Allah’ıma bugünleri bize gösterdiği için şükürler olsun. Bugünleri bize yaşatan başta şehitlerimizin, gazilerimizin ve tüm hizmeti geçenlerin önünde dualarımız, şükranlarımız ve saygıyla eğiliyoruz.
Bugün geldiğimiz nokta Afrin’in çok ötesine geçmiş durumda.
15 Temmuz sonrasında bu ordunun onlarca yıl toparlanamayacağını iddia edenlere en güzel cevap Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatı ile verildi.
PYD’yi yenilmez armada gibi dünyaya lanse eden ABD’ye Afrin’de yanlış ata oynadıkları bundan daha güzel anlatılamazdı.
ÖSO için terörist tabiri ve savaşmayı bilmiyor gibi suçlama yönetenlere, milli ÖSO, PYD’yi önüne katıp süpürerek cevap verdi.
PYD’ye sırtını dayayanlara bu kanlı örgütün arkasında Kürt halkının durmadığını gösterdi. Kürt halkı Afrin’de de aynı Türkiye’de olduğu gibi teröristi şehirlerinde istemediğini gösterdi. Yalnızca sırtını PYD’ye dayayanlar ve ÖSO ile dalga geçenler bir kez daha yere sırt üstü düştüler.
Türkiye’nin yaptığı operasyonu küçümseyenlere bir küçük hatırlatma yapmakta yarar vardır. Aynı operasyonu Suriye içinde kural tanımadan yapanlar bırakın harekatı bitirmeyi bir santim daha ilerleyemediler. Üç devleti arkasına alanlar operasyonlarında hala mevzi savaşı ötesine geçemediler .
Türkiye burda elde ettiği başarı ile bir çok ülkeninde hayallerini Ortadoğu tarihinin içine gömdü. Evet Türkiye için oyun kuramıyor diyenlere cevap 15 Temmuz’dan sonra defalarca verildi. Türkiye oyun bozmakla kalmadı istediği oyun planını sahaya net olarak yansıttı.
Bundan sonra bölgede veya dünyada birşey yapmak isteyenlerin ilk kapısını çalacağı ülke Türkiye olacak.
Bursa’da daha önce yaşadığım bir olayı sizle paylaşmıştım. Bir abimiz bana televizyonda yaptığım konuşmaların onlara moral verdiği söylemişti. Ben de kendisine bu konuşmaları moral vermek için değil yalnızca gerçeği anlatmak için yaptığımı söylemiştim. Tarih beni ve inandığım bu halkı mahcup etmedi. Söylediklerimizin bir gerçek olduğunu da gösterdi.
Taksi çağırıyor gibi “F-16 çağırıyoruz”, “ordumuz dışa artık bağımlı değil” , “SİHA larımız kuvvet çarpanı oldu”, “bu delileri bir araya getirmeyecektiniz”, “ÖSO bildiğiniz gibi değil moral, ekipman ve eğitim olarak başka bir noktaya geldi”, “TSK her operasyon sonrasında kendisini anında yeniliyor” anlatımlarının gerçek olduğunu herkes bir kez daha gördü.
Size verdiğim söze hep sadık kalmaya çalışacağım. Gitmediğim ve görmediğim bir yer ile ilgili görüş asla bildirmeyeceğim. İnanmadığım bir konu ile ilgili sizden destek istemeyeceğim. Buna bugüne kadar Allah’ın sayesinde sadık kalabildim, inşallah bundan sonrada sadık kalmaya çalışacağım. Sizlerin gözü, kulağı olmaya devam edeceğim.
Türk askeri ve milleti savunmada kalmayı hiç sevmez ve atakta olmayı tercih eder. Bunun iradesini ortaya koyan siyasi iradeye de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Son sözümü de bana sıkça sorulan bir sözle bitirmek istiyorum.
Mümbiç’e gidersek ABD ile karşı karşıya gelir miyiz.
Alparslan’ın Malazgirt savaşı öncesinde yapmış olduğu o ünlü konuşma ile cevap vereyim .
“Ya muzaffer olur gâyeme ulaşırım; ya da şehît olarak cennete giderim. Sizlerden beni tâkip etmeyi tercih edenler, tâkip etsin. Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zîrâ bugün ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gâzîyim. Beni tâkip edenler ve nefislerini yüce Allâh’a adayarak şehît olanlar, cennete; sağ kalanlar gâzîliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise, âhirette ateş, dünyâda da rezillik beklemektedir.”
Bu memleket memleket olmayı başkalarının ne yapacağına düşünerek başarmadı.
Çanakkale ruhu bu memleketten hiç gitmedi biz bazen kim olduğumuzu unuttuk . Hatırlayınca da sel olup akmaya başladık .
Allah kutlu yolculuğumuzda milletimin yar ve yardımcısı olsun.