Dört Büyükler deyip dururuz... Süper Lig’de şampiyon oldukları ve sürekli zirveyi kovaladıkları için...
Aslında bizim konumuz başka... Büyükleri konuşmak veya tartışmak değil... Gerçekte büyüklükleri neredeymiş, onu gözler önüne sermek...
Mesela ilk kurulan kulüp Beşiktaş... 1903’te Beşiktaş Jimnastik Kulübü olarak kurulmuş, yani BJK... 1905’te G.Saray, 1907’de de F.Bahçe sahne almış... Başta futbol olmak üzere çok çeşitli branşlarda faaliyet göstermiş kulüplerimiz...
Voleybol, basketbol, hentbol, atletizm, yüzme, jimnastik, yelken, kürek, başta tekerlekli sandalye olmak üzere, engelli sporunun pek çok branşları ve daha niceleri...
***
Biz sporun devlet tarafı olarak 2002 sürecinden sonra futbol branşıyla öne çıkmış Dört Büyükler dahil, bütün kulüplerimizden ricada bulunduk...
Her türlü desteği veriyoruz. Vergileri yüzde 45’ten 15’e indirdik, statları devrettik, isim haklarını satışlarına müsaade ettik, sponsorluk yasasını çıkarıp hizmetlerine sunduk, sporcu ödüllerini artırıp Olimpiyat, Dünya, Avrupa şampiyonalarında, Üniversite, Gençlik Oyunları ve her kategorideki şampiyonalarda madalya kazanan sporcuların kulüplerine de ciddi ödüller verdik...
***
Aslında kulüpler, madalya kazanan sporcularından elde ettiği kulüp isim hakkıyla da giderlerinin büyük kısmını karşılayabiliyorlar... Bu imkanı da sağladık...
İstediğimiz ise, artık futbolda ve diğer takım sporlarında yurtdışında başarı, futbolun amatörü dahil, pilot seçecekleri çeşitli branşlarda spor okulları açılması, Türkiye’nin baştanbaşa spor ülkesi olması için öncülük edilmesi... Ve Türkiye’ye madalya kazandıracak sporcular yetiştirilmesi...
Yani Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bizim yaptığımızı, hem belediyelere, hem de kulüplere bir politika olarak benimsetmek ve bunları, ilgili federasyonlarla işbirliği yaparak sağlamak...
***
Olimpiyatlar ’da dağıtılan yaklaşık 950 madalyadan 142’si atletizm, 139’u yüzmedeydi...
O pastadan pay almamız lazımdı. Her iki branşı da, yelkeni, küreki de büyüklerden bekledik. Trabzonspor’dan da boksta bizi Küba’yla yarıştırmasını, Beşiktaş’tan da jimnastikte Nadia Comaneci’nin Romanya’sını örnek alıp ülkemize ilkleri yaşatmasını istedik. Tabii ki diğer branşlar da vardı...
Hatta Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili ve yardımcısı Hüsnü Güreli’yle görüşmemizde, Beşiktaş’ta kulübe adını veren jimnastik şubesi olmadığını görünce rica ettik. Onlar da sağolsun yeniden kurdular, faaliyete geçirdiler... Ancak arkası gelmedi...
***
Aslında başlarda çok iyi mesafeler de aldık. Aziz Yıldırım, bu politikayı en iyi benimseyen ve uygulayan başkan oldu.
Pek çok sporcusu Türkiye’ye madalya kazandırdı F.Bahçe’nin. O gün bu gündür F.Bahçe aynı yoldan ilerliyor... Ancak diğer hiç bir büyük kulüpten Olimpiyat madalyası göremedik Tokyo’ya kadar...
Kuvvet sporlarında dönemimizdeki hız, 2000’den sonra kesilmeye başlasa da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara BB-ASKİ başta olmak üzere belediyeler olimpik sporcu yetiştirmeye ve istihdam etmeye devam etti...
***
Futbolda büyüklüğü kimseye vermeyen Dört Büyükler’in Tokyo Olimpiyatları karnesine bir bakalım...
F.Bahçe, Olimpik sporcu yetiştirme ve istihdamında da uzun süredir, her zaman ilk sıralardaki yerini koruyor.
6 atlet, 3 yüzücü, 3 yelkenci, 3 boksör, 3 voleybolcusu, 1 de kürekçisi var kadroda F.Bahçe’nin...
G.Saray’ın 2’si yüzücü, 2’si yelkenci, 1’i voleybolcu 5 sporcusu.. Trabzonspor’un ise tek sporcusu boks branşında...
***
Hiç sporcusu olmayan Beşiktaş’ın, bari 1 jimnastikçisi olsaydı diye temennide bulunduk ama o bile yok... Olimpiyatlar başlamadan hala şansı var Kartal’ın
Olimpiyat hakkı kazanan ve kulübü olmayan jimnastikçilerimizden Adem Asil’i transfer etmesini bekliyoruz Beşiktaş Jimnastik Kulübü’müzün... Onu halledin de şeref listesinde adınız olsun...
Ülkemize en çok katkı sağlayan kulüp ENKA’ya, teşekkür ediyoruz. Başta en büyük desteği veren Merhum Şarık Tara olmak üzere, tüm ekibini kutluyor, başarılar diliyoruz...
***
Biz F.Bahçe Başkanı Ali Koç’tan daha fazla inisiyatif alarak sayıyı ve madalyayı artıracak bir çıkış daha bekliyoruz...
G.Saray Başkanı Burak Elmas, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve bütün kulüp başkanlarımızdan da amatör şubeleri yeniden yapılandırmasını, tabana yaymasını ve bunları da kendileri adına başarıya, Türkiye adına madalyaya dönüştürmesini bekliyoruz...
Büyüklük sadece Türkiye’de futbol şampiyonluğu kazanmak değil, Olimpiyatlar’da Türkiye’yi, modern ülkeler İngiltere, İtalya, Almanya, Avustralya sınıfına sokmak için kolları sıvamadan ve birlikte başarmadan geçer...
***
Son sözümüz de, son 10 yıldır görev yapan bakanlarımız ve ekiplerine... Bu olayı bizim ciddiyetimizde takip edip “kılıç kalkan” oyunuyla milleti oyalamak yerine kulüplerle sürekli iletişim halinde olsaydınız, federasyonları ve bütün Türkiye’yi seferberlik halinde çalıştırsaydınız, Türkiye bambaşka bir yerde olurdu...
109 sporcuyla katılım yerine, 19 yılda çok daha fazlasını başarabilirdik ve belki bugün madalya olarak hedefimizin büyük kısmını gerçekleştirebilirdik...
Hiç bir şey geç değil, yeter ki kolları sıvayın ve inşallah bundan sonra... Unutulmamalı ki, büyük başarılar dikenli yollardan, büyük icraatlardan geçer...