Dün Dünya Çocuk Hakları Günü idi.
Mâlum bir şey özel bir gün ile vurgulanıyorsa o alanla ilgili genel olarak bir şeylerin eksikliği, sıkıntısı, problemi yaşanıyor demektir. Kutlama için yapılan günlerde bile o günle ilgili sıkıntılardan söz edilmesi olmazsa olmaz ritüellerdendir.
Dolayısıyla Danya Çocuk Hakları Günü derken, çocukların bütün dünyada şen şakrak bir zamandan geçtiğini zaten söyleyemeyeceğimiz gibi, çocuğa ilişkin olarak yaşanan güncel sıkıntıların, haksızlıkların zulümlerin içinden geçmekte olduğumuz gerçeği açıktır.
Yetersiz beslenme, sağlıksız ortam, çalışan çocuk, engelli çocuklar ve diğer çocuk sorunlarıyla ilgili kronik sorun alanlarından geçtik; Yalnızca son 20 yıldaki mülteci çocukların yaşadığı dramların su yüzüne çıkanları bile, insanlığın başını öne eğdirecek düzeyde.
Mülteci çocukların özellikle Avrupa’da, Amerika’da yaşadığı büyük sıkıntılar yanında, Filistin, Yemen, Doğu Türkistan bölgelerindeki mevcut ve güncel çocuk hakları ihlâlleri dayanılır olmanın çok ötesindedir.
Böyle bir vasatta 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ile bir defa daha gündeme gelen çocuğa dönük haksızlıklar bütünü; istatistikî çocuk ölümleri bültenlerini yayınlayarak geçiştirilecek bir şey değildir ve hiç olmamıştır.
Dünkü demeç, bildiri sağanağı içinde bir bildiri özellikle ilgimi çekti.
Ülkemizde çocukla ilgili olarak, alana ilişkin titiz, özenli, duyarlı, sahici ve ısrarlı bir takibin merkezi ve sözcüsü konumunda olan Çocuk Vakfı Kurucu Başkanı Yazar//Şair Mustafa Ruhi Şirin bir şiir/bildiri kaleme aldı. (Geleneksel olarak her yıl yayınlanan bildiriyi farklı yazar ve şairler kaleme alıyor. ) Bu yılın bildirisini ilgilileri için iktibas ediyorum:
ÇOCUK BARIŞI BİLDİRİSİ
Mustafa Ruhi Şirin
Doğmuş ve doğacak
dünyanın bütün çocuklarına…
Bir
Çözülmeden anlamı
Çocuk çığlıklarının
Bilinmez
Dünyanın
Doğruları ve eğrileri
Her bir anne her bir baba
Kendi çocukları gibi
Sevince yeryüzünün
Bütün çocuklarını
Bahar çiçeklenişiyle
Kucaklayacak bizi
DÜNYA
Boy atınca o güzel
Çocuk yüzlü devrimler her ülkede
Gerçekleşecek
İnsanlığın büyük düşü
Kardeş bilecek
O zaman birbirini herkes
İki
Ne çocuk
Ne anne ne de baba
Hatta çiçek bitki hayvan
Günü kutlanmayacak hiçbir zaman
Kuşun havaya balığın suya
Bitkilerin toprağa bağlandığı gibi
Yaklaşınca kalplerimiz
Başlayacak her canlı için
Kardeşlik mevsimi
Üç
Herkesin kendi dilinde
Kendi duası gibi saf
Konuşunca
Yazacağız sevginin
Kardeşliğin ve barışın
Resimli alfabesini
Dört
Çocuk anayasasının değişmez
İlk maddesine göre
Çıkarılacak bütün dillerden
SAVAŞ sözcüğü
Evlerimiz olacak
Pencereleri sevince açılan
Hayat çemberleri
Her ülkede
Beş
Hiçbir güç ve yasa
Dokunamayacak Allah’ın
Doğuştan bağışladığı
Haklar için bize
Ve
Çocuklardan başka
Söz açmayacak
Çocuk haklarından hiç kimse
Çocuk gibi
Gerçektir
Çocuk hakları da
Altı
Çocuklar için
Oy vermeyenler de
Her yerde
Söyleyebilecek
Kardeşlik şarkılarını
Yedi
Dalgalanacak
Ülke bayraklarının yanında
Yedi kıta için
Kardeşlikten doğan
Yedi laleli
Çocuk barışı bayrağı
Dünyanın bütün çocukları
Laleden bir bayrak gibi
Dalgalanınca
Duyulacak yeryüzünde
En güzel kardeşlik şarkıları
İyi insanların
Beyazıt’taki çocuklar
Dün Beyazıt Meydanı’ndan geçerken, şimdiye kadar binlerce eylemin yapıldığı meydanda çocukları gördüm. İHH Yetim Birimi tarafından düzenlenen Dünya Çocuk Hakları Günü ile ilgili olarak bir basın açıklaması yapılıyordu. Ayrıca mini bir resim sergisi de hazırlanmıştı.
Bir çocuğun okuduğu bildiriyi dinlerken dalıp gittim;Dünyanın her yanındaki sonsuz çocuk seslerine.
Ve dünyanın her yanındaki büyüklerin bilinen sessizliğine...