İyi de gençliği kim koruyacak?

Mehmet Atalay

En büyük malzeme gençlik ya, en çok istismar edilen de gençlik…

Erkeği kadınıyla gençler, reklamını yapmak isteyenler için en büyük denek…

Ya spor?..

Kullanan kullanana… Bir tabela asarsınız, adına spor kulübü dersiniz… Sporun ve sporcunun s’si yok…

Spor yapmak isteyenler içine giremez, bırakın yanından bile geçemez…

Ancak bir takım ayrıcalıklı beyler, sporla asla bağdaşmayan işler yapar… Orada alkol alır, kumar oynar…

***

Gençliğin binbir tane ihtiyacı varken sadece belli kalıplara hapsedilmesini asla kabul etmiyoruz…

Sağ ya da sol, fark etmez, sadece tek taraflı bakışlarla basit bir organizasyonla gençliğin ihtiyaçları karşılanamaz…

Samimi, tertemiz duyguları istismar edilemez, kendi kirli emellerine alet edilemez…

***

Bu ülkede gençliği gerçekten anlamaya ihtiyaç var…

Herkes kendi penceresinden bakıyor, gördüklerini tek gerçek zannediyor…

İşin enteresan tarafı da bunları tek doğru diye herkese dayatmaya kalkışıyor…

Eğitim sistemine bakanlar, okulları eleştiriyor…

Özgürlük, gençliğin kilitlendiği sihirli kavram…

Ailede, okulda, işte, sosyal hayatta, siyasette, hülasa her alanda en çok istenen şey, özgürlük…

İşsizlikten şikayet edenler istihdam konusunu ele alıyor…

Yabancı dili sorun edinenler bu açıdan bakıyor…

Gelecekle ilgili kaygı taşıyanlar projelere odaklanıyor…

***

Sağlıksız beslenme ve orantısız kilolardan yakınanlar sporu tek çıkar yol olarak görüyor…

Yaşam standardının düştüğünü görenler, haklı olarak yüksek standartları çağırıyor…

Gençliğe daha fazla fırsat verilmesini arzulayanlar, siyasetteki tıkanmadan şikayet ediyor…

Modern Batı’nın cazibesine kapılıp ülkeyi terk etmek isteyen gençlerin çokluğu dikkat çekiyor…

Eskiden beri en büyük sorun, beyin göçü… Çok iyi yetişmiş bilim insanı, doktor, mühendis, pek çok meslek erbabı, başka ülkelere gidiyor…

Özellikle internet çağının, veri ulaşımının getirdiği dejenerasyonun ülkenin geleceğini tehdit ettiği, aile bağlarını yok ettiği düşünülüyor…

AH ŞU DAYATMACILIK OLMASA!..

Eskişehir’de Anadolu Fest veya başka şehirlerimizde müzik şenliği, şölenler veya festivaller, tabii ki yapılmalı… Tabii ki programların içeriği veya insanların güvenliği de çok daha önemli…

Eskişehir Valiliği’nin tedbirleri …

Açık hava festivalleriyle salon etkinlikleri farklıdır… Halka açık alanla, salon davetleri birbirine karıştırılmamalı…

***

Anayasa’nın 58. maddesi:

“Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır”.

Her türlü konseri yapın, halkı eğlendirin, sosyal destek programları yapın, kampanyalar düzenleyin…

Ancak gençliği, zararlı alışkanlıklara alet etmeyin, zorlamayın…

***

Her ferdin her türlü özgürlüğü olmalı… Kimsenin yaşam tarzına karışılmamalı, herkesin tercihlerine saygı gösterilmeli, hoşgörüyle bakılmalı…

Ancak gençlerin korunmasıyla ilgili Anayasa’da belirtilen konulara da hassasiyet gösterilmeli tedbir alan kurumlara da …

En büyük varlığımız gençliğimiz, hiç bir tahribata alet etmeyelim…

Aslında gençlik kendini koruyup kollayacak kıvrak zekaya sahip…

Sadece güdümlü tahribatları ve mahalle baskısını ortadan kaldırmalı…

BEYİN GÖÇÜ DURDURULAMAZSA...

