Türkiye, spor organizasyonları işini bir başka yapıyor… Bir kere halk desteği en yüksek olan ülkeyiz…
Çok istiyoruz, alıncaya ve tamamlayıncaya kadar hiç bir fedakarlıktan kaçınmıyoruz…
Sevgimizi veriyoruz, samimi davranıyoruz, ilgimizi gösteriyoruz, çeşni katıyoruz, ruhumuzu ortaya koyuyoruz…
İnsani bütün erdemlerimizle farkımızı fark ettiriyoruz…
Dolayısıyla, biz bu işin iyisini değil,, en iyisini yapıyoruz…
***
2003’te Avrupa Kadın Voleybol Şampiyonası’yla alevlenen kabiliyetimizi, bir 10 yıl kesintisiz bir organizasyon zenginliğine taşıdık…
2005’te ilk Şampiyonlar Ligi finalini, Formula-1 yarışlarını, İzmir’de Üniversite Yaz Oyunları’nı, MOTO GP- Dünya Motosıklet Şampiyonası’nı aynı sezonda ve çakışan tarihlerde yaptığımızda dünyanın başı döndü…
2013’e kadar neler yaptık, neler… Dünyada sporla tanıtımını en iyi yapan ve turist sayısını 50 milyonlara çıkaran bir ülke durumuna geldik.
10 YIL-ALTIN DÖNEM
Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunları’nın 1 numaralı adayı durumuna geldik.
Bütün dünyanın artık hakkımız olarak gördüğü ve bizi işaret ettiği ve finale kadar götürdüğümüz Olimpiyatlar’ı, yani avucumuz içindeki organizasyonu, dışardaki IOC delegeleri sebebiyle değil, süreci çok kötü yöneten bakanlık yüzünden Japonya’ya kaptırmıştık…
2013’teki oylamayla 2020 Olimpiyat Oyunları’nı İstanbul yerine, Tokyo organize etmişti…
***
O gün, bu gün, yaklaşık 10 yıldır bir organizasyonsuzluk süreci yaşanıyor… Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulları kapatıp milli eğitimi idare etmesi gibi bir deyim var ya, onun gibi bir şey…
İşte sevgili bakanlarımız, nedense organizasyondan kaçınıyorlar… Halbuki Türkiye’mizin her tarafı tesislerle dolu…
Organizasyon alınmayınca da bunlar çürüyor… İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Erzurum, Samsun, Trabzon ve ülkemizin her tarafında yeni inşa edilmiş modern tesisler gibi…
***
Tesis yapımı için hiç bir harcama yapmamıza gerek yok… Sadece organizasyonların getireceği maliyetlerden daha fazla gelirimiz olacak…
SPORLA TANITIMI EN İYİ YAPAN ÜLKE
Tıpkı Olimpiyat Stadı’mız gibi… 2005 öncesi yapılan ve otoparkları, yolları, ulaşım ağıyla tam teşekküllü hizmete açılan Olimpiyat Stadı, bugün, 2023 finaliyle sadece UEFA’nın karşıladığı organizasyon giderlerine karşılık 200 milyon Euro gelir getirdi…
Yani artık başta İstanbul’umuz olmak üzere hem ülkemizin tanıtımını ve reklamını yapmak, milyonlarca turist kazanmak, gençlerimize spor kültürü aşılamak ve kendimizi de test etmek için sürekli fırsatlar ülkesi konumunu korumak varken sıradanlaşıyoruz…
***
Temennimiz bundan sonra ikinci kez görev alan yeni bakan Osman Aşkın Bak’la beraber yeniden organizasyonları ülkemize kazandırırız…
HANİ DAĞ BAŞIYDI?
