Bir yardım kampanyası düzenlendi, hayal edilemeyecek bir meblağa ulaşıldı… Her ne kadar hasılatın yüzde 80’e yakını kamu kurumlarından gelse de yardım yardımdır, ülke için ciddi bir hamle, milletimiz için de büyük bir moral oldu…
Can kayıplarımızın bedeli yok, olamaz da, bu bir gerçek…
Ancak geride kalanların, yaralı ya da sağ olarak kurtulanların yaralarının sarılması çok ciddi zaman alacak…
***
Tedavileri, engelli hale gelenlerin yaşamla barıştırılmaları, her yaştaki insanların psikolojilerinin düzeltilmeleri, çocukların pedagojik olarak hayata hazırlanmaları en önemli bir proje olarak karşımıza çıkıyor…
Evleri yıkılan veya hasar görenlerin, sosyal donatı alanları tahribata uğrayanların enkazlarının kaldırılması, zemin etüdlerinin yapılarak yeni yerleşim alanlarının belirlenmesi, projelendirilmesi, inşa süresi, ve insanların yeni mekanlarına yerleştirilmesi en kolayı…
Zor olanı insanımızın yeniden yaşama kazandırılması…
***
Aslında neresinden bakarsanız, belki yüzmilyar Dolar’a yakın bir bütçe gerekiyor…
Ancak inşaat yapmakla insan ruhunu onarmak arasında çok büyük bir zorluk farkı var…
İnşallah hepsi zamanla başarılacak ve adım adım içindekilerini beden ve ruh sağlığına kavuşturarak yeni şehirler kısa zamanda kurulacak…
Önceki geceki bütün televizyon kanallarının, yerli yabancı yayıncı kuruluşların, radyoların çok geniş coğrafyada şahit olduğu büyük dayanışma ruhu, bu acıların unutulmasında, yaraların sarılmasında önemli bir mesaj oldu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la başlayan, Arnavutluk ve KKTC liderlerinin iştirakiyle önemli bir boyut kazanan kampanyada Türkiye’mizin bütün renkleri, omuz omuza çalıştı…
***
Farklı cenahtaki TV kanallarının en usta sunucu- spikerlerinin sunduğu, Kulüp başkanlarından futbolculara, sinema, televizyon ve ses sanatçılarımıza kadar, çok ciddi bir çalışma ordusu, deprem bölgesine merhem olmaya çalıştı…
Bu birlik beraberlik ruhu asla küçümsenmemeli, bu ortak çalışma her daim hatırlanmalı ve klasik bir Türkiye karakteri olduğu da kabul edilmeli…
YARDIM KAMPANYASI MUHTEŞEMDİ
Hele de yardıma koşan insan potansiyeline baktığınızda ülkemizin her köşesinin bu kampanyayı, nasıl nakış nakış işlediğini görürsünüz…
Depremde en yakınlarının yasını tutanlarından, akrabalarını kaybedenlerden tutun da, en uzakta bu acıyı kalbinde hissedip katkı sunmaya çalışanına kadar tüm renkler vardı…
***
Umre parasını göndereninden okul harçlığını ve kumbarasındaki birikimlerini seferber eden geleceğimizi aydınlatacak çocuklarımıza kadar…
Anadolu’muzu, bir kültürel mozaik olarak yaşanabilir kılan, her dil, din ve ırktan insanın Türkiye’li olma aidiyet duygusu, bir kere daha en zengin taarafımızı simgeledi…
***
Kurtarma çalışanlarına koşan, ülkemizin her coğrafi bölgesinin vefakar insanlarımızdan, illerimizde kendi imkanlarıyla arabasına atlayıp gelen fedakarlara kadar nasıl kollektif bir gayret gördüysek, yardımların coğrafi bölgelere dağılımında da aynı tabloyla karşılaştık…
