IŞİD'in Paris'in yedi ayrı noktasında gerçekleştirdiği acımasız katliam, başta Fransa ve müttefikleri olmak üzere bütün ülkelerin teröre karşı hafızalarının yazılımını sil baştan değiştirmelerini bir zaruret haline getirmiştir.
Evet IŞİD'in bu kanlı gösterisi bütün Avrupa'nın psikolojisini derinden sarsacak kadar acımasız ve ürkütücü... Doğal olarak özellikle Batı başkentlerinde teröre karşı daha sert önlemler alınacak. Ancak bu önlemlerin yeteceğinden emin değilim. Hiçbir kural ve hedef tanımayan, kendi canını hiçe sayan ve tamamen öldürmeye odaklı bir terör dalgasından söz ediyoruz.
Malum Fransa; daha 11 ay önce yaşadığı Charlie Hebdo travmasından sonra güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkartmış ve adeta uçan kuşu bile sorgulayan bir noktaya gelmişti ama buna rağmen Cuma gecesi yaşanan katliam önlenemedi.
Eğer terör Batı'nın güvenlik önlemleriyle adeta alay edercesine bu kadar acımasızca gelebiliyorsa, başka çareler aramak gerektiği kesin ama nasıl...
Fransa'nın şu anda yaşadığı bu terör acısını kuşkusuz en iyi anlayacak ülkelerden birisi Türkiye'dir. Zira daha 1 Kasım seçimleri öncesinde IŞİD'in Ankara'da gerçekleştirdiği intihar saldırısında yüze yakın insanını kaybetti ve şu an itibariyle de PKK teröristlerinin namluları ucunda gencecik insanlarını kaybetmeye devam ediyor.
Dolayısıyla Türkiye'nin bu konuda söyleyeceği çok şey var. Dahası 2011 yılından bu yana bölgeyi adeta terör bataklığına dönüştüren Suriye diktatörü Esad konusunda özellikle ABD ve Avrupa'ya söyleyeceği çok şey var. Zira Türkiye 2011'den bu yana ısrarla ve inatla Esad'ın katliamları yüzünden bölgede terör adacıkları oluştuğunu, eğer bu cinayetler durdurulamazsa bu bataklıkta üreyen terör örgütlerinin bölgenin ve dünyanın başına bela olacağını anlatmaya çalışıyor.
Ama maalesef şu ana kadar Amerika ve Avrupa, Türkiye'nin bu yöndeki çağrılarını her duyduğunda yüzünü buruşturarak başka yöne bakmaya devam etti.
Hatırlayın, Esad kimyasal katliam yaptığında bile Obama ile Putin arasında gerçekleşen diplomatik illüzyondan sonra Esad cinayetlerine kaldığı yerden devam etmişti.
Ayrıca ne hikmetse IŞİD denen bu lanet terör örgütü şu ana kadar Türkiye dışında herkesin işine yaradı. Esad IŞİD sayesinde korunur hale geldi, İran ve Rusya bu örgüt vasıtasıyla fiilen Suriye'ye yerleşti, PYD IŞİD'i kullanarak etnik temizlik hayaline kapıldı, PKK IŞİD sayesinde Amerikan şemsiyesi altında çözüm sürecini zehirledi.
Eğer başta ABD ve Avrupalı müttefikleri olmak üzere teröre ve özellikle de IŞİD terörüne karşı samimi bir mücadele vermek istiyorlarsa önce Esad'ı da terörist listesine koyarak işe başlamak zorundadırlar. Yani, önce teröre kaynaklık eden bütün bataklıkları kurutma iradesini gösterecek kararlı bir irade şart.
Bilelim ki, işine geldiğinde IŞİD'le flört eden Esad'ı koruyarak, Türkiye'de cinayetlerine devam eden PKK'ya göz kaş ederek dünyanın başkentlerine yönelen bu terör belasından kurtulmak asla mümkün olmayacaktır.