Şu herkesin arayıp durduğu mutluluk için otoyollar ne zaman yapılacak?
Peki mutluluk otoyolları yapılıp ücreti de belirlendiğinde, o ücreti ödeyemeyecek durumda olanlar için ne düşünülebilir?
***
Yerel seçimler yaklaşıyor ve ilginç pazarlıklar görüyoruz. Vatandaşın henüz vermediği oylar üzerinden ne ilginç bir alışveriş değil mi? Bazı yerlerin yönetimi için mesela 200’den fazla aday adayının başvurduğuna şâhit oluyoruz. Bu çok ilginç değil mi? Vaktiyle Eflatun şöyle demişti: “En kusursuz aday en gönülsüz olandır.” Bu aday adayları Eflatun’u görse yaka paça dalmaz mıydı?
***
Ne çok hayat tarifi var ve bunlar arasından doğru olanı seçmek ne kadar mümkün?
Seçtiğimiz bir hayatın sonuna yaklaştığımızda seçimin yanlış olduğunu görünce duyulan, kırılan hissiyatı ölçebilmek mümkün mü ve neye yarar?
***
Kendi konusunda uzman bir profesörden dinlemiştim, demişti ki “bin tane çöp kitap okuyacağına bir tane doğru kitabı tekrar tekrar oku. Ama doğru kitabın kime göre doğru olduğunu belirleyecek ölçütü söylememişti.
Çöp kitap okuya okuya da doğru kitaba varılabilir mi? Buradan çöp insanları ayıklaya ayıklaya doğru insanı bulma yöntemine de geçilebilir mi?
***
Havalar çok soğuk şu günlerde.
Bu cümleden sonra farklı yönlere giden onlarca soru cümlesi kurulabilir. Herkes kendi cümlesini kursun ve cevaplasın değil mi ama.
***
Savaş ve barış insanlığın temel göstergelerinden ikisi. Ama her ne hikmetse hep savaş göstergesinin borusu ötüyor. Sorarsanız hep barış için savaşıldığı söyleniyor. Kimsenin savaş için barıştığı yok.
***
Bazı müşkil konuları bir de çocuğa sormak neden kimsenin aklına gelmiyor?
Hani çocuktan alıyorduk haberi?
Şundan hiç kuşkum yok ve defalarca şâhit oldum; Büyüklerin genellikle formatlanmış ve birbirinin kopyası gibi çalışan zihinlerinden çocuklarda eser yok. Bu yüzden şaşırtıcı, farklı, çarpıcı, açımlı cevapları duymanız çok mümkün ve normal. Hayır, bir dinle, yine bildiğini yap.
Rumelihisarı’ndaki ihyâ olunan mescid
1452’de Fatih tarafından inşâ olunmuştu. Sonra yerinde yeller esmekle kalmayıp konserler verilen bir alan çıktı ortaya. Çok konserler de verildi netekim.
Ve sonra bu tarihsel öneme sahip mescid ihyâ edilerek eski yerinde vücud buldu. Arkasından bir fırtına, bir vıdı vıdı.
Hayır, orada kilise kalıntısı olsaydı filan diye başlamayacağım. Ama şey, bıktık yani bu tarih düşmanlığından, çok standartlı tutumlardan.
Boğazkesen Mescidi’nin ihyâsında emeği geçen herkesi kutlarım. Mescid harab olduktan sonra durumdan vazife çıkartıp etrafına yapılan uyduruk eklentilerin imhâsını da ayrıca arz ederim.
Bir Okur/Yazar
Yanlışlıkla büyüyen çocuklar için yayınlanan ÇETO dergisinin son sayısı çıktı. Korku temasıyla çıkan derginin okur yazarlarından biri olan Sevgili dostumuz Mustafa Bâki Efe, eline geçen son sayıyı karların üzerinde okurken yakalandı. Sadece okusa iyi, bir süre sonra da karların üzerinde derin bir uykuya daldı. Bunu sadece bir Çeto okur/yazarı yapabilirdi ve nitekim yaptı.