Okan Buruk’u, 1992 yılında A Genç Milli Takım’ın İstanbul Merter Güneş Otel’deki kampında ilk defa tanıdık…
Özkaynak deyince Beşiktaş ve Türk tarihine altın harflerle geçmiş Hamdi Serpil Tüzün teknik direktörlüğünde genç milliler, Avrupa Şampiyonası finalleri kampındaydı…
Biz de spor müdürlüğü yaptığımız gazetemizin muhabirleriyle birlikte kampı ziyarete gitmiştik…
***
Teknik kadro ve futbolcuları tek tek tanıtıyor, röportajlar yapıyorduk…
Daha sonra Türk futbolunu, takımlarını ve Milli Takım’ı yıllarca taşıyacak pek çok genç yıldız vardı o kadroda…
Oktay Derelioğlu, Emre Aşık, Aygün Taşkıran, Sinan Demircioğlu, Turan İlçiktay, kaleci Yetkin Akman, Mustafa Kocabey, İlhami Arslan, Tarkan Alkan, Yakup Can ve diğerleri ile Okan Buruk da bu kadronun vazgeçilmezleri arasındaydı…
***
Bütün rakiplerini deviren, finalde de Portekiz’i 2-1 yenerek Avrupa Şampiyonu olan A Genç Milli Takımı’mız, Türkiye’ye ilk büyük başarıyı getirdi…
Aslında bu başarı, futboldaki yeni yapılanmanın ilk meyvesiydi…
O kadronun futbolcuları, büyük kulüpler tarafından kapışıldı, çoğu büyük yıldız oldu…
Bize Hamdi Hoca’nın “Sinirlerine biraz hakim olabilirse çok büyük yıldız olacak” dediği Okan Buruk, hem G.Saray’da şampiyonluklar yaşadı, hem Milli Takım’ın yükselişinde büyük rol oynadı…
***
Okan, 2002 Dünya Kupası üçüncüsü olan Milli Takım’ımızın baraj maçında Avusturya’yı Viyana’da 1-0 yendiğimiz maçın tartışmasız kahramanıydı…
Hem inanılmaz oynadı, hem de tek gölümüzü attı…
Rövanşta da Milli Takım, İstanbul’da Avusturya’yı 5-0 yenerken büyük şov yaparak Kore-Japonya’nın yolunu tutmuştu…
Okan Buruk, sadece G.Saray’ın değil, Türk futbol tarihinin de en büyük yıldızlarından biri…
Şimdi ise en önemli hocalarından biri olmada da hızla mesafe alıyor…
***
Elazığspor’la başladı, çok sayıda şehri dolaştı., Akhisarspor’da çok büyük bir sükse yaptı… Bu kulübe tarihinde ilk kez Türkiye Kupası’nı kazandırdı…
Başakşehir’le yaşanan şampiyonlukla, bu başarıyı gösteren yerli hocalardan biri oldu…
NEREDE BÜLENT KORKMAZ?
23 Haziran 2022 tarihinde Galatasaray, Okan Buruk ile 1 yılı opsiyon olmak üzere ile 2 yıllık anlaşamaya vardığını KAP’a bildirdi.
