Bir yumak soru

Mevlana İdris

Adamım masaya oturup bir çay söyledi ve hızla düşen yapraklara baka baka durmaksızın sormaya başladı:

Masaya oturdunuz, acaba sağlıkla kalkabilecek misiniz yoksa yığılıp kalacak mısınız orada?

Masaya bir çay geldi. Acaba tek şekerle mi içmeli, iki şekerle mi yoksa şekersiz mi? Eğer şeker atılacaksa onun erimesini hızlandırmak için küçük kaşığı hangi yönde çevirmeli?

Bir haksızlık daha yapıldı. Susup dilsiz şeytancılık mı oynamalı, karşı çıkıp bedelini mi ödemeli, yoksa sessizliğin büyük defterine bunu da mı yazmalı mı?

AB Bakanı Ömer Çelik’in dün AB ülkelerinin büyükelçileriyle yaptığı toplantıda verdiği açık ve net mesajlar AB tarafından gereken hassasiyette algılandı mı, algılanmadı mı?

Girdiğim son sınavda bir kaç soruyu daha doğru veya yanlış cevaplamam hâlinde dünyada bir şeyler değişir miydi, değişmez miydi?

Çayı içtim ve bir şey anlamadım. Yeni bir çay söylemeli miyim, başka bir şey mi içmeliyim?

“Eğer bu çaysa bana bir kahve getir, eğer bu kahve ise bana bir çay getir” diyen adam yaşıyor mudur, eğer yaşıyorsa adresini bulabilir miyim, eğer adresini bulursam yazmayı düşündüğüm mektup ona ulaşır mı acaba?

Rakka’ya yapılacak harekâtın bileşenleri normal mi?

Fazla bilginin bilgiyi, fazla anlamın anlamı öldürdüğünü, fakat fazla budalalığın budalalığı öldürmediğini söyleyen filozofla karşılıklı karadut suyu içsek bu neyi öldürürdü?

Yaşlılığı durdurmak isteyen herkes kendini bile durduramadan gidiyor, bu tuhaf değil mi?

Patlıcanın, domatesin ve salatalığın doğal mevsimi geçti. Fakat biz onları tezgâhlarda doğal zamanını yaşıyormuş gibi görmeye devam edeceğiz. Bunu neden yapıyoruz acaba?

Her şey oldu, oluyor ve olacak. Bunlardan bazılarının bizi çok üzmüş ya da üzecek olması durumu değiştirmiyor. Biraz geniş zamanlı düşünme kabiliyetimizin olmamasından daha farklı bir şeyler var, yoksa tam olarak öyle değil mi?

Ben dünkü ben miyim, sen dünkü sen misin? Yarın bir caddede karşılaştığımızda birbirimize hangi benin içinden bakacağız ve o andaki algılarımız geçerliliğini ne kadar koruyabilecek?

‘Ne çok acı var’ cümlesini kuran adamla ‘iyi şeyler olacak’ diyen adamı buluşturup konuşmalarını sessizce dinlemek isterdim. Bu mümkün değil öyle mi? Ne çok mümkünsüzlük var.

Bir gün daha geçti mi? Ortadoğu niçin hep bitmeyen bir akşammış gibi?

Adamım masadan kalktı ve ağır adımlarla yürüyüp gitti.

Yolu cevaplardan geçecek miydi acaba?

Bir dostun ölümü

Modern kadın tuhaf bir ikilemle karşı karşıyadır: iktidar ya da baştan çıkarma. Acaba aynı zamanda ikisine sahip olamaz mı? Ama neden bu ayrıcalığı olsun? Erkek kadından çok önce, “erkeğe özgü” söz geçirme ilkesinin ceremesini çekti. İktidar sunağının üstünde baştan çıkarmayı, aynı zamanda, kadının da aynı yolu izleyerek yitirmekte olduğu bir çok başka nitelikleri, ilk önce feda etmek zorunda kalmış olan erkektir.

(...)

Bir dostum öldü. Bir dostun ölümü sonsal olarak kendi kendini doğruluyor: Bu ölüm dünyayı daha az yaşanabilir kılıyor, dolayısıyla da onun bu dünyadan yok oluşu daha az acı verici oluyor. Yine de bu ölüm dünyayı değiştiriyor, öyle ki dünyanın kendisinin artık onun içinde yeri kalmıyor. Kimileri öldükten sonra artık kendilerinin olmayan bir dünyada yaşamaya devam ediyorlar.(...)

Levi-Strauss, o, ölümsüz. Akademik ölümsüzlüğünün derinliklerinde yazısız toplumların dönüşünü bekliyor. Belki de daha uzun zaman beklemesi gerekmeyecek. Çünkü yaklaşan câhil ve habere boğulmuş toplum da yazısız olacak. Bu, bizim gelecektaki ilkel toplumumuz. Jean Baudrillard- Cool Anılar-Çev. Yaşar Avunç- Ayrıntı yay.

Güdümlü anne terliği

Ayağındaki terliği fırlatan anneye dava açılmış. Çünkü Yargıtayın daha önceki ictihadlarında benzer savunma ya da saldırı maddeleri de silah sayılmış. 38 yaşındaki tartıştığı oğluna ayağındaki terliği fırlatan ve şikayet üzerine kendisini hakkında açılan dava ile karşı karşıya bulmuş.

Bir ara “güdümlü anne terliği” başlığı altında epey bir laklakan okumuştum. Bak neler oluyor..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.