Yeni bir şey değil, eski bir alışkanlık… Ligin sonları yaklaşınca ortalık toz duman olur….
Planları tutmayanlar, camiasına söyleyecek mazereti kalmayanlar, taraftarının tepkisini dindirmek isteyenler, mutlaka bir takım bahanelere sığınmak zorunda, bu bir gerçek…
***
Başka bir gerçek daha var, bunlara malzeme vermeyeceksiniz… Türkiye’de vermemek mümkün mü, asla değil…
Başarı yolunda her şeyi mübah gören, öküzün altında buzağı arayan bir sistemde hele de, hiç değil…
***
Ancak, hakemlik müessesesi polemiklere o kadar çok fırsat veriyor ki, normale dönmek mümkün değil…
Bu gidişle de duracağı yok… Bırakın takımlar arasındaki çiftestandardı, aynı kulübün farklı maçlarında da aynı pozisyonlarda farklı kararlar veriliyor…
Sahayla “var” arasındaki kopukluklar, sürekli tekrarlanıyor… F.Bahçe-Beşiktaş maçında da Arda’nın kazandırdığı tartışmalı penaltıda var’daki Alper Ulusoy’un devreye girmeyişi doğrusu affedilir bir şey değil…
Türkiye’nin en iyi hakemi kabul edilen Halil Umut Meler’in bile hedef tahtasına oturtulmasında kuşkusuz en büyük olay, işte bu penaltı kararıydı…
***
Var devreye girse sorun çözülecek ve ne MHK, ne TFF, tartışma konusu olacaktı…
“VAR” NİYE VAR?
Ancak bir var hakemi sorumsuzluğu hepsini tartışmalı hale getirdi ve bu olay da maçın önüne geçti…
Var sistemiyle aslında pek çok hatalı karar düzeltiliyor…
Zaman zaman kusursuz bir hakem yönetimi ortaya çıkıyor…. Tartışmalar en aza iniyor…
Olmadık yerde öyle bir ihmal oluyor ki, “acaba bir operasyon mu var” şüphesini doğuruyor…
Bu yüzden de daha çiçeği burnundaki MHK Başkanı Lale Orta, sürekli istifaya davet ediliyor…
***
TFF’nin artık bu işe kalıcı bir çözüm bulması elzem hale geldi…
MHK’nın bütün bu tartışmaları bitirecek, kaosu ortadan kaldıracak bir tedbiri tezelden alması, yaptırımları daha etkin hale getirmesi gerekiyor…
Yoksa TFF-MHK, hakemlerimiz, bütün ayıpların tek adresi, hatta günah keçisi olmaya devam edecek…
TFF’NİN KARARI VE BEŞİKTAŞ’IN TALEBİ
Türkiye’nin nurtopu gibi bir krizi var… Doğrusunu söylemek gerekirse Futbol Federasyonu’nu zor bir sınav bekliyor…
Deprem mağduru kulüplerimizin yaşadığı dram sonrası verilen karar, bazı kulüplerimize avantaj sağlarken, bazılarını da mağdur ediyor…
İki kulübün rakipleri hükmen galibiyet alıyor ve büyük avantaj sağlıyor. Daha önce oynayıp puan kaybı yaşayanlar da haklı olarak bunun bir haksızlık olduğunu iddia ediyor…
***
Başta Beşiktaş olmak üzere kulüpler, kaybettikleri puanların telafisini istiyor.
Hatayspor ve Gaziantepspor’un ligden çekilmesinin hemen ardından TFF’nin verdiği kararın değişmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi için pek çok kulüp hak arıyor…
Bu iki takımla oynayıp puan kaybeden takımlardan başta Beşiktaş olmak üzere 7 kulüp kararın değişmesini istiyor…
5 kulüp ise karşı çıkıyor…
***
Bir hafta önce yapılan Kulüpler Birliği toplantısı sonrası Başkan Ali Koç, 12 kulübün, 7’sinin Beşiktaş’ın çağrısına destek verdiğini, 4’ünün de farklı görüşü savunduğunu” söylemişti.
Koç, katılamayan kulüplere de görüşlerinin yazıyla sorulduğunu, prensip kararı gereği 3’te 2 çoğunlukla görüşlerini TFF’ye bildireceklerini ifade etmişti…
ORTADA BİR MAĞDURİYET VAR
7 kulüp, Beşiktaş’ın “ligden çekilen takımların oynadıkları maçların geçersiz sayılması” teklifini destekliyor.
***
Fenerbahçe, Galatasaray, Kayserispor, Karagümrük ve Giresunspor, kulüplere 3 puan ve +3 gol averaj kararının aynı şekilde devam etmesinden yana…
Alanyaspor, Konyaspor ve Ümraniyespor da mevcut kararın devamını istiyor… Sivasspor ise “Her karara saygılıyız” fikrinde.
Adana Demirspor, Başakşehir, Trabzonspor ise konuyla ilgili kararını henüz açıklamamıştı…
***
Kulüpler Birliği Vakfı kararı, Türkiye Futbol Federasyonu’na “tavsiye” olarak iletilecek.
TFF’nin işi tabii ki zor. İlk verdiği kararın devamından yana. Ancak ortada da bir adaletsizlik var…
En doğruyu bulup, hem kulüplerin mağduriyetini giderecek, hem de diğer kulüpleri mağdur etmeyecek bir formül bulması gerek…
Hadi bakalım kolay gelsin…
KEMAL ZORLU’YA VEDA
Sporumuzdan bir yıldız daha kaydı. Futbol camiamızın önemli başkan ve yöneticilerinden biriydi Kemal Zorlu…
Sporcu bir aileden geliyordu. Altay Kulübü’nün eski ğnlü başkanlarından merhum Mazhar Zorlu’nun oğluydu…
Babasından sonra kardeşi Nafiz Zorlu gibi o da Altay Başkanlığı yapmıştı… 90’lı yıllarda da TFF’nin önemli yönetim kutürulu üyelerinden biriydi. Hatta Şenes Erzik’e karşı aday olmuş, çok ciddi de oy almış, seçimi 2 oy farıyla kaybetmişti.
***
İzmirli saygın bir iş insanıydı, aynı zamanda…
Biz de Kemal Bey’le çok yakın çalışmıştık, değerli bir dostumuzdu…
Türk sporunun en üst organı Merkez Danışma Kurulu Başkanlığı’mız döneminde üyemiz olarak birlikte çok verimli çalışmalar yaptık
Kemal Zorlu, sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. Kendisine Allah’tan rahmet, Nafiz Zorlu’nun şahsında ailesine, sevenlerine başsağlığı dileriz…