NATO toplantısında konuşulan konuları tekrar bir gözden geçirelim isterseniz. NATO, DAEŞ konusunda koalisyon güçleri yanında yer alma kararını almış. Bunu devlet başkanlarının onayına sunmuş. Ülkeler savunma konularında daha fazla bütçe ayırmaları konusunda teşvik edilmiş ve Almanya başta olmak üzere bu karara prensip olarak ‘evet’ diyen ülkeler olmuş.
***
Bunlar açıklanan kararlar. Diğerlerini bilmemiz ise mümkün değil. Bir de bu zirve dolayısıyla ülke liderleri bir araya gelerek karşılıklı olarak görüştüler. Sayın Cumhurbaşkanı da bu kapsamda Alman ve Fransız liderlerle bir araya geldi. AB’nin önde gelen isimleri ile mülteci sorunu ve fasılların açılması ile ilgili görüştü. Buraya kadar açıkçası hiçbir sorun gözükmüyor. Ancak bu görüşmelerin servis ediliş şekli bu topraklara ait değil gibi gözüküyor.
Merkel’in Türkiye’ye İncirlik konusunda rest çekeceği ve askerlerini Ürdün’e veya başka ülke üstlerine taşıyabileceği konusu üst perde bir üslupla yazıldı. Fikrimizi değiştirmezsek sonuçlarının kötü olacağı iması bu yazıların içinde yer aldı. Bu haberleri köşelerine taşıyanlar şu soruları sormayı sizce neden unuttular?
Almanya’nın, Türkiye’nin AB’ye girmesine neden karşı çıktığını ve ayrı bir statü önerdiğini, terör örgütlerinin neden Almanya’da cirit attığını, referandum sürecinde sayın cumhurbaşkanının neden konuşma yapmak için ülkeye davet edilmediğini, yasadışı örgüt mensuplarının nasıl rahatça konuşma yapabildiğini, darbeye karışan NATO’da görevli subayların neden ülkeye iade edilmediğini sorma gereği bile duymadılar. Varsa yoksa Almanya’nın Türkiye’ye restini yazdılar.
Referandum sürecinde Alman kanallarında tartışma programına çıkarak Türkiye’yi savunan Almanlar kadar olamadılar. Tabi ki Türkiye’yi yanlışa sürükleyecek bir karar konusunda herkes uyarı yapma özgürlüğüne sahiptir. Ama bu, İncirlik konusunda böyle olmamalı diye düşünüyorum. İncirlik bir Türk üssü olmasına rağmen Alman hava kuvvetlerinin DAEŞ ile mücadele kapsamında kullanmasına uzun süren müzakereler neticesinde izin verilmişti. Bu müsaadenin arkasından yaşanan ve Almanya’nın tek taraflı olarak aldığı kararlar ortada iken biz neyi konuşuyoruz!
Kendi silah şirketlerine Türkiye’ye silah satmamaları konusunda ambargo koyduklarını unutan Almanya , hangi yüzle bir Türk üssünde bulunan Alman askerlerini milletvekillerinin ziyareti için başvuruda bulunmaktadır. Yaptıkları hataları onların yüzüne kendi ülkelerinde vurmadıkça Almanlar yaptıklarını anlamayacaklar gibi gözüküyor. Üzüldüğüm şey, bırakın kendi ülkelerinde hatalarını yüzlerine vurmayı, yazılarda bile bu hatalarını açıkça belirtemiyoruz.
PYD’ye silah yardımı yaparken arkasından ne geleceğini düşünmeyen bu NATO ülkesi, Türkiye’ye bu hassas dönemde gizli silah ambargosunu nasıl koyabiliyor? Biz yanlış biliyorsak lütfen düzeltmelerini rica edeceğim... NATO, üye ülkelerinin topraklarına yapılan bir saldırıyı kendi topraklarına yapılmış saymıyor muydu?
***
Yine çok sabırlı bir ülkeyiz. Onlarca müttefikliğe ve diplomasiye sığmayan harekete karşı sakinliğimizi koruyabiliyoruz. Daha önce verilmiş sözler gereği anlaşmalara sadık kalabiliyoruz. Milletvekillerinin üsse girmemesi üzerine kıyameti kopartanlara bize yaptıklarının aynını yapsak ne yaparlar diye düşünmek bile istemiyorum.
Hadi onları anlıyorum diyelim, peki içimizde İncirlik Üssü haberlerinin servis ediliş şeklini nereye koyalım. Vallahi ben bir yere koyamadım, koyabilen varsa bir adım öne çıksın.