Federasyonda köklü değişim

Mehmet Atalay

Gerçekten Burak Yılmaz, Türk futbol tarihinin tartışmasız en önemli yıldızlarından biri…
Dün sessiz sedasız futbolu bıraktığını açıkladı…

Eskiden bırakın büyük yıldızları, sıradan oyuncular bile jübile yapar, futbola veda ederdi…

Büyük bir şölenle, taraftarların alkışları arasında son maçında omuzlarda saha kenarına gelirdi…

***

Jübile maçında sattığı davetiyeler ve seyirciden gelen hasılatla son kazancını da elde ederdi…
Bu gelenek daha sonra bozuldu…

90’lı yıllarda takvimin sıkışıklığını ve maçların çokluğunu bahane eden kulüp yönetimleri pek çok güzel alışkanlığa da son verdi…

Bunlardan biri de TSYD Kupası’ydı…

Halbuki futbolu güzelleştiren çok özel adetlerdi…

***

“Futbolcular zaten çok kazanıyor, bir de jübile parasını mı onlara verelim” düşüncesi oluştu…
Ancak olay sadece o değildi…

Yine para kulüplerde kalabilir, futbolcuyu dolu tribünler önünde onore ederek uğurlamak yeterli olabilirdi…

Bunu bir lig maçında veya özel-hazırlık maçında da yapabilirsiniz…

Trabzonspor’un Alanyaspor maçında Hamsik’i, taraftarına alkışlatarak uğurlaması gibi…

***

Keza hocalara da bu törenler yapılmalı…

Şenol Güneş’in Milli Takım’a giderken Beşiktaş taraftarının son lig maçında uğurlaması gibi…

Ancak unutulmayacak bir örnek Manchester United’ın Alex Fergusson’a yaptığı muhteşem veda idi…
Akıllarda kalan tablo o…

***

Bizim kulüplerimiz bu medeni anlayıştan büyük ölçüde mahrum… Aşırılıklarda yüzüyor, ifratla tefrit arasında gidip geliyor…

Sezon içinde göklere çıkardığı bir hoca veya futbolcuyu, sezon sonunda ağlatarak yollayabiliyor…
Medeni bir ayrılığı bir türlü beceremiyor…

Bu yüzden de içerde dışarda sürekli düşman kazanıyoruz…

Değerlerimizi itibarsızlaştırarak gönderiyoruz…

***

Özellikle dünyada itibarı tavan yapmış büyük teknik direktör ve yıllarca gündemden düşmeyecek süper starların düşmanlığını kazanıyoruz…

Biraz da medeni olsak

Dostluklarını alarak gönüllerini kazanarak ömür boyu Türk dostu olarak yararlanacağımız nice insanlardan mahrum kalıyoruz,..

Halbuki onları birer gönül elçisi yapabilir, ömür boyu kulüplerimize ve ülkemize hizmet ettirebiliriz…

***

Yerli hoca ve oyuncularda da öyle… Kulüpler, yıllarca yararlandığı pek çok hoca ve futbolcuyla kavgalı ayrılıyor…

Onlara bu uygulamaları layık gören bir kulüp başkanı da krallar gibi gitmiyor, yuhalanarak kulübe veda ediyor… Bu da kaderin bir cilvesi…

***

Elbette ki her hoca ve futbolcuya özel jübile maçı yapmak zorunda değiller, onları sezonun son maçında veya lig öncesi özel maçlarda alkışlatmak güzel bir jest olur…

Ancak bir kulübe veya Milli Takım’a malolmuş büyük teknik adam ve yıldızları, mutlaka bir büyük şölenle uğurlamak gerek…

Burak Yılmaz’dan başlayarak mazideki bu özel geleneği, geleceğe taşımak gerek…

TFF, yıldızları yormamalı

Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Fatih Terim Türkiye’nin muhteşem üçlüsü… Futbolculukta da öyle, teknik direktörlükte de öyle…

