Bir krizin ardından

Mensur Akgün

Stavanger’deki NATO tatbikatında yaşanan skandal hiç kimsenin içine sindirebileceği, kabul edebileceği bir şey değil. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi ittifak da sorumluluğu olan ülkeler de bu konuyu derinlemesine araştırmak ve böylesi önemli bir sorunu kuru bir özürle geçiştiremeyeceklerini görmek zorunda. Türkiye ne kurucu liderinin ne de Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde konumlandırılmasını kabul edemez.

***

Umarız bir daha bu türden olaylar yaşanmaz, hem NATO üyesi ülkeler, hem de ülkeler adına çalışanlar Türkiye’nin 1952’den bu yana ittifaka üye olduğu, diğer 27 üyesinin pek çoğundan fazla ittifakın amaçlarının gerçekleşmesine katkıda bulunduğu gerçeğini akıllarında tutar. Çoğu farkında olmasa da Türkiye bugün de o amaçların gerçekleşmesine katkıda bulunuyor. Fakat ittifakın tümünün değilse bile belli başlı ülkelerinin aynı şeyi Türkiye için yaptıklarını söylemek zor.

İkili ilişkilerdeki sorunlar hepimizin malumu. NATO’nun en güçlü ülkesi ABD ile Türkiye arasında sadece sorunlar değil adı konmamış bir kriz, ciddi bir güven bunalımı var. Müttefikimiz olan bir ülkenin kendisinin bile terörist kabul ettiği bir örgütle olan ilişkisini anlamakta ve anlamlandırmakta zorluk çekiyoruz. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün faillerini koruduklarına ilişkin kuşkularımız da giderek daha fazla güçleniyor.

İade süreci bir türlü işletilmiyor, belli ki ABD bu konuda da Türkiye’yi oyalamayı tercih ediyor. New York’taki davada da İran’dan çok Türkiye’nin hedefe konduğu izlenimi ortaya çıkıyor. Doğrudur, ikili ilişkilerin yürütülmesinde Türkiye’nin de hataları olmuştur. Ama artık bu sorunları aşmanın, NATO müttefikleri Türkiye’nin beklentilerini optimum düzeyde de olsa karşılamanın zamanı gelmiştir. Türkiye’nin NATO’dan ve ABD’den uzaklaşması kendisi için iyi olmaz, fakat NATO için hiç iyi olmaz.

Türkiye’nin İttifaktan kopuşu Soğuk Savaş sırasında Fransa ya da Yunanistan’ın askeri kanadından ayrılmasına benzemez. NATO, AB’nin Brexit ile yaşadığı krizden çok daha ciddi bir kriz yaşar. Sürekli genişleme mantığı üstüne kurgulanmış olan İttifak Türkiye’nin taraf değiştirmesiyle, Rusya ve belki de Çin’le birlikte hareket etmesiyle herşeyini yeniden düşünmek ve tüm stratejisini yeniden belirlemek zorunda kalır.

Türkiye için de üyesi, daha doğrusu parçası olduğu ittifaktan kopmak zordur. Böylesi bir kopuş bütün güvenlik doktrinini, hatta askeri envanterini yeniden gözden geçirmesini gerekli kılacaktır. Ekonomisi sarsıntı geçirecektir. Ayrıca içinde olduğu zaman yaşadığı ama yönetebildiği sorunlar bu sefer karşısına birer hayati meydan okuma olarak çıkacak, Türkiye NATO tarafından hasım ülke olarak görülecek ve tanımlanacaktır.

***

Ancak ittifaklar ortak çıkarların korunması için kurulur ve kollanır, çıkarlar örtüşmezse de ittifakların fazileti tarih boyunca gördüğümüz gibi sorgulanır. Türkiye için bu sorgulama süreci başlamıştır. Beklentimiz çok geç olmadan müttefiklerimizin Stavanger’de yaşanan gerilimin sadece Stavanger’den ibaret olmadığını görmesi, Türkiye’nin her açıdan yeniden kazanılması için gerekli tedbirleri alma basiretini göstermesidir...

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.