Dün Ankara’da bir kongre vardı. Türkiye Futbol Federasyonu Seçimli Olağan Genel Kurulu yapıldı.
Başkan Büyükekçi ile seçilen yönetim kurulu üyelerine ve bütün kurullara hayırlı olsun… Tebrik ediyor, başarılar diliyoruz… Allah yardımcıları olsun…
İnşallah planlayıp yapamadıklarını, gerçekleştirme fırsatı olur… Yapması gerekip de hayata geçiremediklerini de bu dönemde icra etmeyi başarırlar…
***
Murat Aksu’nun yönetimde olmayışının bir kayıp olduğunu düşünüyoruz…
Tabii ki de değerli arkadaşlarımız da var… Ancak asla olmaması gereken isimler de var… İnşallah yeni yanlışlar yaptırmazlar…
Genel kurula futbol ailesinin dar bir kadrosu iştirak etti… Sadece kulüp başkanı ve üyelerle anahtar seçimi delegeler katıldı…
***
Adeta yangından mal kaçırır gibi yapılan kongreleri asla tasvip etmiyoruz… Bu gelenek dün de böyle devam etti…
Tek adaylı genel kurulları da çok faydalı bulmuyoruz…
Çok adaylı, demokratik bir kültürle, seviyeli, tartışmalı, katılımcı ve fikirlerin çatıştığı, projelerin yarıştığı bir oturum, her zaman bizim tercihimizdir…
***
Ancak bunun için de futbolun bütün unsurlarının kendi kulüplerinde aynı yoldan geçmesi ve özgür ve bağımsız hareket edebilmesi yetisine sahip olması gerekir…
ŞENES ERZİK, DENİZLİ-TERİM TECRÜBE PAYLAŞMALI
Halbuki, futbolun, futbolcunun, antrenörün, yöneticinin, taraftarın, Milli Takım’ın, herkesin ortak sıkıntılarını dile getirdiği ve her kesimin “Bizim sesimiz oldu” dediği görüşlerini tamamlayamadı…
***
Futbolun içinden gelen birisinin sıkıntıları dile getirip çözüm üretebildiği bir yer olamadı yıllardır TFF Genel Kurulu…
Halbuki futbol ailesinin yüzbinlerce ferdi, hangi kulübün taraftarı olursa olsun, kendi sorunlarını dile getiren, toparlayıcı bir konuşmayı, barış diliyle doğruları dile getiren ifadeleri çok özlemişti
Güneş, onların sesi olmuştu…
***
Çünkü bakanından tff başkanına kadar çoğu kişi, ya gündemi bilmiyor, konulara hakim değil, ya da kol kırılır yen içinde kalır diyerek gerçek problemleri dile getirmiyor…
PROTOKOL KONUŞMALARI SORUN ÇÖZMÜYOR
Adeta protokol konuşması yapıyor, popülist davranıyor, -malı-meli gibi temennilerde bulunuyor…
Bu da sorunların büyük kısmının sümenaltı edilmesinin genel kurulda başlamasını ve görev süresi içerisinde devam ettirmesini getiriyor…
***
Dolayısıyla da 4 yıllık bir görev süresini, kalıcı hiç bir sorunu çözmeden idare-i maslahat yaparak geçirmelerine sebep oluyor…
Ne yönetimde, ne yapılanmada, ne icraatta, ne sportif başarıda bir arpaboyu yol alamamasının gerekçesi oluyor…
Sonrası yine kaos… Toplanıp oy verdikleri federasyon başkan ve yönetimine ilk yanlış veya hatada eleştiri bombardımanı geliyor…
Karşılıklı atışmalar, suçlamalar, yasak fiiller ve cezalar birbirini takip ediyor…
Tabii ki biz TFF Genel Kurulu’yla yeni ve beyaz bir sayfa açılmasını istiyoruz. Tertemiz bir icraat, şeffaf bir yönetim arzu ediyoruz…
