Sahuru beklerken müziğin o muhteşem limanlarına uğramanın tadı bir başka oluyor. Hele de ramazan dolayısıyla ruhuma zenginlik kazandıran ilahiler dinlemek bir başka güzel... Ama tabii ki her zaman olduğu gibi yine caz ve özellikle de Miles Davis…
Ancak bu kez müzikler arasında yolculuk yaparken öylesine, gözlerimi kapatıp melodilerin rüzgarında yükselirken, efsane tango bestecisi Carlos Gardel’in “Por Una Cabeza” şarkısı başlıyor aniden… Sıkıca kalbimi tutup akıp giden müziğe bırakıyorum kendimi. Belki de birileri şu anda bu tango eşliğinde bir yerlerde dans ediyordur.
Çünkü Gardel bestesi olan bu muhteşem şarkıyı gözlerinizi kapatıp saatlerce dinleyebilir ya da zamanı durdurup sonsuz bir dansa başlayabilirsiniz…
Bilindiği gibi bu şarkı ilk olarak “Scent Of A Woman” (Kadın kokusu) filmindeki o unutulmaz tango sahnesiyle zihinlere kazınmış ve milyonları büyülemiştir. Aynı zamanda “Schindler List” filminin başındaki balo sahnesinde de bu şarkı çalar…
Tango konusunda dünya starı olan Carlos Gardel, müzik dünyasına damga vurmuş çok yetenekli bir müzik efsanesidir.
Bir dönem yaşadığı sıkıntılı günlerin ardından 1917 yılında yeniden sahnelere dönen Gardel, tango konusundaki ilk yükselişini söylemiş olduğu “Mi Noche Triste” ile yapmıştır. Bu parça ile tango hayatına başlayan Gardel, 770 parça yapmış ve 514 tanesini de tango parçası olarak bestelemiştir.
Bir bakıma patlama yaratan, Mi Noche Triste parçasının ardından 1917’de İspanya, Urugay, Şili, Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Porto Riko’yu kapsayan bir turne yapan Gardel, bu turneleriyle adeta ününe ün katmıştır.
Sinema aracılığı ile şarkılarını daha geniş kitlelere duyurabileceğini fark eden Gardel, ilk olarak kısa filmler yapmış, ardından da ilk uzun filmi “Luces de Buenos Aires”i çekerek beklentinin çok daha üzerinde bir başarı elde etmiştir. Bu filmi ile unutulmaz parçalar arasında yerini alan “Tomo y Obligo”, halen popülerliğini korumaktadır.
“Kadın Kokusu” filminde yer alan “Por Una Cabeza” şarkısı da unutulmaz şarkılarından birisidir. “Adios Muchachos” yani “Elveda Çocuklar” parçası, ölmeden önce yaptığı son parçasıdır.
O, tangonun kralıdır ve de tangonun şimdiki halinin ortaya çıkmasında büyük rol oynayan önemli bir müzik adamıdır.
Bu arada, Carlos Gardel’in bestelerinde söz ederken İspanyolca şiirin geleneksel kalıplarını kırarak yeni bir şiir dili yaratan ve bu şiir dilinde imgeyi asli unsur haline getiren Şili’nin büyük şairi
Pablo Neruda’dayı hatırlamamak olmazdı.
Bilindiği gibi Neruda sadece aşk şiirleri değil, politika da yazan bir şair… Neruda, İspanya İç Savaşı’nın yarattığı atmosferin de etkisiyle poetikasını “saf olmayan bir şiir” olarak belirler. Şair yeni poetikasını şöyle tanımlıyor: “Tere batmış, dumana gömülmüş, zambak ve sidik kokan, ticaretin ezmeye çalıştığı, yasaların içinde, yasaların ötesinde bir şiir; üstümüzdeki giysiler gibi sabun lekeleri taşıyan, gövdelerimiz gibi karışık bir şiir; utanç verici davranışlarımız gibi, gözlerimiz, bilgiçliğimiz gibi, kinimiz, aşkımız, anlatılarımız gibi, siyasal bağlanmalar, kafa tutmalar, kuşkular gibi, sözlerimiz gibi, hayvanlar gibi, kararlar, vergiler gibi karman çorman, saf olmayan bir şiir; sonunda güvercinin pençesiyle perçinlenen kusursuz bir şiir; üstünde buz izleri, diş izleri bulunan, terimizle, belki de alışkanlıklarımızla hafifçe ısırılmış, dokunmanın yüce isteğini taşıyan, eşyanın kötü tadını taşıyan bir şiir.”
Kavga ve aşk şiirleri yazan bir şair olarak dünya şiirinde önemli bir yere sahip olan Neruda’nın “en hüzünlü şiiri”ni, Gardel’in “Por Una Cabeza” şarkısı eşliğinde okumak eminim yüreğinize iyi gelecektir.
/Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Yazabilirim örneğin; “Gece yıldızla dolu
ve yıldızlar masmavi titreşiyor uzakta`
Şarkı söyleyip esiyor gece rüzgârı.
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim...
Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara
Buna benzer gecelerde sarıldım kollarımla
Defalarca öptüm onu sonsuz göğün altında
……
Şarkı söylüyor uzaklarda biri. Çook uzaklarda...
Ruhum kayboldu onsuzlukta…
Gözlerim onu arıyor geri getirirmiş gibi, yüreğim onu.
Ve yanımda değil o.../