Ben dahil bir çok uzman Suriye’de yaşanacakların başlama tarihi olarak Astana toplantısı sonrasını işaret etmiştik. Gerçekten de asıl büyük sevkiyatlar bu tarihten sonra başladı. Peki neden bu sevkiyatlar daha önce yapılmadı da bugünlere bırakıldı?
Öncelikle personel sevkiyatlarının tam zamanında yapılması hep tercih edilen bir uygulamadır. Harp sahasındaki imkanlar kısıtlı olduğundan personelin erken yorulmaya başlaması istenmez. Yine sahada erken bulunmak personel üzerinde psikolojik baskı unsuru oluşturur. Bu nedenle harekattan kısa bir süre önce personel sahaya çıkar.
***
Araç ve silah sevkiyatlarının son dakikada yapılması ise bazen taktik aldatma bazen de ek ihtiyaçlardan kaynaklanabilir. O nedenle buna çok takılmamak gerekir.
Birçok kişi harekatın kapsamını merak etmekte ve neden başlamadığını konuşmakta. İsterseniz neden hâlâ başlamadı sorusundan başlayalım.
Şu anda icra edilmesi planlanan harekat Fırat Kalkanı’ndan çok farklıdır. Diğerinde sınırımızın 80 kilometresinde tertibat almış bir terör örgütüne operasyon icra etmiştik. Bu nedenle de önce sınırın karşısına geçip ileri harekat üsleri oluşturmuştuk.
Bu harekat sırasında da temas hattı sınır hattıydı. Bu nedenle çatışmalar bu hattan itibaren başlamıştı. Ayrıca hava kuvvetlerinin hedefleri vurması da yayınlanınca harekat herkesin evinin içine taşınmıştı.
Şimdiki harekat ise diğerinden daha farklı bir amaca yöneliyor. Bu nedenle teknikler farklı olacağından açıkcası verdiği görüntü de biraz farklı olacaktır.
Diğerinde birlikler karşıya geçtiğinde temas hattında idi. Şimdi ise birlikler Suriye’de olmasına rağmen temas hattında değil. Yani operasyon başlamış olmasına rağmen bizler görmüyoruz.
Temas hattı Suriye’de bulunmasına rağmen sınır hattımız potansiyel olarak hedef alınabileceğinden ayrı bir yığınaklanmayı farklı algılıyor olabiliriz.
Asıl çatışmalar gözümüzden uzak kalacak olmasına rağmen etkilerini muhtemelen Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı ve Martavan bölgelerinin sınır hatlarında hissedebiliriz. Bu nedenle de karakollarımız iç güvenlik karakolları seviyesine hem ekipman hem de personel olarak çıkarılmış gözüküyor.
***
Geçen hafta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başkanlığında gerçekleştirilen Amanoslarla ilgili toplantıyı da bu kapsamda ele almak gerekir. Operasyon bölgesininin geri emniyeti bazen ileri harekattan daha önemli olabilir. Bu toplantıya üst düzey güvenlik bürokrasisi ile beraber Hatay, Kilis, Osmaniye ve Adana Valileri de katıldı. Ayrıca Suriye sınırında yer alan valilerle başka şehirlerde toplantılar düzenlendi.
Bu süreç yalnızca olayın başladığı yerde yaşanmayacak, 600 kilometrelik alan çatışma bölgesi olabilecektir. Harekat tahminime göre Fırat Kalkanı kadar büyük bir alanda gerçekleşmeyecek ve bir şerit halinde ‘tecrit operasyonu’ şeklinde icra edilecektir. Bu da operasyonu yıpratma harekatına döndürecektir. Bu nedenle TSK bölgeye daha fazla topçu ve roket sistemi göndermektedir.
Bugün yapılan sevkiyatlar da sınıra sevkiyattan çok ‘sinir sistemine’ sevkiyat gibi durmaktadır. Ezici ateş gücü sistemi çökertmek için kullanılacaktır.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.