Yeni yıl, ‘sevgi, dostluk, barış’ başarı ve adalet getirsin...

Mehmet Atalay

Spor, sevgi, dostluk barıştır, centilmence yarıştır”... Bizim bildiğimiz tarif de evrensel kuralların belirlediği vasıf da bu.

Batı’da mesela futbolun beşiği İngiltere’de de, Brezilya ile birlikte dünyanın en büyük başarılarını yaşayan Almanya’da da böyle. Elbette ki çok az da olsa

aksini görmek mümkün ama asla ülke huzurunu bozmayacak sporun sağlığına zarar veremeyecek kadar hafif.

***

İngiltere’de Liverpool’a, Arsenal’e, Manchester’lara davranış nasılsa, Aston Villa’ya da, Newcastl’a da, Leicester’a da öyle.

Almanya’da da özellikle Batı Alman bölgesinden Bayern Münih de, Hamburg da, Köln de, Borussia Dortmund da, Doğu Alman tarafından Leipzig de adalet karşısında eşit.

Lige başladıkları gibi bitiriyorlar. Kayırma yok, kayrılma yok. Hakeden kazanıyor, sezon sonunda puan cetvelindeki yerini kendisi belirliyor.

***

Peki ya Türkiye?.

Şu sporumuzun haline bir bakın, bir kaç güzel örnek yaşayınca ümitlendiğimiz adalet kavramını uygulamalarda görebiliyor musunuz?..

Göremezsiniz tabii ki, çünkü adil şartlarda yoğrulmayan, hep adaletsizliğe isyan eden bir nesil, bugün alıştığı argümanlarla direksiyonun başında ve sporumuzu, özellikle de futbolumuzu yönetiyor...

Ne yenen memnun, ne yenilen, ne ezen, ne ezilen, ne de berabere kalan... Hatta, bir hafta kollandı diye düşünülen bir takım, bir sonraki maç, puanlarım çalındı diye kıyametleri koparıyor...

***

Her hafta ‘‘Katledildik’’ yaygarası, her taraftan yükseliyor... Ve işin garibi, bu sedalar, en torpilli diye özenilen ‘Dört Büyükler’den de geliyor...

Varın, özellikle büyüklere yem edilen ve taraftarı az, medyası yok, en büyük katliamlarda bile sesi soluğu çıkmayan Anadolu kulüplerinin halini siz düşünün.

Şu son 5 sezona bir bakalım, ‘Haksızlığa uğramadım’ diyen bir tane kulübümüz var mı?..

‘Dört Büyükler’in aynı anda operasyona uğradığını iddia ettiği sezonları da gördük ne yazık ki...

***

Görünen o ki, bu konuda en ve de belki de tek torpilli takımın son şampiyon Başakşehir olduğuna inanılıyor...

Büyükler dahil bütün takımlar, her hafta birbirlerini suçlarken, o sessiz sedasız yoluna devam ediyor...

Zerre kadar damarına basılınca da taraftarı ve medyası olmadığı için sesi belki gür çıkamıyor ama etkisi o kadar büyük oluyor ki, başka kulüpler lehine uzun süredir yapılmayan bir şey, onun için yapılıyor.

***

Hakemin iki sarıdan kırmızı kartla ihracettiği Rafael’in kırmızı kartı TFF Disiplin Kurulu tarafından iptal edilebiliyor, tedbiri kaldırılabiliyor ve hemen sonraki Kasımpaşa maçında oynatılabiliyor.

Aslında Rafael’in iptal edilen kartının da Skrtel’e yazılması, onun cezalı duruma düşmesi gerekirken Kasımpaşa maçında oynuyor.

Cezalı oyuncu oynatılınca berabere biten Kasımpaşa maçının hükmen Başakşehir mağlubiyetle tescil edilmesi mi, F.Bahçe maçının Rafael’li atıldığı dakikadan itibaren tekrarı mı gerekiyor tartışmaları yapılıyor.

***

Bir olayı düzeltirken, bozulan düzene, yokedilen adalete, uygulanan çiftestandarda bakar mısınız?..

Gazeteci arkadaşımız Tahir Kum’un ihtisasını konuşturarak ortaya çıkardığı bu gerçekler, bakalım, yeni yılda nasıl toparlanacak, adalet nasıl sağlanacak?

