıda aktarılabilecekmiş.
İnanılmaz değil mi? Sonuçları ben de merak ediyorum.
Şair Mürsel Sönmez için yarın akşam saat 19.30’da başlayan bir etkinlik yapılacak. Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlikte Birnokta dergisinin de 200. sayısı etrafında konuşulacak.