Yıl 1968... İlkokuldan sonra hafızlığı bitirir bitirmez o yıllarda İstanbul’un tek İmam- Hatip lisesi olan Fatih Draman’daki İHL’de okumaya başlıyorum. İmam Hatiplerin gerçekten bir kalite ifade ettiği o yıllarda okulun yatılı bölümüne kayıt yaptırabilmek hiç kolay değildi. O günün behrinde paralı olarak okulun yurdunda kalabilmek için önce sınava girip, yüz üzerinden asgari 90 puan almanız gerekiyordu. Bu da yeterli değildi, yıllık bin lirayı peşin olarak veriyordunuz.
1968 yazında Dursunbey Kur’an kursunda 4 ay boyunca matematik, Türkçe ve dil bilgisi kursuna katıldım ve okulun açtığı sınavda 92 puan alarak İmam-Hatip’te paralı olarak okumaya hak kazandım. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa o yaz hazırlık döneminde tam 65 adet kompozisyon yazmıştık.
***
İmam-Hatipte üç yıl okuduktan sonra 1971 muhtırasıyla gelen Nihat Erim ‘ara rejim’ hükümeti İmam Hatiplerin orta kısımlarını kaldırmıştı. Bu gelişmeyle birlikte sanki bütün hayallerim yıkılmış ve okuldan ayrılma belgemi alarak Bursa Erkek Lisesi’ne geçmiştim. Ama yüreğimden bir ses kaderimin İstanbul’a yazıldığını söylüyordu, nitekim liseyi bitirir bitirmez İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesini kazandım ve aşık olduğum bu şehre yeniden kavuştum, hem de bir daha terk etmemek üzere...
Şimdi tam 49 yıl sonra ilk göz ağrım olan Fatih’teki Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam- Hatip lisesindeyim. Cuma akşamı, baştan sona yenilenen okulun terasında akşam yemeğine katıldım. Yemekte Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Bilal Erdoğan, milletvekilleri ve seçkin bir topluluk var.
Astay Grup Yönetim Kurulu Başkanı dostumuz Mesut Toprak, kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir eser meydana getirmiş. Çocukluktan gençliğe adım attığım yılların o gariban okulu gitmiş ve yerine mimari tasarımı ile, kullanım alanlarının ferahlığı ile tam bir şaheser gelmiş.
Misafirlerini kapıda karşılayan Mesut Toprak’la konuşurken yeni okulun özellikleriyle ilgili özet bir bilgi de ediniyorum.
Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam- Hatip Lisesi;
-13.500 metrekarelik inşaat alanına sahip.
-Eğitim Binası’nda, 24 derslik, 3 laboratuvar, kütüphane, 450 kişilik yemekhane, tam donanımlı mutfak, kantin, 376 kişilik konferans salonu bulunuyor.
-400 kişilik büyük mescit, 500 metrekare iç avlu, Revir, İdari Ofisler, Rehberlik servisi, 4000 metrekare peyzaj alanı mevcut.
- 100 kişilik bir yurt binasında kantin, 100 kişilik bir yemekhane 100 kişilik mescit yer alıyor.
-Okulun dış cephesi mekanik doğal taşlarla tasarlanmış.
-Dış cephede Konya ve Denizli’den traverten, Antalya’dan limra taşları yer alıyor.
-İç cephesinde ise Bursa’dan bej rengi Agora ve kahve gri tonu maron taşları tercih edilmiş.
-Aynı şekilde peyzaj işleri için ise Bergama granit ile bazalt taşları kullanılmış.
***
Bu görkemli binayı seyrederken zihnimde 1968 Ağustos’unun sonlarına doğru kayıt yaptırmak üzere geldiğim o günler canlanıyor birden... Şimdi, “Herhalde şuralarda kayıt yaptırmışımdır, muhtemelen giriş katındaki şu pencereler benim sınıfımın pencereleri olmalı” cümleleriyle mırıldanarak dolaşıyorum. Terasta mescidin önünden geçerken içimde bir yerlere, o yıllarda bir gece yarısı mescitte çıkan yangının kıvılcımları düşüyor sanki... Hiç unutmam, “Yangın var yurdu boşaltın” diye bağırıyorlarmış, ben ise uykulu halimle “Yılan var kaçın” diye anladığım için, nasıl olsa yılan bana gelene kadar zaman var diye rahat rahat dolaptan kitaplarımı alıyorum, yatağımın altında ütülediğim pantolonumu giyiyorum, kravat, ceket... Derse girmeye hazır haldeyim yani... Yatakhanenin kapısına geldiğimde alevler kapıya yaklaşıyordu. Neyse yurttan dışarı çıktım, bir de ne göreyim herkes sokakta don-gömlek... Bense grant tuvalet...
Bir şaheser olarak karşımızda duran Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam-Hatip lisesini seyredenken, bir ara hatıralar denizinin kıyısından şöyle bir geçiverdik işte...