Teknik adam olarak son 30 yıla damgasını vuranlar onlar… Ne kadar ilkler varsa, altlarında onların imzası var…

Milli Takım’daki başarılarda da yine bu üçlü büyük işler yaptı…

Sayısız yabancı geldi gitti, Ay-Yıldız’da bir başarı yakalayamadı…

***

Denizli-Güneş-Terim’in akranı büyük futbolcular Cemil Turan, Ali Kemal Denizci, Gökmen Özdenak’ın parlak bir hocalık dönemi olmadı…

Bu da ayrı bir ilgi olsa gerek…

Haklarını yemeyelim, parlak futbolcu geçmişi olmayan Yılmaz Vural, Ersun Yanal, Hikmet Karaman gibi hocalarımız da başarılar yaşadı-yaşattılar…

Yeni nesil İlhan Palut da aynı yoldan gidiyor…

Okan-Emre-Fatih Hocalar Denizli-Terim-Güneş yolunda

Bugünlerde de yeni bir nesil, hızla bu büyük hocaların yolundan gidiyor. Sergen Yalçın,Okan Buruk, Fatih Tekke, Emre Belözoğlu, Nuri Şahin, Arda Turan, Selçuk İnan, hocalıkta da büyük ümitler veriyor…

Hepsi de hem Milli Takım, hem de kulüp takımlarımızı daha ilerilere taşıyacak yetenekler…

İşte Okan Buruk’un bu sezona damgasını vurması da bunun göstergesi…

***

2 önceki sezonun şampiyonu Sergen Yalçın…

Fatih Tekke’nin bu yılki İstanbulspor performansı, adeta bir şampiyonluk başarısı…

Keza Nuri Şahin’in Antalyaspor’daki varlığı da yarınlar için büyük ümit…

Emre Belözoğlu F.Bahçe’de başarılıyken gönderilmese belki şampiyon olacaktı…

Başakşehir’de de çok iyi bir sezon yaşadı. Özellikle de Avrupa’da…

***

Pirlo’nun Karagümrük’te, Montella’nın da A.Demir’deki eserleri de ortada…

Arda Turan-Burak Yılmaz

Arda Turan Eyüpspor’da başladı, o da diğer isimler gibi yurt içi ve yurt dışında çok büyük maceralar yaşayacak kapasitede…

Şimdi de Burak Yılmaz, kolları sıvadı. Bir süre Şenol Güneş’le çalışması, çok faydalı olacak kanaatindeyiz…

***

Ancak bu arada bir takım kurslardan geçmesi ve belgeler alması gerekiyor…

Pro-lisans’a giden yolu kolaylaştırmak gerekiyor…

Bu da TFF’nin işi…

Futbol Federasyonu, futbolcu kökenli büyük oyuncuların, yolunu alabildiğine açması gerekiyor…

***

Hiç oynamamış sıradan gençlerle aynı kategoride yarıştırmamalı, onlar gibi her kademeden geçirmemeli…

5 kademenin 4. basamağından başlatmalı…

En fazla pedagojik formasyona tabi tutup diğer olmazsa olmazların sınavına sokmalı…

Burak Yılmaz’ın da diğer abileri gibi talebi bu…

***

Bu kadar büyük başarılar yaşayacaksın, hocalıkta da çok iyi gideceksin ama hiç tanınmamış suradan bir adamın diplomasına sığınacaksın…

Bu ne insafa, ne vicdana sığar ne de liyakat esasına uyar…

Şu çağdışı kurallarınızı bi değiştirin ve çağın şartlarına uygun, geçerli, gerçekçi bir yönetmelik hazırlayın ve adaletle uygulayın.

Gençlerimizi yormayın, futbolumuza zaman kaybettirmeyin…

TFF, mevzuatınızda da, anlayışınızda da, spor kültüründe de baştan sona bir değişime gidin…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.