Olimpiyat Stadı’, yapanların lanetle anıldığı bir stat durumundaydı.“Dağ başında maç mı oynanır?” diye alay edilen bir statdı…
Ne Milli Takım, ne de stadı onarımda olmayan takımlarımız, orada oynamak istiyordu…
***
Biz de mahalle baskısına boyun eğseydik, riske girip ayağa kaldırmasaydık Olimpiyat Stadı, çürümeye terkedilmiş, milli servet heba edilmiş olacak, enkazı da satılacaktı…
Hala Şampiyonlar Ligi oynatamayan ve 2005’te Sepp Blatter’in ve Lennart Johansson’un bugün de İnfantino’nun ve Caferin’in hayran kaldığı bir ülke olmak hayaldi.…
Olimpiyat statları, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın,açılış ve kapanış törenlerinin Dünya ve Avrupa Atletizm şampiyonalarının organize edileceği, aynı zamanda futbol maçlarının da icra edileceği bir mekandır... Berlin’de de, Roma’da da, Paris’te de olduğu gibi…
***
Rekortmen Wembley Stadı, 7 ayrı defa da Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yaptı. Olimpiyat da 2 oldu…
2005’te Liverpool-Milan maçı, tarihin en iyi Şampiyonlar Ligi finali olarak kabul edilir. UEFA, İstanbul Olimpiyat’ı, 5 yıldızlı stat ilan etmişti...
Neticesi de 2023 Şampiyonlar Ligi finalini, ikinci defa İstanbul’a verdi.
AVRUPA ŞAMPİYONASI VE DÜNYA KUPASI FİNALİ
UEFA’nın bu kadar değer verdiği stada, kimse laf edememeli Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı alsaydık ev sahipliği yapacak stat burası olacaktı.
Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapabilirsek de, final maçı burada oynanacak...
Artık, her türlü ulaşım imkanı var. 15 bin kişilik otopark kapasitesi, metrosu, karayolu ağı ve güvenliğin en üst seviyede sağlanabildiği bir mekan.
***
Ayrıca her tarafı yerleşim yeri olan, etrafında yeni şehirler kurulan bir alan, yani dağ başı da değil...
Trafik polisimizin çok güzel planlamalarıyla trafiksiz, sorunsuz maçlar oynandı.
Yani, görünen o ki, Olimpiyat Stadı’mız, UEFA’nın 2 defa kullandığı ve belli aralıklarla Şampiyonlar Ligi finalini oynatacağı bir stat olmaya devam edecek.
Her türlü sportif faaliyetin merkezi olacak bir mekan...
SİYASETİN JULİO’SU, MİLAN’IN BERLUSCONİ’Sİ
Silvio Berlusconi, aslında İtalya’nın Başbakanı idi. Çok zengin bir işadamıydı. Güçlü bir medyası vardı.
Ancak bizi ilgilendiren tarafı ise adeta Dünya Karması gibi bir kadro kurup başarıdan başarıya taşıdığı Milan’ın kulüp başkanıydı.
2005’te İstanbul’daki Milan-Liverpool Şampiyonlar Ligi finali için geldiği İstanbul Olimpiyat Stadı’nda Sayın Başbakan’ımız Recep Tayyip Erdoğan’la aynı masada yemek yemiş, sohbet imkanı bulmuştuk.
***
Sıfır kompleksli ve çok doğal bir liderdi… Klasik Akdeniz insanı sıcaklığı vardı. O gece Milan kaybettiğinde o da, onunla birlikte Sayın Erdoğan da çok üzülmüştü…
Fatih Terim’i de Milan’a teknik direktör yapan başkandı. Toprağı bol olsun…
Onun Milan’ı,: 5 Şampiyonlar Ligi, 1 Kulüpler Dünya Kupası, 5 UEFA Süper Kupası 2 Intercontinental Kupa kazanmıştı…
***
Türkiye dostuydu. Sayın Cumhurbaşkanı’mızla samimiyeti sebebiyle ülkemizin Avrupa Birliği’ne girme sürecinde en çok desteği veren ülkelerden biri de İtalya’ydı.