İdlib’de 33 askerimizi kim şehit etti, lütfen bir devlet yetkilisi çıksın ve izah etsin...
Saldırının üzerinden tam dört gün geçti, ama Ankara sessizliğini korumaya devam ediyor.
Kim bu gencecik çocuklarımızı katledenler? Amerika mı, Avrupa Birliği mi, Esad rejimi mi, Rusya mı?
Bildiğimiz kadarıyla Amerika bizim bulunduğumuz İdlib bölgesinden çoktan çekildi, hatta yandaş Türk medyası kutlamalar bile yaptı... Avrupa Birliği ise oralarda zaten yok. Peki Esad rejimi olabilir mi? Daha düne kadar Şam’dan başını uzatamayan, Rusya ve İran’ın eteğinin altına saklanarak varlığını sürdürebilen ve onlarla birlikte sivilleri katletmeyi marifet sayan Esad’ın tek başına bu saldırıyı yaptığını düşünmek olsa olsa herhalde bir akıl tutulmasının sonucu olabilir...
Lafı uzatmanın bir anlamı yok, aslında bu katliamın failini Ankara da biliyor, millet de... Ama kimse cesaret edip parmakla gösteremiyor.
Daha düne kadar ‘S400 ile daha güvenli Türkiye’, ‘Tehditlere boyun eğmedik’, ‘Düşman endişelensin’, ‘Yes- 400’ manşetleri atan Rusçu yandaşlar üzülecek ama, 33 askerimiz Rus uçaklarından atılan bombalarla şehit edilmiştir.
S-400’ler geldiğinde Türkiye’nin NATO’nun boyunduruğundan kurtulduğunu, emperyalist Batı’ya meydan okuduğunu, Amerika’ya rest çektiğini ve ülkenin ‘beka’ meselesinin halledildiğini ballandıra ballandıra anlatan Rusya sevdalısı kanlı kalemlerin şimdi tam konuşma zamanı...
Eğer birazcık olsun içlerinde Türkiye sevdası varsa, annelerin yüreğine düşen ateşi yüreklerinde hissedebiliyorlarsa ve kalemin namusuna inanıyorlarsa hiç öyle ‘ama...’lı cümleler kurmadan çocuklarımızın katilinin Rusya olduğunu da söyleme cesaretini gösterebilsinler. Herhalde bu ülkenin insanlarına bu kadarcık olsun bir borçları vardır.
Ama öyle anlaşılıyor ki Rusya ve Türkiye’nin yeni bir dünya kurmakta olduğunu attıkları coşkulu manşetlerle kutlayan, buna itiraz edenleri ise hainlikle suçlayan Rusçu yandaşların, hala Rusya’ya toz kondurmaya niyetleri yok. ‘Bu saldırı Rusya’nın olmadığı bir denklemle izah edilemez’ gibi muğlak cümlelerle yandan dolaşıp, emperyalistlere karşı ‘vuruşarak yürüyeceğiz’ diyerek gönül eğlendirmeye devam ediyorlar.
Maalesef yalana dayalı yeni medya düzeninde hiçbir ahlaki ilkenin, insani ve de İslami değerlerin, yürekleri yakan acıların kıymeti harbiyesi yok artık. Akıl ve mantık iflas ettiği için gerçekleri ters yüz edip her türlü yalanı ‘vatanseverlik’ olarak pazarlayabiliyorlar.
33 askerimizin Rus uçaklarından atılan bombalarla katledildiğini bile bile, hala Rusya’yı korumak için taklalar atan kalemleri görüp de çıldırmamak mümkün değil... Öylesine patolojik bir durumla karşı karşıyayız ki, bu kalemler maruz kaldığımız saldırı ile bir alakası olmadığı halde ‘İsrail Lobisi ve Ermeni Lobisi başta olmak üzere bu çevreler Türkiye ile Rusya’nın arasını açmak için pusuda bekliyorlar’ gibi hezeyanlar üretebiliyorlar. Evet, İsrail ve Ermeni lobisinin hiçbir zaman Türkiye’nin hayrına düşünmediklerini, hatta nefretlerinin olduğunu da biliyoruz. Ama Rusya’yı aklamak için, insanların aklıyla bu kadar da alay edilmez ki... Askerlerimizi şehit edenleri korumak için bu kadar takla atmaya ne gerek var Allah aşkına...
Kendilerini bu kadar harap etmelerine hiç gerek yok, merak etmesinler Rusya hala en büyük dostumuz! Rusçu kalemlere müjdeli haberi tekrar hatırlatalım, hepsi rahat olsunlar. Bakın cumhurbaşkanı Erdoğan’la Rusya lideri Putin 5 Mart’ta Moskova’da bir araya geliyorlar. Burada Rusya’nın vereceği yeni İdlib haritasıyla yolumuza ve dostluğa devam edeceğiz.