7 Haziran seçimlerinden bu yana yaşadıklarımız aslında Türkiye'nin son 13 yılda yakaladığı istikrar ortamı, demokrasi ve ekonomik kalkınma hamlelerine yakışan bir görüntü değil.
Evet seçmen AK Parti'nin kendisine çeki düzen vermesi için ciddi bir ikazda bulundu. Esas itibariyle demokrasileri değerli kılan da bizatihi millet iradesinin, zaman zaman iktidarlara yaptığı bu tür uyarılardır. Dolayısıyla 7 Haziran'daki seçmen ikazı AK Parti'yi hükümetten düşürmüştür ama bir iktidar değişimini hedeflememiştir, sadece iktidarda ortaya çıkan yorgunluğun, hataların ve yozlaşmanın giderilmesi için bakıma almıştır.
Çünkü sadece AK Parti'ye oy verenler değil, oy vermeyenler de Türkiye'nin son 13 yılda kazandığı en değerli şeyin 'istikrar' olduğunun bilincindedir. Bu yüzden de seçmen Türkiye'nin demokratik ve ekonomik anlamda hedeflerine yürüyebilmesi için bütün eksikliklerine rağmen AK Parti'yi en tepeye koymuş ve onun karşısına da bir iktidar alternatifi çıkarmamıştır.
İşte AK Parti'nin yeni bir çıkış yakalayabilmesi için özellikle bu önemli ayrıntıyı iyi analiz etmesi gerekiyor.
Yeni bir erken seçime giderken AK Parti çıkıp hiçbir komplekse kapılmadan seçmene dönüp,"Evet hatalarımı görüyorum, kendimi kontrol ettim, her konuda hesap verebilir şeffaf bir yönetim vaadediyorum ve güvenine yeniden talibim" diyebilmelidir. Sadece demekle kalmayıp hal ve davranışlarıyla da bunu gösterebilmelidir.
Böyle bir AK Parti'nin oyları artar ama, 7 Haziran'da seçmen başkanlık sistemine onay vermemesine rağmen, fiili olarak başkanlığın varolduğunu ve şimdi bunun sadece hukuki çerçevesinin çizilmesi gerektiğini söyleyerek değil...
AK Parti'nin oyları artar ama, "Allah nasip ederse şehit olmak istiyorum, amacım budur"diyerek değil...
AK Parti'nin oyları artar ama, "Başkanlık sistemine geçmeye yetecek 400 milletvekilini verseydiniz ülkede bu kaos olmazdı" şeklindeki absürt söylemlerle değil...
AK Parti'nin oyları artar ama, "Cumhurbaşkanımızı korumak için üç tabancam var" tarzı ifadelerle tam bir akıl tutulması hali sergileyen vekillerle değil...
AK Parti'nin oyları artar ama, "HDP'ye oy veren seçmenin Allah belasını versin"şeklindeki hezeyanlarla asla değil...
Hala ders almakta sıkıntı çeken bazı partililerin sesinin yüksek çıktığı böylesine sıkıntılı bir siyasi atmosferde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun omuzlarındaki yük tahmin ettiğimizden de ağırdır.