Hiç aklınızın ucundan bile geçmediği bir anda bazen öyle bir şarkıyla karşılaşırsınız ki ‘neden bu yaşıma kadar bu şarkıyı duymamışım’ diye hayıflanırsınız. Mesela yıllardır Mercedes Sosa’yı dinlerim, hatta yıllar önce İstanbul Caz Festivali’nde canlı olarak dinleme ayrıcalığını bile yaşamıştım.
Ama ne hikmetse Mercedes Sosa’nın en güzel yorumlarından birisi olan “Alfonsina y el Mar” şarkısını dinlediğimi hiç hatırlamıyorum. Kim bilir belki de dinlemişimdir, dinlediysem de şu anda hafızamda bir iz yok…
İki gün önce bir dostumuz gazeteye geldiğinde ‘bu şarkıyı mutlaka dinlemelisin’ dedi. Hemen hiç zaman kaybetmeden “Alfonsina y el Mar”yi dinlemeye başladım, kaç defa dinlediğimi hatırlamıyorum, zaman bir su gibi akıp gitmişti sanki…
Bu şarkı Arjantinli şair Alfonsina Storni için, Ariel ramirez ve Félix Luna tarafindan yapılmış hüzünlü bir şarkıdır.
Alfonsina Storni,1892 Yılında İsviçre’de Sala Capriasca’da doğmuş, ailesinin bir tarafı İtalyan diğer tarafı ise İsviçreli. Alfonsina dört yaşındayken ailesi Arjantin’e göç etmiş bir şair. Babasının ölümünden sonra, ailesinin geçimine katkıda bulunabilmek için çok değişik işlerde çalışmış. Bir yıl boyunca tiyatro oyuncusu olarak Arjantin’i dolaştıktan sonra 1910 Yılında öğretmenlik diploması alarak san Juan’daki bir ilkokulda öğretmenliğe başlamış. Aynı yıl ilk şiir kitabını yayımlayıp ve dönem sonunda Buenos Aires’e gitmiştir.
Alfonsina, birçok şiir ödülü kazanmış ve 1923’te edebiyat profesörü olmuştur. 1935’te meme kanseri nedeniyle ameliyat geçirmiş ama üç yıl sonra kanser yinelemiş.
O denize yürüdüğünde tam tamına 46 yaşındaymış, bu dönem onun için hem meme kanseri hem de ağır bir depresyon etkisi altında olduğu yıllardır. En yakın arkadaşlarından üçünün ölüm haberinden sonra Arjantin’in Mar del Plata kıyısından denize doğru yürüyerek intihar etmiştir…
Alfonsina’nın tutku ve zorluklarla dolu hayatı yazdığı şiirlere ayrı bir anlam katar. Feminizm tarihinde önemli bir yeri bulunan Alfonsina Storni’nin, o yıllarda kadınlara karşı yapılan baskıya isyan etmesi, bu alanda yaptığı çalışmalar ve politik eylemleri daha çok tanınmasını sağlamıştır.
Alfonsina’nın “Denize Doğru” adlı kitabı, Tozan Alkan tarafından çevrilerek Türkçeye kazandırılmıştır.
Onun şiiri, yaşadığı coğrafyanın fiziksel uzaklığına rağmen insanların varlık hallerinin ortaklaşmasına, şiirin kökenindeki duygu, durum hallerinin geçişkenliğine de bir örnek niteliği taşımaktadır.
Bu dünyaya veda ederken denize doğru yönelmişliği aynı zamanda varlığa dair bir vurguyu da içermektedir. Dolayısıyla Storni’nin şiirleri bu var olma çabasının poetik bir dışa vurumu gibidir sanki…
Arjantin’in bu hüzünlü şairinin anısına yapılan “Alfonsina y el Mar”ı dinlerken bu şarkının sözlerini de okumak eminim yüreklerimize başka bir baharı da getirecektir.
/Hafifçe yalarken yumuşak kum denizi
Artık geri dönmez küçük ayak izleri
Sadece hüzün ve sessizlikten bir yol
Ulaştı derin sulara kadar
Sadece dilsiz hüzünlerden bir yol
Ulaştı köpüklere kadar
Tanrı bilir ki ıstıraplar sana eşlik etti
Eski acılar sesini kesti
Huzur veren şarkıda boylu boyuna uzanman için
Deniz kabuklarında
Denizin karanlık dibinde söylenen şarkı
Deniz kabuğu
Yalnızlığın ile gidersin sen Alfonsina
Hangi yeni şiirler seni aramaya geldiler?
Rüzgarın ve tuzun yaşlı sesi
Ruhunu iltifatlara boğdu
Ve O gidiyor
Ve sen gidersin, rüyalardaki gibi uzaklara
Deniz giymiş uyuyan Alfonsina
Beş küçük deniz kızı seni alıp götürecek
Yosundan ve mercandan yollarda
Ve deniz atlarının ışıl ışıl yapacağı
Bir devriye, senin yanında.
Ve denizin sakinleri
Senin yanında oynayacaklar yakında.
………..
Yanlızlığın ile gidersin sen Alfonsina
Hangi yeni şiirler seni aramaya geldiler?
Rüzgarın ve tuzun yaşlı sesi.
Ve O gidiyor
Ve sen gidersin, rüyalardaki gibi uzaklara
Deniz giymiş uyuyan Alfonsina/