İnşallah değildir ama eğer bize gelen taslak, TBMM Başkanlığı’na sunulan tasarıysa felaket geliyor demektir…
Yasa istedik, tasa çıktı. Türk sporunun mezarını kazacak, bir “ hilename” hazırladılar…
20 yıldır reformu dilinden düşürmeyen, hele ilk 10 yılda da yapılmazları yapan bir iktidarın geldiği-getirildiği noktaya bakar mısınız?
O kadar reformist kadrolar tasfiye ettikten sonra bu kadar statükocu adamı hele de bu çağda nasıl bulur da göreve getirirler akıl almıyor doğrusu…
Ve yine bütün dünyanın daha fazla özerkliği aradığı, komünizmle yönetilenler dahil, en tutucu ülkelerin bile reformlar yaptığı bir coğrafyada, bir avuç insanın Türkiye’yi götürmeye çalıştığı hale bakın…
***
“Spor Kulüpleri Yasası” bir an önce çıkarılsın deyip durduk, yazıp çizdik.Hem de son yazımızda bile…
TBMM’ye sevk edildiği için sevincimizi belirtmiş, artık gerçekleşmesini dilemiştik…
Sevincimiz kursağımızda kaldı, ne yazık ki…
Meğer bırakın yanlışları düzeltmeyi, doğruları da külliyen bozacak bir kanun taslağı hazırlanmış…
Daha önce göremediğimiz, ilk defa inceleme fırsatını bulduğumuz tasarıyı görünce doğrusu hayal kırıklığına uğradık.
59 maddenin sadece 1’ini gösterip 58 tane yeni bir çıkmaz sokak inşa edilebilir mi?..
Bunu da bir başarı gibi gösterip fırsatçılık yapılabilir mi?
***
Aslında ilk 10 yıldaki reformların son 10 yıldaki icraatlarla nasıl bozulduğunu adım adım yaşıyoruz…
Kanunla elde edilen hakların, yönetmeliklerle, genelgelerle nasıl sabote edildiğini gözlerimizle görüyor ve yaşıyoruz…
Federasyonlara verilen özerkliğin nasıl geri alındığını, başarılı federasyon başkanlarının nasıl uydurma cezalarla tasfiye edildiğini, yerlerine liyakatsiz, başarısız isimlerin getirildiğini, hala onlarla devam edildiğini de biliyoruz…
Kabahat sizde değil, sizin getireceğiniz kanun tasarısının samimi olacağına inananlarda…
Ancak gerçekten Türkiye bunları hak etmiyor…
***
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nü çağın şartlarına uygun dönüştürürken de, federasyonları özerkleştirirken de büyük samimiyetle destek olan Sayın Cumhurbaşkanı’mız nasıl ikna edildi, anlamak mümkün değil…
Aslında statükoya karşı mücadele etmek; reform yapmak... Bütün hükümetlerin rüyası bu...
2002’den bu yana iktidarda olan hareketin, hiç dilinden düşürmediği tabir... Türkiye bu anlayışla her alanda müthiş bir mesafe aldı...
Ama birazcık tökezlediğinizde o sinsi güruh, hemen küllerinden doğuyor, bir anda bürokratlar eliyle sizleri esir alıyor...
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın devamlı şikayetçi olduğu bürokratik oligarşi işte bu…
***
Tabii sadece bürokratlar değil, bakanlar da tek tüfek olmayı arzuluyor. Bütün yetkilerin kendisinde toplanmasını tercih ediyor… Herkes ayağına gelsin, bütün para akışını kontrol etsin istiyor...
Zaten 2012’den sonra görev yapan bakanların neredeyse tamamı, tıpkı komünist ülkeler gibi tekelciliği hakim kılmak, “küçük olsun benim olsun” diye, adım adım statükoyu geri getirmek için uğraşıyordu…
Daha doğrusu reformların yapıldığı, sporun, sporcunun, federasyon ve kulüplerin lehinde yapılan bütün düzenlemelerin adresi bizim de gururla görev yaptığımız, ilk bakan 5 yıllık Sayın Mehmet Ali Şahin dönemi…
Ondan sonraki her dönem, sporun idareten hareket alanının çok daha daraldığı-daraltıldığı bir devir oldu…
***
Perşembe günü komisyonda görüşülmeye başlanacak olan tasarının en az 50 maddesi, bu güne kadar yapılan reformlarla tezat teşkil ediyor…
Öğrendiğimize göre bu çalışma, federasyonlar ve kulüplerin, ulusal ve uluslararası kurum kuruluşların, medyanın görüşleri alınmadan, bakanlık bünyesinde hazırlanmış…
Yoksa bu kadar tek taraflı ve dünya gerçeklerinden, Türkiye’de yaşanan tecrübelerden uzak olamazdı…
Maddelerle ilgili tek tek yorum yapsak sayfalar yetmez…
Ancak hepsinin ortak tarafı, kulüplerin kuruluşundan kongrelerine, yöneticilerinden icraatlarına kadar her şeyde bakanlık söz sahibi, hatta karar verici olacak.
Federasyonlar ise, bakanlık olmadan nefes bile alamayacak…
Özerklik Yasası’nı çıkardığımız 2004’ten de eskiye götüren çok ilkel bir sistem dayatması bu…
***
Sadece “Kulüp yöneticilerini, yaptıkları harcamadan sorumlu tutan” madde, bu tasarının kalan diğer maddelerini desteklemek için yeterli sebep değil…
Eminiz ki komisyonda çok ciddi bir tartışma yapılacak, davet edilen uzmanların da görüşleri doğrultusunda alt komisyona indirilerek maddelere son şekli verilip geçerli hale getirilecek…
Veya Sayın Cumhurbaşkanı’mız talimat verip üzerinde adamakıllı bir çalışma yapmak için geri çektirecek…
Tehlike çanlarının çalmaya başladığını haber veriyoruz... Onca reformdan sonra geriye dönüş, hem de kesin dönüş çok hazin... Herkes bilsin ki; “bürokratik oligarşi” hortluyor ve sporda komünizm(!) geri geliyor.