Türk şiirinin öncü/ has şairlerinden Cahit Zarifoğlu rahmet-i rahmana ilticâ edeli 31 yıl geçti.
Acz demişti. İsmimin baş harfleri, demişti.
Artistik bir söyleyişin, duruşun ve eylemin sahibiydi. Ama sanki bütün bunlar, arka plandaki eylemci derviş bakışının sütreleri gibiydi.
İçinden nice geniş zamanlı cesur ve derinlikli bakışlar, dizeler attı yeryüzüne.
Çok emek verdi şiirine, inancına, varoluşuna.
Denemeler yazdı, romanlar yazdı, öyküler yazdı. Yaşadıklarını değil de sonradan kendisini çözümlemek isteyenler içinmiş gibi günlükler yazdı. Serazat seyahatlere çıktı içinde ve dünyada. Çocuklar için masallar yazdı. Çocuklar için yazarken bile büyük düşünsel hesaplaşmalara girdi batıyla.
Sana zorsa bırak yanayım, dedi.
Zorsa esirgeme, dedi.
Dergiler çıkardı, gazetelere yazdı, ekmek götürdü evine, sayısız dünya mihneti çekti.
Evine ekmek götürürken de inmedi bulutlardan, ayağına bir leke bulaştırmadı.
Rilke’ye de baktı, büyük müziğe de; câmi duvarlarının içine de baktı, dergâhın çiçeklerine de. Düştümse sana bakarken düştüm, dedi.
Halk aşksızsa sokaklar banka dükkânlarıyla doludur, dedi. İstanbul Radyosu’ndaki bir ikindi buluşmamızda neler söylemişti? Bakıyorum hepsi aklımda. Hayat nasıl da geçiyor, zaman hiç geçmezken, dedi. Ne çok acı var, dedi.
İçimiz hep hoşçakal ülkesi, dedi. Kara gözleri Ahmet’te ışıldıyor şimdi, bakıyorum bakıyorum bitmiyor. İçim; ey içim, bu yolculuk nereye, dedi. Size bir şey demedi mi? Demiştir, gürültüden uzaklaşın, duyarsınız. Modern dünyanın kılcal damarlarını da biliyordu, kadim dünyanın üstü çizilmiş, yok sayılmış, tahrip edilmiş ana yollarını, patikalarını da. Almanya’ya da yakından baktı, Afganistan’a da. Ve ellerin uçuşan yapraklar gibi, diyordu. Şu küçücük kalpte nice hakkın yüklü, diyordu. Kim başı eğik girdi de eli boş döndü, diyordu. Biliyorum/Bağışlanmamı diliyorum, dedi. Kırlarda çiçekler bensiz açacak, dedi. Bugün 7 Haziran. Bugün şairimizin vefatının 31. yıldönümü. Küplüce’ye selam, Küplüce’de yatan güzel adama, büyük şaire dua.
Onsuz bir Türkiye edebiyat ortamı biraz şey. Şey işte.
Rahmetle, saygıyla anıyoruz Cahit Zarifoğlu’nu.
Çok boyutluluk
Merhum Zarifoğlu yaşarken balıkçılık, otostopla Avrupa gezisi, uçmak için eğitim gibi değişik alanlardaki uğraşılarının yanında resimle de ilgilenmiş. Onun çizimlerinden birini görüyorsunuz: