İnternet ortamında Can Yücel’in adıyla dolaşan ama ona ait olmadığı söylenen bir şiir var, kim bilir belki de Hayyam’ındır. “Ömür Dediğin Üç Gündür / Dün geldi geçti yarın meçhuldür / O Halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.”
Eğer önemli olan anı yaşamaksa, herhalde bundan daha güzel bir tarif yapılamazdı, kim bilir belki de yarın hiç gelmeyecek. Ben de bu dizelerin izinden giderek Oum’un “Soul of Morocco” albümündeki “Taragalte” şarkısının rüzgarına kapılıyorum. Çölün içinden süzülen muhteşem bir ses…
/Bize katılın,
Gelin ve Taragalte'de bize katılın
Sahra'nın kapısına
gel ve bize katıl.
……..
Hadi
Hadi
O vuruşu çal
O ritmi çal/
“Taragalte”deki bu sözleri Oum’un o muhteşem sesinden dinlerken yaşadığımız anın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha fark ediyorum. Ölüm nerede yaşıyor, ne zaman gelecek bilmiyoruz ama mutlaka gelecek…
İşte tam da bu yüzden hayatı fark etmek ve anlamlandırabilmek için bize bahşedilen ömrün kıymetini bilmek kadar, dünyanın muhteşem ritimlerini keşfetmenin de değerli olduğu kanaatindeyim.
Bu vesileyle bugün, “Taragalte” şarkısını söyleyen büyülü sese kulak veriyorum. Fas kültürü ve Afrika ritimlerini harmanlayan 1978 Kazaplanka doğumlu esrarengiz ve güzel sesli o kadının adı Oum el Ghait Benessahraooui… Ama onu milyonlar Oum olarak biliyor.
Oum, Hassania, Sufi ve Gnawa gibi Fas tarzlarını caz, ve Afrika müziği ile harmanlayan bir şarkıcı. Aynı zamanda besteci ve söz yazarı olan Oum, gospel korolarında şarkı söyleyerek büyümüş ve ilk şarkısını 17 yaşında yazmış bir sanatçı. Kariyerine 2000'lerin başında hip-hop ve R&B'den ilham alarak başlayan Oum, İngilizce ve Fas Darija dilinde şarkılar söylüyor.
Oum ilk albümü Lik-Oum'u 2009'da, ikinci albümü Sweerty'yi 2012'de çıkardı. Oum, üçüncü albümü The Soul of Morocco ile dünya listelerinde yer alamaya başlamış. Büyülü sesiyle milyonların yüreğine dokunan Oum’un müziği, ud ve Fas kastanyetleri “qraqeb” ile birlikte nefesli çalgılar, gitar ve davullarla zenginleşerek enstrümantal bir zenginlik kazanmış soul ve caz örnekleridir.
En son albümü Zarabi, Fas'ın güneyindeki Sahra Çölü sınırındaki küçük bir ticaret topluluğunda yedi gün içinde canlı olarak kaydedilmiştir. “Zarabi” kelimesi yerel lehçede “kilim” anlamına gelir ve albüm, eski giysilerden ve dokumalardan kilim yapan yerel kadınlara saygı niteliğindedir. Oum’un bu albümü müziğinde farklı tarzları nasıl harmanladığının da önemli bir göstergesidir. Albümde yer alan parçalarda caz ve soul'un yanı sıra Berberi, Sahrawi, Endülüs klasiği, Küba ve hatta Etiyopya müziğinden lezzetler de yer alır.
Oum’un önemli albümlerinden birisi de “Suerti”dir. Oum Suerti’yi anlatırken şunları söylüyor: "Suerti’ Faslı bir lehçe kelimesidir. İspanyolcadan ödünç alınır ve ‘kader’ veya ‘mutluluk’ anlamına gelir. Memleketimde bu kelimenin bir dizi farklı anlamı var. ‘Suerti’, lunaparklarda bulunan her türlü şans oyunu için kolektif bir terimdir. Bu yüzden Marakeş'teki insanlar lunaparka giderken ‘Suerti'ye gidiyorum!’ ifadesini kullanırlar. Albüme bu başlığı verdim çünkü ‘Suerti’ eğlenceli, rüya gibi bir gerçeklik ve eşitlik öneriyor.”
Oum’un Fas'taki en hit şarkısı ise "Hamdulillah"tır. Sanatçı, bu şarkısıyla hem dünyaya açık ama aynı zamanda Müslüman köklerine olan bağlılığını göstermektedir. Kendisiyle yapılan bir röportajda söylediği şu ifadeler bu açıdan son derece önemlidir: "Hamdulillah ilk solo single'ımdı. Şarkıyı kendim yazdım. Sahnede bu şarkıyı İngilizce ve Arapça olarak söylüyorum ve müzikle dans ediyorum. ‘Hamdulillah’, ‘Allah’a şükürler olsun’ anlamına gelir. Benim için bu şarkı, yaşam ve yaratılış aşkımı ifade etmenin bir yolu. Afrikalı ve bir Arap kadın olarak istediğim şekilde hareket etme özgürlüğüne sahip olmam ve başörtüsü takmadan da dindar bir Müslüman olabileceğimi göstermenin önemli olduğunu düşünüyorum. Ben bir Müslümanım ama hayatım hakkındaki kararları kendim veriyorum.”