Caz’dan Rock’a ve klasik müziğe kadar dünyanın farklı müziklerini dinleyebilmek için önyargısız bir zihinsel berraklığa ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Sanatın, edebiyatın bütün alanları için de aynı hassasiyet gerekiyor aslında.
Eğer bu toprakların kültürel ikliminde yaratılan bütün büyük şiirlere olduğu gibi dünya şiirine de yüreğinizi açabilirseniz hayatınızın daha da zenginleştiğini görebilirsiniz. Kuşkusuz dünya müziği ve Türk müziği ile buluşmak için de yine aynı estetik coşkuya ihtiyaç var.
Bu yüzden de galiba çok farklı müzikler dinlemek gerekiyor. Eminim ki Amerika’daki başarılı caz sanatçımız Mehmet Ali Sanlıkol’un “An Elegant Ritual” ve ‘Resolution’ albümlerini dinlediğinizde, önünüzde hem dünya müziği hem de Türk müziği ile ilgili müthiş bir ufuk açılacak ve dünyada sanatsal anlamda nasıl bir arayışa ihtiyacımız olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Çünkü o hep yeni şeyler arıyor…
Doğu ile Batı’yı buluşturan, Türk müziğinin köklerine dönerek yeni müzikler yaratan Mehmet Ali Sanlıkol, enstrümantalistliğinden basteciliğine, dünya müziğine kazandırdığı analitik bakış açılarıyla etnomüzikoloji çalışmalarına kadar pek çok alanda dünya müziğinin en parlak renklerinden birisi.
Mesela ‘Resolution’, Batı formlarıyla kendi köklerinin arayış yolculuğuna çıkan, bir bakıma Doğu ile Batı’yı el ele tutuşturan bir albüm.
Bu albümle ilgili kendisiyle yapılan bir röportajda söylediği şu ifadeler, Sanlıkol’un nasıl bir müzikal dünya tasarımı içinde olduğunu net olarak ortaya koyuyor: “Çeşitli Batı müziklerini üstün görüp kendi büyüdüğüm memleketin müziklerine senelerce tepeden baktım. Ancak hiçbir şekilde melankolik bir memleket hasretine kapılmadan, sadece ve sadece Türk müziğinin makamsal yapısından etkilenip aniden birçok soru sormaya başladım. Mesela, mehter müziğiyle ilgili bir soru, ardından tasavvufla ilgili başka bir soruyu getirdi. Ben Türk müziği ve kültürünü öğrenirken kimliğimi yeni baştan oluşturduğuma inanıyorum. İşte ‘Resolution’ bu sürecin nihayete ermesi...” (Sedat Ergin, Hürrilet, 2017)
Türk musikisinin derinlikli dünyasından aldığı geleneksel ögelerle caz eksenli çalışmalar yapan Mehmet Ali Sanlıkol, insanlığın ortak mirası olan farklı müzikleri bir dünya vatandaşı olarak gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.
Sanlıkol “An Elegant Ritual” albümünde, ana motifini spiritüel vokal tekniği ile oluşturduğu parçalarına farklı seslere ve fikirlere açık bir yaklaşımla kurguladığı kompozisyonlarını ekliyor. Albümde Interlude 2, Interlude 3 ve Invitation besteleri Bronisław Kaper’e ait. Sanlıkol'un yol arkadaşı ruhanî vokali ve neyi olurken, Coltrane’in “A Love Supreme” albümü bir bakıma ilham kaynağı oluyor.
“An Elegant Ritual”de Sanlıkol piyano, vokal ve ney çalarken. James Heazlewood-Dale akustik bas, George Lewis ise davul, gonglar ve bendirle eşlik ediyor. Bu albüm kulağa etnik caz gibi tınlasa da özellikle Bronisław Kaper bestesi Invitation’ını yorumladıklarında tadına doyulmaz bir piyano üçlüsü dinliyoruz.
Bugüne kadar Türk müzisyenlerin cesaret edemediği zor bir yolculuğa çıkan Sanlıkol, kendi ifadesiyle özellikle ‘Resolution’ albümünde çeşitli Osmanlı/Türk, Avrupa ve Amerikan müzik geleneklerini içselleştirerek Doğu ve Batı’dan pek çok müzik türünü bir araya getiriyor.
Amerika’da müzik eğitimi aldığı yıllarda Türk müziğine mesafeli duran Sanlıkol, biraz da tesadüfi bir şekilde cazla mehter arasında bir akrabalık bağı olduğunu keşfediyor ve Türk müziğine yöneliyor. Ve doğal olarak ney üflemeye, ud çalmaya başlıyor.
O sadece solist ve caz piyanisti değil aynı zamanda caz müziği ile geleneksel Türk müziğini harmanlayarak muhteşem bestelere imza atan bir sanatçı. Grammy’de finale kalan ilk Türk besteci olma özelliğini de taşıyor.
Caz, rock ve kalisk müziğe karşı mesafeli duranlar, Sanlıkol’un Türk müziğinin köklerine yaslanarak yarattığı bu eserlere yakından bakmayı deneyebilirlerse, belki “yerli-milli” olmanın nasıl bir şey olduğunu da birazcık anlayabilirler…