Böylece Sarı-Kırmızılılar’da Okan Buruk devri başlamış oldu…
***
2014-15 sezonunda Hamza Hamzaoğlu ile şampiyonluk yaşayan G.Saray, kendi içinden bir hocayı daha göreve getirmiş oldu…
Okan Buruk, Başakşehir’le şampiyonluk kupasını alınca, G.Saray’ın güçlü alternatiflerinden biri olmuştu…
Ancak yönetimler, Okan Hoca’yı, bir türlü cesaret edip göreve getiremedi…
Geç kalmakla beraber, çok isabetli bir karar oldu… Dursun Özbek ve yönetimine tebrikler…
***
Elindeki cevherlerin kıymetini bilmeyip yabancılara milyon dolarları akıtmak akıl kârı değil… Bu hem macera oluyor, hem de çok getirisi yok…
Ne Mustafa Denizli’nin, ne de Fatih Terim’in görev süresi asla bitmedi… Yine gelmelerinde bir sakınca yok…
Ancak G.Saray, kendi efsanelerine hiç de hak ettiği değeri vermedi, yabancılara gösterdiği güveni esirgedi…
HAMZAOĞLU, ŞAMPİYON YAPMIŞTI AMA
Adnan Polat devrinde gelen Bülent Korkmaz, başarısız değilken ayrılmak zorunda kaldı… Bir daha da o kapıdan içeri giremedi…
Hamza Hamzaoğlu, İtalyan Mancini’den sonra geldi takımı şampiyon yaptı, buna rağmen Dursun Özbek tarafından gönderildi…
Saftig’in yardımcısı olarak G.Saray’a gelen ve her takımda başarılı olan Hikmet Karaman, bir kere bile düşünülmedi…
***
Şimdi şeytanın bacağı kırıldı, Okan Buruk göreve getirildi…
Her hal ü şartta desteklenmesi gerekir… Olası bir başarısızlıkta da bile arkasında durulması ve Okan Buruk’un tam kazanılması gerekir…
Kendisinde o vizyon ve kapasite var, yeter ki başta yönetim ve camia arkasında dursun, sonuna kadar destek versin…
Hamza Hamzaoğlu’na yapılan yanlış asla yapılmasın, Bülent Korkmaz ve efsanelerden esirgenen güven, mutlaka gösterilsin…
PUTİN'E 'FAİR PLAY' ÖDÜLÜ
Katar’da yapılacak Dünya Kupası finalleri için geri sayım sürüyor… Evsahibi Katar yönetimi, stadyumları çoktan bitirip hazır hale getirmişti… Organizasyonel olarak da her şey, açılış maçının ilk düdüğünü bekliyor…
Türkiye yok bu organizasyonda çok burukuz ama dost ve kardeş Katar’ın bu organizasyondan alnının akıyla çıkmasını diliyoruz…
Hatırlayacağınız gibi bundan önceki son Dünya Kupası, kuzey komşumuzda organize edilmişti…
***
Rusya 2018 Dünya Kupası finallerine evsahipliği yapmıştı…
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, finalleri ülkesine veren FIFA Başkanı Sepp Blatter’e o kadar müteşekkir kaldı ki, her türlü övgüye layık gördü…
Yetmedi, daha çok dünya barışına katkıda bulunan devlet adamlarına verilen bir ödüle aday gösterdi…
Üstelik de tepeden tırnağa yolsuzluğa bulaşmış FIFA’nın İsviçreli Başkanı Blatter’e Nobel Barış Ödülü verilmesini önermişti...
***
Biz Putin’e, sporcu kökenli olduğu için hep sıcak bakmışızdır... Spora iştigal eden hiç kimse insana kast edemez, kural dışı yaşamaz, diye...
Çünkü özellikle Putin’in yaptığı spor judo... Uzak doğu felsefesi var içinde... Saygıyı ve hoşgörüyü temsil eder...
Dünya Kupası’nı ve her türlü uluslararası organizasyonu bir ticari meta gibi düşünen, hatta kullanan Blatter, belki de gelmiş geçmiş en şaibeli spor adamlarından biriydi.…
Nitekim de uluslararası mahkemeler, organizasyonları verirken rüşvet aldığı tespit edilen Blatter ve UEFA Başkanı Platini’yi mahkûm etmiş, her ikisi de görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı…
***
Rusya, ülke olarak komşularına karşı gerek gördüğü zaman işgale kalkışmak ve insan kanı akıtmaktan geri kalmıyor…
Suriye’de rejim adına öldürülen masum insanların haddi hesabi yok…
Şubat ayından beri de Rus askeri Ukrayna topraklarında. Başkent Kiev dahil, pek çok Ukrayna şehrini füzelerle döven ve bombardımana tabi tutan Rusya, özellikle de Kırım ve Dombas bölgesini işgal altında tutuyor…
Binlerce masum insanın ölümüne sebep olan Rusya, kan akıtmaya da devam ediyor…
Eğer Blatter, yolsuzluktan görevden el çektirilmeseydi ve hala FIFA Başkanı olarak devam etseydi, herhalde o jestin altında kalmaz, Putin’i, “fair play!” ödülüne aday gösterirdi…