Bu görüntü, çok daha anlamlıydı… Toplam yaklaşık 10 milyar Dolar’lık bir katkı, belki epey bir sorun çözer ama toplamın belki 10’da biri ancak…
Fakat ilk adımın bu kadar güçlü olması, çok ciddi bir referans oldu ve bundan sonraki kampanyaların da lokomotifi olma niteliği taşıdı…
Bu bu yardım gecesini hep bu duygularla hatırlayacağız ve bu kahraman milletin kardeşliğinin gücünün teminatı kabul edeceğiz…
Emeği geçen herkese teşekkürler, katkı sunan bütün ekibe tebrikler…
VOLKAN DEMİREL VE GÖKHAN ZAN
Çok özel iki isim deprem bölgesinin gerçek sözcüsü oldular…
Volkan Demirel ve Gökhan Zan, bütün bir millet, o acılı coğrafyanın dramını onların sesiyle daha net anladı…
Çünkü her ikisi de yıkımın odağındaydı ve depremin şiddetini en çok hissedenlerdendi…
Hatay’ın sallanışını,, Antakya’nın yerle bir oluşunu bizzat yaşadılar… Adeta depremzedelerin sözcüsü oldular…
***
İlk video Volkan’dan geldi, onu Gökhan Zan izledi… Vahameti daha ilk saatlerde gözler önüne serdiler…
Bütün Türkiye, bu feryadı en çok da iki büyük sporcunun ağzından öğrendi…
Ve milletimizin yüreğine koru öyle bir bıraktılar ki, Türkiye, bir anda bölgeye akmaya başladı…
***
Sonra da bütün süreci orda geçirdiler…
İnsan kurtarma çalışmalarına bizzat katıldılar, sıkıntıların giderilmesi için her çabayı harcadılar, ihtiyaç listelerini yayınladılar, aksaklıkları giderdiler…
Devleti de, STK’ları da, yardıma koşan binleri de yönlendirdiler… Büyük katkı sundular…
Türkiye, her ikisini de çok sevdi…
***
Volkan Demirel, çok büyük bir kaleciydi… F.Bahçe ve Milli Takım’ımıza büyük katkıları oldu…
Ancak aşırı hırsı, onu zaman zaman rakip takım taraftarları arasında çok tartışılan bir isim yapmıştı…
Önce Karagümrük’teki başarısı, sonra da Hatayspor’daki görüntüsü, hıcalıkta da başka bir merhaleye yolculuk edeceğini gösterdi…
Ancak depremdeki duruşu, yürekliliği, enkaz başındaki mesaisi, bütün Türkiye’yle kurduğu gönül köprüsü, Volkan Demirel’i bir anda bambaşka bir yere yerleştirdi…
DEPREMZEDELERİN GERÇEK SÖZCÜLERİ
Artık insanlar futbolcu Volkan’dan çok Hoca Demirel’i, fedakarlığı ve sevgi dolu yüreğiyle hatırlayacaklar…
Gökhan Zan da yine çok kariyerli futbolcularımızdan biriydi… G.Saray ve Milli Takım’ın kale gibi bir defans adamıydı…
Efendiliğiyle de çok sevilen bir
simaydı…
***
Efendiliği, bir sanatçı inceliği ve ruh güzelliğini yansıttığı konuşma üslubuyla ayrı bir karakter sergiliyordu…
Beraber katıldığımız Habertürk TV’deki bir programdaki konuşmaları ünlü sanatçı Sezen Cumhur Önal’ı andırır güzellikteydi…
Başta Halil Özer olmak üzere program arkadaşlarımız ona iltifat yağdırmıştı…
***
Gökhan, zaten Hatay’lı ve orada yaşıyor. Hatay Belediye Başkanı Lütfi Savaş’ın ricasıyla Hatayspor’a Sportif Direktör olmuştu…
Depremdeki çabaları unutulmaz… İnsanın kanını donduran sahneleri, bütün acıklılığıyla her yere duyurdu… Katkısı çok büyük…
Volkan Demirel-Gökhan Zan artık bu depremin iki sembol karakteri…
Çok teşekkürler tebrikler… İnşallah yaşadıkları, milletçe yaşadığımız son felaket, son acı olur….