Genç ve haddinden fazla cesur olduğumuz yıllarda müthiş şarkılar dinledik, en çok da hüzünlere gark eden ve de sigara dumanlarına karışan aşk şarkıları…
Benim için hayatla hastalık arasındaki çetrefilli ilişkiyi çözmek her zaman zor olmuştur. Bu yüzden de özellikle nekahet dönemlerinde, gayri ihtiyari kendimi hep hüzünlü şarkıların limanında bulurum. İşte hatıralar denizinde beni bekleyen Ozzy Osbourne & Lita Ford’un Close My Eyes Forever şarkısı. İkilinin bu harika düeti kelimenin tam anlamıyla damar bir şarkı…
/Sen hançersin
Ve beni kalbimden bıçakla
Ve benim bıçağımdan kanın tadına bak
Ve uyuduğumuzda, beni korur musun
sıcak karartılmış mezarında
Eğer gözlerimi sonsuza dek kapatırsam
Hepsi hiç değişmeden kalacak mı
eğer gözelerimi sonsuza dek kapatırsam
Hepsi aynı kalacak mı
Kapa gözlerini
Kapa gözlerini
Benim için gözlerini kapamalısın./
Close My Eyes Forever şarkısını yıllar sonra yeniden dinledim, hem de bütün gece… Çünkü bu şarkı beni hastalıkla hayat arasında yeni bir şiire götürdü, sanki biri vardı kanımda bu yüzden çok üşüdüm, ara sıra melekler gidip geldi, serumlara-iğnelere böyle tahammül ettim.
Sen ölürken sana bakıp
gülümseyen biri olursa
Bir aşktan bir de kanımdaki
CRP oranının azmasından korkuyorum
kloroform kokulu odalarda kalan
gözlerini hatırladıkça
öksürük nöbetlerim artıyor
aşk meleğine dayanamıyorum.
Sanki biri var kanımda
bu yüzden çok üşüyorum
ara sıra melekler gelip gidiyor
gözlerin olmasa da
serumlara, iğnelere
tahammül etmeliyim.
Her kan nöbetinde
ucuza kapatılmış bir hayatın
son vedası gibiyim,
hastane odalarında
alevler içinde bıraktığım
gözlerin için hiçbir
hafifletici nedenim yok
ama yine de her hastalıkta
ömrüme aşk ekleniyor.
Ve serumlara, şırıngalara
son kez bakıp
hayatımı tekrar tekrar öpüyorum.
Eğer sen ölürken sana bakıp
gülümseyen biri olursa
kalbini kalbime gömeceğim.
(Mehmet Ocaktan)