***

Alanya, Gaziantep, Hatay, Karagümrük gibi takımlar, büyüklerin döküldüğü sezon başından buyana müthiş bir çıkış yakaladı. İnşallah bu sezon sonuna kadar ve gelecek yıllarda da devam eder.

Temennimiz her sezon Anadolu kulüplerinin başına gelenler bu kulüplerimizi etkilemez, yolları kesilmez.

Eskiden yaşananlarla, bugün yeniden sahnelenen senaryolar inanın insanı endişeye sevkediyor...

***

Aynı küfre, söyleyene, kulübüne, gücüne bakılarak farklı cezaların verildiği, çifte standardın destanının yazıldığı, adam döven futbolcunun bir maçla kurtulup küfredenin 6 maç ceza aldığı bir düzen çökmeli ve yıkılmaya mahkum olmalı...

Kurulların çelişkili kararları, adamına göre muamelesi ve “hukukun gücünü değil, gücün hukuku’’nu uyguladığı bir görüntü, büyük Türkiye’ye yakışan bir görüntü değildir...

***

Şu fotoğrafa bakar mısınız?

Yıllardır şampiyonluk özlemi çeken ama özellikle son 3 yıldır hakemlere en çok sitem eden Fenerbahçe...

Üstüste iki şampiyonluktan sonra yükselişi kırılan ve o ihtişamını geri getirmeye çalışan Beşiktaş...

Her zaman çok güçlü bir camia olarak şampiyonluklardan ve kupalardan “aslan” payını alan Galatasaray...

Ve 2011’den buyana en iyi sezonunu yakalayan, puan farkı atarak adım adım hedefe koşarken, beklenmedik kayıplara maruz kalan, ne oluyoruz diyemeden şampiyonluğu kaybeden Trabzonspor...

***

Aslında 4 sezondur istikrarlı bir yükseliş içinde olan, ancak geçen sezon geriden gelip ligin zirvesine itilen ve insanların vicdanında torpille şampiyon yapılan takım gözüyle baktığı Başakşehir. .

Aslında bütün takımlarımızın sapır sapır döküldüğü Avrupa’da, en iyi sonuçları alan da, Beşiktaş’ın 4 yıl önce yaşattığı büyük gururdan buyana ilk defa Başakşehir oldu. Bu hakkı da teslim edelim.

Tam iyi niyet temennileriyle yeni yıla hazırlanırken 2020’yi, yine nurtopu gibi bir Başakşehir torpiliyle ve de 2021’e sarkan kriziyle kapıyoruz.

***

Takımlar çok iyi bir form yakalamış, özgüven tavan yapmış, taraftarını yeniden toparlamış, camiasını kenetlemiş, kimin umurunda...

Haddi aşmayacaksın, biçilen rolü oynayacaksın, itaat edeceksin, rahat edeceksin...

Bütün bunlar bu ülkede yönetici, antrenör, spor adamı, hakem, taraftar, herkesin yüksek sesle konuştuğu konular...

15 yaş kuşağını da kapsayan sosyal medyanın dili bile böyle ise, siz artık, o adaletinize kimseyi inandıramıyorsunuz...

***

Kazananın da kaybedenin de şikayet ettiği bir düzen, asla normal bir düzen değildir ve inanılmaz şekilde tehlikeli sularda yol alıyoruz demektir...

Herkesin güven duyacağı, hakem hataları da olsa ‘Asla kasıt yoktur’ diyeceği, adaletinize teslim olacağı bir düzeni mutlaka kurmak zorundasınız...

Böyle gitmez ve gitmeyecek de beyler, gelin kolları sıvayın, elbirliğiyle adaleti esas alacak bir sistemi birlikte inşa edin... Kayrılmak duygusunu bir kenara bırakın ve kul hakkını esas alan bir sistemi inşa edin...

***

Sevgi, dostluk, barış”ın hakim olduğu, adaletin kalıcı bir şekilde ikame edildiği, şikenin şiddetin ve ırkçılığın konuşulmadığı, kalıcı başarının bir daha gitmeyecek şekilde geldiği yeni bir yıl diliyoruz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.