İlk raund Türkiye’nin

İtalya Teknik Direktörü Roberto Mancini, Türkiye’nin, Hollanda ve Norveç galibiyetlerinden sonra ciddi bir endişeye kapılıyor ve Haziran’daki İtalya-Türkiye Avrupa Şampiyonası açılış maçında Türkiye’nin ne kadar tehlikeli bir rakip olduğunu hatırlatıyor...
Mancini’li İtalya’nın grubunda puan rekoru kırarak 1. Olduğunu  ve formunun doruğuna çıktığını biliyoruz...
Evsahibi olduğu Avrupa Şampiyonası’nda,  kazaya uğrayabileceği rakibin Türkiye olduğunu görüyor. 
Eğer açılış maçına Türkiye mağlubiyetiyle başlarsa da fiyakasının bozulacağını düşünüyor... 
Çünkü Türkiye, bu havayı bütün güçlü takımlara veriyor. Kolay değil, Fransa’yı, Hollanda’yı, Norveç’i devirmek ve Almanya’ya karşı hazırlık maçında coşkulu bir futbolla berabere kalmak.
İsviçre ve Galler’in de yeraldığı grupta, Türkiye’nin de İtalya gibi favori olduğunun kabulü bu...
İngiltere’deki düşünce de Avrupa Futbol Şampiyonası’nın 5 favorisinden birinin Türkiye olduğu şeklinde. 
Yani 2002’de Dünya Üçüncüsü olan Türkiye, Şenol Güneş yönetiminde rakiplerine ciddi bir şekilde gözdağı veriyor...
Fransa’nın olduğu bir grubu, Fransa’ya yenilmeden uzun süre lider götüren Türkiye’ye, en büyük övgü Fransa’nın hocasından gelmişti. 
Fransa’nın Dünya Şampiyonu Hocası Didier Deschamps, “Bırakın Türkler’i yenmeyi, gol atmak bile çok zor” demişti..
Gerçekten de ufak tefek puan kayıpları versek de, “Türkler’in yenemeyeceği takım yok” algısı var, her ülkede...
Bizi artık Avrupa Şampiyonası için favori görmeleri tesadüf değil...
Milli Takım’ımız, çok önemli grupta iki büyük galibiyetle, ilk raundu 6’şar puanlı Hollanda, Norveç ve Karadağ önünde 7 puanla lider kapadı.. 
Hem de başta Merih Demiral, Cenk Tosun ve Cengiz Ünder olmak üzere, çok önemli sakat ve hasta oyuncularımıza rağmen... Çok büyük bir başarı bu... 
Eylül maçlarına kadar biz kazançlıyız. Eylül’ü de iyi değerlendirirsek grubun 1 numaralı favorisi olmaya devam ederiz...
Tabii ki önceliğimiz ve odaklanmamız gereken Avrupa Şampiyonası finalleri... Orada yolumuz açık. 
İtalya’dan sonra Azerbaycan Grubu’nda, yani  evimizde Galler ve İsviçre’nin arasından sıyrılınca, finale çıkmamak, şampiyon olmamak  için hiç bir sebep yok. 
Yeter ki havamızı bulalım ve Şenol Güneş’le yeniden yakaladığımız 2002 ruhunu muhafaza edelim.
Letonya, bize ters geliyor doğru. 97 yıldır yenemediğimiz doğru. Fatih Terim’li 2016 Avrupa Eleme Grubu’nda, Kazakistan’a bile Riga’da mağlup olduğu halde, iki maçta da yenemediğimiz doğru. 
Ancak zaman zaman başka takımlara çelme taktığı da doğru. Biz Hollanda ve Norveç’i rövanşta da yenme ihtimalimiz var, tıpkı Fransa’yı, İstanbul’da yendikten sonra Paris’te de berabere kalmamız gibi.
Letonya ve Karadağ’ın da onlara puan kaybettirme ihtimali var...
O sebeple hayıflanmaya, üzülüp ağlamaya, hoca ve futbolcularımızı yargılamaya, moral bozmaya gerek yok. 
Hepsi bizim futbolcularımız, hepsi de lazım, Liderliğin keyfini çıkaralım ve Avrupa Şampiyonası finallerine odaklanalım. 
Türkiye, 2021’de çok güzel hikayeler yazacaktır, inanalım, güvenelim veŞenol Güneş’le  Milli Takım’ımızın arkasında duralım...