Kulüplerin iyi yönetilmesini, borçlarından kurtulacak bir atılım yapmasını, TFF’nin bilimi ve liyakati esas alarak bütün ülkeyi, paydaşlarıyla birlikte yapılandırmasını, adaleti tam tesis etmesini, tam bir futbol ülkesi haline getirmesini, başarının önünü açmasını ve milletimizin yüzünü güldürecek saha sonuçlarını getirmesini bekliyoruz…
Bu da 85 milyonluk bir ülke olarak hakkımız…
Bilimden kaçarak, liyakatten uzaklaşarak, şeffaflığı gözardı ederek, proje üretecek beyinleri dışlayarak, kanaat önderlerini dinlemeyerek varılacak sonuç, yıllardır yaşadığımız hazin tablodur…
YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ OLMAMALI
Nasıl layıksanız öylece idare ediliyorsunuz…
Mesela çok uzun süre FIFA ve UEFA’da görev yapan “futbolun bilge adamı” Şenes Erzik olmazsa olmaz isimlerden biridir ve özellikle TFF’nin kritik bütün toplantılarında olmalı…
Keza en başarılı başkan Haluk Ulusoy ve eski başkanlar da…
***
Türkiye’nin kanaat önderleri, Fethi Demircan, Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Fatih Terim, Yılmaz Vural gibi hocalarımız, Milli Takım’ımızın geçmiş efsane futbolcuları da gelip görüşlerini ifade edebilmeli…
Merhum İlhan Cavcav gibi müthiş bir yöneticilik hikayesi yazan kulüp başkanları da zaman zaman söz almalı…
Çoğu işadamı kökenli, futbolun dışından gelen insanlardan oluşan bir genel kurul yapısı, ne yazık ki bunlara tahammül edemiyor…
***
Denizli ve Terim’in zaten gelip konuşmadığı kongrede ülkemizin en başarılı hocalarından biri Şenol Güneş, 12 yıl sonra ilk defa söz aldı ama onu bile kısa konuşmaya zorladılar…
Divan Başkanı Adanademirspor hikayesini yazmakla büyük iş başaran Murat Bey, Şenol Hoca’nın sözlerini erken kestirdi…
GÜNEŞ’TEN MANİFESTO: BİRLİKTE KARAR VERELİM
“Bu ülke de bizim bu TFF de bizim. Susmak yerine konuşmak daha faydalı. Zaman zaman dilimin ucuna gelenlerin de yararı olmadığını düşünüyorum.
Pandemi’de ligler erken başladı ve sıkıştırılmış bir lig oynandı. Rahatsız olan bendim, Milli Takım’a olumsuz yansıdı. Türkiye de rahatsız oldu.
***
Bizim kuralları baştan bilmemiz lazım. Sizlerin keyfine kalamaz. Kural ve mantık dışı konular bunlardı.
Emniyet şeridini ihlal etmeye başlarsanız herkes eder. Kuralı ona göre koyun. Birlikte düşünerek karar verelim.
Yöneticiyle oyuncu kavgalı. Soruyorum, bütün kulüplerde aynı sorunlar var. Yabancı-yerli oyuncuların TL-Euro olarak maaş alması ortamı alt üst ediyor.
Kulüp başkanı yerli oyuncuya gel iyileştirme yapalım diyor veya euro alana gel azaltalım diyor. Mukavelede yanlışlık var.
Yabancı-yerliye aynı para verilmeli, antrenör ve oyuncular vergilerini kendileri vermeli.
***
Sevgiyi kirletmeyelim. Güveni kaybediyoruz şu anda. Susmak da doğru değil, yersiz konuşmak da doğru değil.
Bugün bir tane Messi’yi, Ronaldo’yu kimse çıkaramaz. Bunu Elit Antrenör Toplantısı’nda İsviçre’de de söyledim.
8+3’ü ben getirmedim.