“İzvestiya’ya bilgi veren Rus bir askeri diplomatik kaynak, Mısırlı askerlerin Suriye’ye gittiği şeklindeki haberlerin doğru olup olmadığı sorusu karşısında şu ifadeleri kullandı: “Elbette bu bilgi doğru. Herkes, Suriye krizine dahil olmanın, bu ülke ve bölgedeki gelişmelerin nasıl şekilleneceğine etki etmesine izin vereceğini herkes anlıyor. Bunda şaşılacak bir şey yok.” (kaynak Sputnik)
Bazı kaynaklarda Suriye’nin Hama ilinde bulunan hava üslerinde Mısırlı pilotların olduklarını ifade ediyorlar.
Burda yaşananları Mısır’ın geçmişte Suriye ile kurduğu Birleşik Arap Devleti (1958) projesine bağlamak mı gerekir yoksa Körfez ülkelerinin Mısır’ın da dahil olduğu gerginliğe mi bağlamak gerekir.
Bence Suriye’ye gelme sebepleri ikinci nedendir. İhvan’ı her yerde bitirmek ve Türkiye’yi çevreleme projesinin bir parçasıdır. Bunun en kuvvetli delili de Suriye iç savaşına beş sene uzak durduktan sonra yeni gelmeleridir.
***
Türkiye’nin Suriye’de kalıcı çözüme gidilecek her yönteme destek veren tutumu bazı çevreler tarafından karşılık bulmuyor. Suriye ve Irak taki karışıklığın bölge ülkelerini yıprattığını bilenler ellerinden geldiğince savaşı uzatmak için manipülatif hareketler içinde bulunuyorlar.
Bunu en iyi şekilde Fırat Kalkan’ı harekatı zamanında yaşamıştık. Kimliği belirsiz uçakların, SİHA ların veya atışlar sonucunda askerlerimiz şehit olmuşlardı. Hiç üstlenilmeyen bu saldırılar hala askıda bir şekilde durmaktadır.
Fırat Kalkanı’nın kasım ve aralık ayını kapsayan dönemini bir gün geldiğinde inşallah hep beraber sorgulayacağız. Bu sorgulamalar bir sonraki tuzakların da yaşanmasını engelleyecektir.
Benim korkum önümüzdeki dönemde devletimizin Suriye’de yapacağı harekatlarda aynı tuzaklara düşürülmek isteyebileceğidir. Çünkü biz gazeteciler olarak bunları sorgulayıp ortaya çıkartamadık. Yaşananların Hala faili meçhul olaylar olarak durması katilleri cesaretlendiriyor olabilir.
Suriye’de ve Irak’ta araziye inen devlet sayısı arttıkça garip işlerin sayısı da artmaya devam ediyor. Garip ilişkiler ve olaylar ardı ardına yaşanıyor. Bir terör örgütü yok edilirken diğeri kullanılıyor, bir diğeri isim değiştiriyor diğeri farklı bir dönüşüm yaşıyor.
***
Bu kadar garip iliskiler işinde sizde devlet olarak kural içinde kalarak mücadele etmeye çalışıyorsunuz. Ne dostunuzu ne de düşmanınızı tanımlayabiliyorsunuz. Çoğunlukla da darbeyi sırtınızı döndüklerinizden yiyorsunuz. Önümüzdeki dönem arkanızı duvara dayayarak politika üretilmesi gereken bir dönem gibi gözüküyor. O duvarda milletin kendisi oluyor. Sağlam, onurlu ve korkusuz halkımız oluyor.
Gelin bu kurban bayramı öncesinde küslükleri unutup barışalım ve duvarda bir delik bile bırakmayacak şekilde birbirimizi kucaklayalım.
Bu vesile bütün islam dünyasının ve halkımızın kurban bayramını kutlar ve sağlıklı ve mutlu bir bayram geçirmenizi dilerim.
Allah birliğimizi ve dirliğimizi daim etsin.