Bütün bunlar aslında bütün insanlığın ortak sorunları ama en çok da Türkiye’mizin gerçekleri…

Hepsini bir bütün kabul edip paket halinde çözüm üretmek vazgeçilmez bir görev…

Hele devletin-hükumetin, başta büyükşehirler olmak üzere belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının, insan kaynakları uzmanlarının, ailelerin, herkesin…

Kalıcı, gerçekçi, planlı programlı, kısa ve uzun vadede sonuçları olacak projelerin hayata geçmesi gerekiyor…

***

Özellikle de gençlerin, kabiliyetleri doğrultusunda çocuk yaştan itibaren yönlendirilerek eğitilmesi, hayata kazandırılması ve katma değer üretecek hale getirilmesi, olmazsa olmaz…

Geleceğe mühür vuracak tarım, ekonomi, teknoloji, sanayi, kültür, sanat, spor, siyaset alanında Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, lider ülkeler liginde oynatacak her türlü altyapının da oluşması ve vakit kaybetmeden uygulamaya konulması gerekiyor…

Elbette ki bakanlıklar, genel müdürlükler, belediyeler, üniversiteler, stk’ların ve özel teşebbüsün çabalarını inkar etmiyoruz… Hafife de almıyoruz…

***

Teknofes gibi çalışma ve etkinliklet, çok büyük bir hedefe yönlendirme ve önemli bir festival oluyor ülke gençliği için…

Eğitimi, öğretimi, istihdamı, teknolojiyi, kalkınmayı daha pek çok unsuru içinde barındırıyor…

Gençlik merkezleri hakkıyla faaliyete geçirilse çok büyük bir fonksiyon icra eder…

Çok daha etkin kullanılırsa da Türkiye’nin geleceğini aydınlatacak büyük yıldızları yetişir bu ocaklardan…

Gençlik kamplarının saymakla bitmeyecek faydası olabilir…Ancak yanlış işlerse bir o kadar da zararı…

ANAYASA'NIN 58. MADDESİ ÇOK NET

Ancak pek çok kurum ve kuruluş, kalıcı eserler vermek yerine popülizme kaçıyor…

Kendi reklamını yapmak, günü kurtarmak ve biraz da rant için festivaller, eğlenceler düzenliyor. Ölçünün kaçtığı, kaçırıldığı da oluyor…

Sadaka dağıtır gibi verilen paralarlar, bir öğünlük yemekler, alkollü alkolsüz geceler, taşkınlığa varan kontrolsüz davranışlar…

Hepsi ama hepsi, gençliğe sadece bir günlük, hatta bir kaç saatlik pembe rüyalar oluyor…

Sorunları güya unutturuluyor, felekten bir gün çalması sağlanıyor, sonra da normale dönünce gerçeklerle baş başa kalıyor…

Ne yazık ki bu ülkede yıllardır gözlemlediğimiz bu…

***

Her yılın belli günlerinde, haftalarında bir kaç etkinlikle gençleri oyalayarak kalıcı hiç bir şey yapmayarak ve bir yıl sonrasına kadar da her şeyi unutturarak görev yaptıklarını sanıyorlar, daha doğrusu o rolü oynuyorlar…

O sırada da bir engelle karşılaştıklarında da, sanki çok iyi bir iş yapıyorlarmış gibi kıyameti koparıyorlar…

Anayasa’da gençliğin mutlaka korunması gerektiği alkolün, kamunun gözetiminde, belediyelerin desteğinde meşrulaştırılması doğru mu?

***

Türkiye’de bütün oyunlar gençlik üzerinde oynanıyor…

Çünkü en büyük zenginliğimiz gençlik. Onu yıkmadan Türkiye’ye diz çöktürenezsiniz…

Ya terör örgütlerinin tuzağına, ya çetelerin kucağına atacaksınız, ya da uyuşturucu batağına düşüreceksiniz ve alkolün pençesine kaptıracaksınız…

Ya da aklını ve beynini karanlık güçlerin güdümündeki bazı cemaat baronlarına teslim edeceksiniz…

Gençliğimiz devreden çıktığında, özgür düşünceyi kaybettiğinde, büyük projeler üretmesi engellendiğinde, bilim insanı olmasına mani olunduğunda, Türkiye’nin geleceğini de bitirirsiniz…

Bu ülkeye daha başka bir kötülük yapmanıza gerek yok…

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.