Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, Süper Lig kulüp başkanlarıyla toplantı yaptı…
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç da haliyle toplantının önemli aktörleriydi…
Tabii ki çok iyi yaptılar.
***
Kulüplerin taleplerini almak, sorunlarını dinlemek ne kadar doğalsa devlet de, bakanlıklar eliyle çeşitli mesajları kulüplere iletir bu da normal…
Çıkarılan yasalara, yönetmeliklere uyulmasını, uygulanması için de gerekli hassasiyetlerin gösterilmesini ister…
Toplantılarda anormal bir şey yok, yeni bir şey de değil, yıllardır yapılan bir uygulama…
Nelerin konuşulduğunu detaylı bilmiyoruz. Kamuoyuyla paylaşıldığı kadarıyla dağ fare doğurdu…
***
Kulüplerin iki talebinden söz ediliyor… Asıl konuşulması gereken maddelerden biri, hatta olmazsa olmazı, ne yazık ki burada da görmezlikten gelinmiş.
Hele de Maliye Bakanı dostumuz Nurettin Bey varken illegal bahsin mutlaka gündeme gelmesini ve önlenmesi için kararlı adımların atılmasını beklerdik…
Her geçen yıl katlanarak artan ve artık 100 milyarları geçtiği tahmin edilen illegal bahsin konuşulmaması tam bir skandal…
***
Türkiye’nin bu büyük krizde, büyük kaynağa ihtiyaç duyduğu ve ülke ülke para aradığı bir dönemde, bu kadar büyük bir meblağın yurt dışına kaçmasına nasıl hala müsaade edilir?
100 milyarın yüzde 18’i KDV, yüzde 5’i ŞOV olmak üzere yüzde 23’ünü direkt vergi olarak alan, Maliye Bakanlığı, 23 milyarlık, yani katrilyonluk bir rakamı nasıl feda edebilir?..
Spor Toto Başkanlığı’ndan gelen Gençlik ve Spor Bakanı, yaklaşık 35 milyar- katrilyonu, federasyonların, kulüplerin, sporcuların hakkı olan ve sayısız spor tesisini bitirecek böyle bir kaynağın gitmesine nasıl, niçin ve hangi tesirle göz yumar?
TFF VE KULÜPLER, NEDEN SUSUYORSUNUZ?
Siz ey TFF, ey ASKF, ey kulüpler, 1.,2.,3. lig hatta amatör küme kulüpleri, sizi mali açıdan rahatlatacak böyle bir büyük bütçenin sizden gitmesine niçin rıza gösteriyor, kulübünüze ihanet ediyor, zarara uğratıyorsunuz?
İnanılmaz bir nakit para var bu kaçakçılıkta…
2004’te başlayan İddia oyunundan sonra 2008’de çıkan çok geniş bir kanun var…
Gençlik ve Spor, İçişleri, Adalet ve Maliye bakanlıklarının birlikte takip etmek zorunda oldukları, müteselsilen sorumlu oldukları bir kanun bu…
***
Buna rağmen hiç birinin kılı kıpırdamıyor…Kulüp başkanları niye ses çıkarmıyor?..
Yoksa işin içinde olanlar mı var, o zaman olmayanlar niye sesini yükseltmiyor?.. Ya pay alıyorlar, ya da başka bir şey…
Şeffaflık olmadığı için kaçak paranın büyüklüğü hangi boyutta, onu da tam bilmiyoruz, sadece tahmin yürütüyoruz...
Dileriz ki, Maliye Bakanı’mız Nurettin Bey, gerçek rakamı açıklar ve mücadele kararlılığını gösterir.
Ya da Merkez Bankası Başkanı, kaçağın boyutunu gözler önüne serer.
***
Bu paralar dolar ve Euro olarak yurt dışına kaçıyor.
Devletin kaybı büyük. Çoğu batakta olan kulüplerin ve sporun yıllık kaybı yaklaşık 35 milyar, her bir kulübün kaybı, naklen yayın ihalesinden gelen paranın en az 6 katı bir para.
Kasalarına girecek miktarın büyüklüğünü varın siz tahmin edin...
***
Kulüplerin menfaatini korumaktan sorumlu Kulüpler Birliği susmamalı, Başkan Ali Koç ve kulüp başkanları mutlaka takipçisi olmalı...
Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetimi de artık topa girmeli...
En büyük zarara uğrayanlardan ve kanunu yürütmekle, suçluları adalete teslim etmekle görevli Gençlik ve Spor Bakanı ve ekibi bizzat bu büyük kaynağı peşkeş çekmemek için elini taşın altına koymalı....
***
Suçlu ortada kol gezerken idareciler ve kolluk kuvvetleri ilgisiz, savcılar görevsiz...
Söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti, ne bir açıklama, ne bir kınama, ne de göreve çağırma... Herkes halinden memnun.
Belli ki Türkiye’den çok şey götüren, birileri için kazanılmış hak olmuş, bir şeylerin karşılığında da herkesi susturmuş.
