Zaman zaman modern zamanların kirliliğinden, politik hokkabazlıklardan, zalimliklerden o kadar yoruluyoruz ki kendimizi ve ruh dünyamızı yeniden keşfedebilmek için sığınabileceğimiz sakin limanlar arıyoruz.
Çünkü zor zamanlardan geçiyoruz… Ruh ve gönül zenginliğinin en güzel mekanları olan camiler bile politik bir arenaya dönüşmüş durumda. Nereye gideceğimizi, hangi gönül dağına sığınacağımızı bilemez haldeyiz.
Böylesine ahlaki savrulmalar yaşadığımız günlerde yine imdadımıza şiirler ve şarkılar yetişiyor… Üstümüz başımız kir içinde ve sanki haramiler peşimizden kovalıyor, kimi zaman Yunus’un şiirlerine, kimi zaman da Pink Floyd’un, Rolling Stones’in, Hafız Post’un, Dede Efendi’nin, Mozart’ın, Miles Davis’in ya da Sezen’in şarkılarına sığınıyoruz.
Yunus’un duygu denizinden akan “Gönülde Her Dem” şiiriyle Musa’nın Tur Dağı’na, Tevrat’a, İncil’e, Kur’an’ın nuruna uğrayıp nefes alıyoruz.
/Mana denizine daldık, vücut seyrini kılduk
İki cihan serteser, cümle vücutta bulduk
Gece ile gündüzü, gökte yedi yıldızı
Levhte yazılan sözü, cümle vücutta bulduk
Musa'nın çıktığı Tur'u, gökteki Beytülmamuru
İsrafil'deki Suru, cümle vücutta bulduk
Tevrat ile İncil'i, Furkan ile Zebur'u
Kur'andaki Ayeti nuru, cümle vücutta bulduk
Yüce görünen gökleri, göklerdeki melekleri
Yetmiş bin hicapları, cümle vücutta bulduk/
İki gündür Müzik tarihinin en büyük efsanelerinden Pink Floyd’un şarkılarını dinliyorum. Şarkılar çalınmaya başladığı an itibariyle zaman değişmeye başlıyor, başka bir gezegende yaşadığın hissine kapılıyorsun… Aklına gelen bütün anıların ağırlığı dayanılmaz bir hal alır, her parçada tüylerin diken diken olur, göz pınarların harekete geçer ve kendini hatıralar denizine bırakıverirsin…
Ancak Pink Floyd’un yaklaşık yarım saat süren “Shine On You Crzy Diamond” şarkısı var ki insanı varlıkla yokluk arasında götürüp getirir ve bir duygu denizinde muhteşem bir aleme uçurur. Şarkı simsiyah bir boşluktan sarı bir sıcağa akar gibidir sanki, uzak ve sıcak çöllere dökülür gökyüzünün bütün derinliği…
Kuşkusuz farklı zihinlerde farklı duyuş ve hissedişler olacaktır ama hemen belirtmeliyim ki benim için Pink Floyd dinlemek bir ayrıcalıktır. Çünkü bu grubun her bir üyesi sadece müzisyen değil, aynı zamanda dünyayı anlamaya çalışan ve bu anlam haritası üzerinden ses veren sanatçılardır.
Mesela geçtiğimiz aylarda Pink Floyd'un solisti Roger Waters, ABD Başkanı Biden’e öyle bir eleştiride bulundu ki mazlumların sesi oldu. "İsrail'i her koşulda destekliyorum" diyen Biden'a da seslenen ünlü müzisyen, "İnsanların, evlerinden soykırım gibi çıkarılmasına destek oluyorsunuz. Sen nasıl hissederdin Biden? Evinde oturuyorsun, orası senin evin, ailenle yüzyıllardır yaşadığınız yer ve bazı pislikler onu alıp gidiyor" sözleriyle sağlam eleştiride bulundu.
Eminim ki yüreğinde insanlar için sevgi ve merhamet bulunan herkes için Pink Floyd’un “Shine On you Crazy Diamond (Parılda Çılgın Elmas) şarkısını dinlemek iyi gelecektir.
Genç olduğun zamanları hatırla
güneş gibi parıldardın
parılda çılgın elmas.
Şimdi gözlerinde öyle bir bakış var ki
gökyüzündeki kara delikler gibi
Parılda çılgın elmas.
Çapraz ateşine tutuldun
çocukluğun ve starlığın
çelik rüzgarlarda esen.
Gel buraya uzaklara giden kahkaha için hedef olan
gel buraya yabancı, efsane, şehit; ve parılda!
Çok çabuk sırra kadem bastın
ay için ağladın
Parılda çılgın elmas.
Gecenin gölgeleri tarafından tehdit edildin
ve kendini ışıkta gösterdin
parılda çılgın elmas.