İşte CHP’nin esas sınavı şimdi başlıyor… Biliyoruz ki yıllardır geleneksel kodlarından bir türlü kopamayan CHP, ilk kez Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişim söylemleri ve ‘helalleşme’ adımlarıyla dikkatleri üzerine çekti “Galiba burada bir şeyler oluyor” diyen insanlar kulak kesildiler. Bir hakkı teslim etmek açısından hemen belirtelim, maalesef CHP’nin içindeki Ortodoks yapı Kılıçdaroğlu’nun değişim adımlarına yeterince destek vermedi. Altılı masa formülü özünde doğru bir proje olmakla birlikte, maalesef millet nezdinde bir cazibe oluşturamadı ve sonunda 2023 seçimleri kaybedildi.
Kurultaydaki genel başkan değişimi sonrasında, kısa süreliğine de olsa ‘CHP geleneksel kodlarına geri mi dönüyor’ gibi bir tereddüt oluşmasına rağmen, CHP’nin yeni lideri Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile başlayan değişim çizgisini sürdürdü, toplumun farklı kesimleriyle buluşan adaylar tespit etti ve CHP 31 Mart’ta önemli bir başarıya imza attı.
Şimdi önemli olan, bu başarıyı sürdürülebilir kılmak ve değişim çizgisini daha da ileriye taşımak.
Kuşkusuz bu noktada CHP’nin belli yapısal sıkıntıları var, zira parti içinde ve etrafında konuşlanan medya dahil, öyle bir yapılanma var ki bunlar “parti sağcılaşıyor, muhafazakarlaşıyor” benzeri ezberleri şimdiden fısıldamaya başladılar bile…
Ama gerçek şu ki bugüne kadar toplumun farklı kesimlerinin hassasiyetlerini dikkate almayan, onlara dokunamayan CHP ilk kez Türkiye’nin sosyolojik gerçeğini keşfederek insanları başka bir CHP ile ve de başarı ile tanıştırdı.
Bugün “CHP sağcılaşıyor” diyenler, aslında “küçük olsun, bizim olsun” masalını bir türlü terk edemeyen ve de dünyanın değiştiğini kabullenemeyen küçük bir hizip o kadar. Eğer CHP bu eski masala inanmaya devam etseydi, 2019’da İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş’la başlayan ve en son 31 Mart’ta bütün Türkiye’de devam eden böyle bir başarı hikayesi asla yazılamazdı.
Şimdi CHP’li belediyelerde genç ve başarıya aç dinamik bir ekip var. Daha da önemlisi bu başarının nasıl elde edildiğinin bilincinde olan bir CHP yönetimi var. Dolayısıyla 2028 cumhurbaşkanlığı yolunu açacak olan bu başarı adımını, parti içindeki Ortodoks yapının ve hiziplerin hevesleri için asla heba etmeyecektir.
Nitekim Özgür Özel, daha 31 Mart gecesi yaptığı konuşmada hiçbir komplekse kapılmadan “Tüm seçmen gruplarından gelen Türkiye siyasetinin akışını esastan değiştiren bu desteğin partimize büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. CHP artık tüm demokratların partisidir. CHP sosyal demokratların partisidir ama aynı zamanda milliyetçi demokratların, muhafazakar demokratların, Kürt demokratların aynı anda birlikte oy verebildikleri partidir” diyerek CHP’nin geleneksel kodlarını temize çekmiş ve partisinin önüne yeni bir hedef koymuştur.
CHP tarihinde ilk kez çok önemli bir fırsat yakaladı, eğer belediyelerde AK Parti’nin içine düştüğü şatafat ve lüks düşkünlüğüne kapılmazlarsa, 2028’de yeni bir çıkış yakalayabilirler. Özgür Özel’in bu konudaki uyarıları CHP’li belediyelerin kulağında küpe olmalı. Diyor ki Özel: “AKP kibirden, şatafattan ve israftan dolayı cezalandırıldı. İşiniz gücünüz hizmet olsun, milletin bu yokluğunda asla gereksiz harcamalar yapmayın dedik. Bu tokadı sen yaparsan sana da vururlar’ dedim.”
Bütün siyasi partilerin 31 Mart sandığının verdiği mesajı iyi analiz etmesi gerekiyor, özellikle de CHP’nin… En yalın anlatımla millet, kendi kibrini yenemeyen AK Parti’ye sandıkta “Yeter, sen bir dur artık” diyerek siyasete yeni bir alan açtı. Aynı zamanda CHP’ye de “sana açtığım krediyi sakın heba etme” mesajını vermiş oldu.
Daha açık ifade etmek gerekirse, bu seçimin en önemli mesajlardan birisi de halkın CHP’yi merkezde görmek istediğini en anlaşılır bir dille ifade etmiş olmasıdır.
Geçtiğimiz günlerde KARAR TV’de konuşan Siyasal İletişim Uzmanı İbrahim Uslu, ‘CHP’nin merkeze gelmesi belki kendi tercihi olabilir ama bu kadar hızlı olacağını CHP’liler bile düşünemedi. Vatandaşlar tuttu ittirdi ve CHP’yi merkeze konumlandırdı. “Senin doğru yerin burası, burada kal, ben sana destek olacağım” dedi. CHP’nin üst yönetimi de halkın kendilerine verdiği mesajı çok iyi algıladı’ dedi.
Evet CHP’nin içindeki bazı “selefi CHP’liler” bu durumdan pek mutlu olmasa da anlaşılan o ki millet ittirerek CHP’yi merkeze taşıyacak.