***
Muhtemelen çok büyük baronlar ve şebekeler var arkasında… Devletten-hükumetten kafaladıkları insanlar olmasa, yaprak kımıldamaz…
Çünkü hiç bir çete, devletten, devletin gücünden büyük olamaz…
Bu kadar kayba rağmen ses çıkaramamak ne anlama geliyor, biz çözemiyoruz...
***
Demek ki, soyguncular, 5 yıl hapis yatması ve oynadığının 3 katını ceza olarak ödemesi gerekenler, çok iyi koruyucular ve sponsorlar bulmuş...
Soymaya devam edecekler gibi... Göstermelik operasyonla alınan garibanlar zaten bırakılıyor...
Asıl vurgun yapanlar ve onları koruyanlar kim?... Hem de devletin kaynağa en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde...
KANUNLAR ASKIYA ALINMAK İÇİN MİDİR?
Kulüplerimizin diğer bir isteği de “Spor Kulüpleri Yasası’nın uygulamasının bir yıl ertelenmesi”…
Buna ne cevap verildi bilmiyoruz ama muhtemelen seçim sürecine girildiği için kabul edilecek…
Ve yine muhtemelen de tek maddelik bir düzenlemeyle “Bu kanun, takip eden ilk sezonda uygulanmaz” veya “2022-2023 sezonundan sonra yürürlüğe girer” denilecek…
Aslında başkanlığını yaptığı ve kendi bakanlığının yürütmekle yükümlü olduğu Spor Toto Kanunu’nun ana maddelerini bile yürürlükteyken uygulamayan bir bakan, Spor Kulüpleri Kanunu’nu bir yıl ertelese de olur!…
***
Nasılsa hesap soran yok… Kafanıza göre takılabilirsiniz… Yetki sizde… TBMM çıkarsa da uygulamak veya uygulamamak elinizde…
Diğer kanunlarla ilgili bir şey demeyelim ama sporla ilgili sayısız kanun, zaten yürürlükte olduğu halde 15 yıldır ya uygulanmıyor, ya eksik uygulanıyor…
Aslında o günden bu yana sporu yöneten bakanlar ve bürokratlar suç işliyor… Ne hesap soran oldu, ne hesap sorulan… Onun için kafanıza göre takılın bir şey kaybetmezsiniz!..
KARAGÜMRÜK ÜVEY EVLAT MI?
Türk futbolunun en başarılı aktörlerinden biridir Süleyman Hurma… 4 yıl önce aldığı Fatih Karagümrük’te müthiş bir hikayeye imza attı…
Süper Lig’in en iyi takımlarından biri yaptı takımını…
Lakin tesis olmadan olmuyor… Göçebe hayatı yaşıyorsunuz…
Biz de 1994’te göreve geldiğimizde İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak aynı sıkıntıları yaşamıştık…
Belediyenin arazileri vardı sahalarımızı yaptık rahat ettik…
***
Kulüp Başkanı da Recep Tayyip Erdoğan’dı… Cumhurbaşkanı’mız, kulüplerin sorunlarını en iyi bilenlerdendir…
Üstelik semt takımı Kasımpaşa da yıllarca aynı sıkıntıları yaşadı… Turgay Ciner başkan olunca ancak muhteşem tesislere kavuştu…
Kasımpaşa da arazileri alırken burnundan fitil fitil getirmişti Gençlik ve Spor Bakanlığı…
Şimdi de Karagümrük aynı zorlukları yaşıyor…
***
Fatih Karagümrük Kulübü Başkanı Süleyman Hurma:
“Hiç kimseden ya da hiçbir kurumdan, ayrıcalık, haksız destek veya rekabetin herhangi bir prensibine aykırı talebimiz olmadı, olmayacak.
Görev aldığım kulüplerde imkanlarım vardı. Şimdi ise kendi kulübüme bu imkanları sağlayamamamın vermiş olduğu derin üzüntüyü yaşıyorum.
***
Bu onur kırıcı ve göçebe gibi sürekli dışlanmışlık hissi ile arzu ettiğim başarıları kulübüme yaşatmak bir yana, Fatih Karagümrük’ün devamlılığını da sağlamam imkansız hale gelmiştir.
Bu nedenle makul bir süre daha çaba göstererek sonuç almaya çalışacağım.
Ancak bir sonuca ulaşamazsam, benim yapamadıklarımı yapabilecek bir kuruma veya kişiye başkanlık makamımı devretmek zorunda kalacağım.”
***
Bu sese kulak verin ve zahmet olmazsa sorunu çözün. Bir daha da bu ve benzeri süreçleri yaşamayalım…
Üstelik, “Arazi gösterin, tesisleri, sponsor bularak biz yapacağız” diyor, sizden para da istemiyor…
Yeter ki gençlere spor yuvaları yapılsın, Bakanlık seferber olmalı…