Çocukluğumuzda bize hem aile meclislerinde hem de okulda hep aynı hikâye anlatılırdı. Yalancılığın kötü olduğunu anlatmak için bir ‘yalancı çoban’ hikâyesi beynimize kazınırdı.
Bilirdik ki çoban gibi yalancı olursak bize kimse inanmaz. Yardımımıza gelinmez sanırdık. Büyüdükçe öğrendik ki meğer bu hikâye yalnızca çobanlar için geçerliymiş.
Eğer doğru söylemeyen (diplomaside böyle söyleniyormuş) süper devlet olunca bunun pek de bir önemi yokmuş.
Çünkü kafamız hâlâ yalancı çoban hikâyesine takılı olduğundan biz olayın boyutunu anlamıyormuşuz. Çünkü doğru söylemeyelere dönüp şu ifadeleri kullanıyoruz;
- İnandırıcılığınızı kaybediyorsunuz,
- Bu yapılan müttefikliğe sığmaz,
- Bir terör örgütünü ortadan kaldırmak için başka terör örgütü kullanılmaz,
- Ortadoğu’da yanan bu ateş bütün dünyayı sardığı gibi sizi de vuracak,
- Yılanla aynı çuvala girdiğinizin farkında mısınız?,
***
Bu sözlerle çobanı doğruyu söylememe huyundan vazgeçirmeye çalışıyoruz.
Maalesef bu süper güç dalga geçmek için yalan söylemiyor, sistemini bu sayede ayakta tutuyor.
Gelin yakın tarihte söylenen büyük doğru söylememe örneklerini hatırlayalım.
“Irak’ta kimyasal silah ve cehennem silahı üretiliyor müdahale etmemiz kaçınılmaz.”
“11 Eylül saldırısının ardında Irak, Libya ve Afganistan var.”
“Radikal İslam dünyanın bir numaralı sorunudur.”
“Darbe ve darbecileri asla desteklemiyor ve demokrasinin yanında yer alıyoruz.”
“Seçilmiş hükümetler demokrasinin vazgeçilmez unsurudur, saygı duyuyoruz.”
“Ortadoğu’yu ve Afrika’yı diktatörlerin elinden kurtaracak ve demokrasi getireceğiz.”
“Arap baharı bölgede insanların yaşayabileceği ve temsil hakkının oluşabileceği bir ortam olacaktır.”
“BM’nin kurulması daha adil ve barışçıl bir dünya yaratmıştır.”
“Çevreye duyarlı olup bunun önderliğini yapacağız.”
“Grupların bağımsızlık haklarının önünü açıp destek olacağız.”
“NATO sayesinde dünya daha güvenli bir yer olacaktır.”
“Yeni dünya düzeninde darbe, soykırımlar ve savaşlar asla olmayacaktır.”
“Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına destek vermeye devam edeceğiz.”
“Önleyici savunma ile terör örgütlerinin büyümesine müsade etmeden oldukları yerde müdahale edeceğiz.”
***
Haydi biraz da bize yakın örneklere bakalım,
“PYD ile PKK aynı değildir.”
“PYD ile DAEŞ’le mücadele kapsamında işbirliği yapıyoruz.”
“Mümbiç’ten PYD’yi askeri müdahale olmadan çıkaracağız.”
“PYD’ye verilen silahların PKK’nın eline geçmesine fırsat vermeyeceğiz.”
“PYD’ye verilen silahlar daha önce olduğu gibi toplanacaktır.” (en büyüğü de budur)
“Türkiye’nin terörle mücadelesini destekliyoruz.”
“Türkiye sorunlarını konuşarak çözmelidir.”
“Türkiye’nin savunma gücünü artırmasından memnuniyet duyuyoruz.”
***
İnanın yüzlercesini alt alta sıralarım da, gerek yok.
İşin özü karşımızda bir yalancı çoban yok, hayat da bir masal değil.
Rakka’da DAEŞ ile pazarlık görüntüleri yayınlandığında çok da olayı büyütmeyin. Bu coğrafya ondan daha büyük suç üstü olaylarına şahittir.
O nedenle sanki suç üstü yaptık mantığıyla olayın üstüne gitmekten vazgeçin.
Mesele, karşımızdakinin ne olduğunu anlamak ve kendine güvenmektir.
Bu dünya bazen gerçekten yalan dünya oluyor.